"والبحث عن" - Traduction Arabe en Turc

    • aramaya
        
    • aramak
        
    Sorularına cevap aramaya kalkarsan büyük bir hata yapmış olursun. Open Subtitles أسوء مايمكنكِ فعله الأن هو الحفر في هذا المكان والبحث عن أجوبه
    Eskiden parçaları aramaya birlikte giderdik. Open Subtitles اعتاد أن يأخذنا للذهاب الى هناك والبحث عن القطع.
    Ondan sonra ben de mükemmel, kapitalist toplumumuza katkıda bulunan bir birey olabilmek için iş aramaya koyulabilirim yani. Open Subtitles وعندها سيمكنني الخروج والبحث عن عمل حتى يمكنني أن أكون عضو مساهم لمجتمعنا الرأسمالي الرائع
    Evet. Çıkan numaraya netten bakmak için tersine aramaya para ödedim. Open Subtitles أجل، ودفعت من أجل لعكس مصدرها والبحث عن الأرقام.
    Ve genellikle çevre yoldan ayrılmam ve evime ulaşmak için farklı yollara aramak durumundayım. TED وغالبا اجد نفسي مضطرا لترك الطريق المجاني والبحث عن طرق اخرى ذلك ما يحصل معي للوصول للمنزل.
    Adamı aramaya devam etmeliyiz. Open Subtitles علينا العودة والبحث عن هذا الرجل
    Aşağıda, tüm Belleville'de bu çocuğu aramaya hazır 8 adamım var. Open Subtitles لدي 8 أفراد بالأسفل جاهزون للذهاب والبحث عن الطفل في جميع أنحاء بيليفيل بسيارتين!
    Yeni ortaklarımızı ekip şüphelinin evini aramaya ne dersin? Open Subtitles كيف يمكنني الحصول على القفز على شركائنا جديد والبحث عن شقة perp؟
    Kalkıp Eric'i aramaya çalıştım. Open Subtitles حاولت النهوض والبحث عن اريك
    Bu birimde uzaylı olgusu üzerindeki çalışmalarıma ve kayıp kız kardeşimi aramaya devam edebiliyordum. Open Subtitles "خلال هذا القسم أكملت عملي في طواهر الكائنات الفضائية، والبحث عن أختي المفقودة ..."
    Biliyorum ki bunu başarabilece teknolojiyi üretebiliriz, fakat ortaya çıkıp çözümleri aramaya istekli olmamız lazım -- bu araç paylaşma ya da toplu ulaşım manasına gelse de, veya şu ana kadar düşünemediğimiz bir çözüm. Bizim bütün ulaşım altyapımız tüm bu gelecek seçenekleri desteklemelidir. TED اعلم الان انه يمكننا تطوير تقنية سوف تقوم بهذا العمل لكن يجب ان يكون لدينا العزيمة للخروج والبحث عن حلول -- سواء كان ذلك بمشاركة المركبات او المواصلات العامة او طريقة اخرى لم نقم بالتفكير بها حتى الان, الخليط العام من البنية التحتية والمواصلات يجب ان يدعم جميع الخيارات المستقبلية.
    Ve böylece sırf her iki duvarda inceleme yapmak ve bir hava boşluğu aramak üzere çok sofistike radyo antenleri kurduk. TED لذلك بنينا نحن بعض هوائيات الراديو المتطورة جدا فقط لبحث كلا الجدراين والبحث عن ثغرة هواء.
    Ross Buzulu'ndan kopmuştu, oraya buz kenarı ekolojisini keşfetmek ve buzun altındaki yaşam formlarını aramak için gittik. TED انفصل قبالة الجرف الجليدي روس، وذهبنا الى هناك لاستكشاف بيئة حافة الجليد والبحث عن أشكال الحياة تحت الجليد.
    Bu yüzden daha iyi av aramak için buradan ayrılmaya karar verdik. Open Subtitles لهذا السبب أتخذنا قراراً ..... بالرحيل من هنا والبحث عن شئ أفضل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus