"والبكاء" - Traduction Arabe en Turc

    • ağlamak
        
    • ağlamaya
        
    • ağlayarak
        
    • ağlamaktan
        
    • ağlama
        
    • ağlamayı
        
    • ağlamalar
        
    • ağlayıp
        
    • ağlayabilirsiniz
        
    Yalnız kalıp ağlamak istediğine ve annem çocukları sevdiğine göre ben de golfu sevdiğime göre... Open Subtitles ما دمت تحبين الانفراد بنفسك والبكاء وأمي تحب ان تكون برفقة الاولاد وأنا بالصدفة أحب الغولف
    Bir çocuk gibi davranıp ağlamak... ve sürekli eve hapsolmak mı istiyorsun? Open Subtitles ... تريدين التصرف مثل طفلة صغيرة, والبكاء والبقاء بالمنزل طوال الوقت ؟
    Neler oluyor? Öpmeye çalıştım, ağlamaya başladı. Durmuyor. Open Subtitles لقد حاولت أن أقبلها بعدها بدأت بالصراخ والبكاء
    çığlık atarak,ağlayarak belki üstünde onların resmi olan bir dart tahtasıyla neye ihtiyacın varsa yap güven bana. böyle bir tavsiye için lisansım var. Open Subtitles الصراخ والبكاء حتى لو ترسمي وجوههم كرقعة على النبالة أفعلي كل ماتريدين فعله ثقي بي أنا مرخص لإعطاء هكذا نوع من النصائح
    Bir yatakta kıvrılıp ağlamaktan başka bir şey istemiyorsun, ama başlarsan duramayacağından korkuyorsun. Open Subtitles .تريد شيئا أكثر من الجلوس على السرير والبكاء ولكن كنت خائفا إذا كنت تبدأ البكاء, عليك أن لا تتوقف أبدا
    Onun sebebi içinde çok fazla bağırma ve ağlama olmaması. Open Subtitles ذلك بسبب عدم وجود الكثير من الصراخ والبكاء
    Birlikte gülmeyi, ağlamayı, nefesinizi tutup ne olacağını birlikte görmeyi toplu olarak deneyimlemek için tiyatroya gelmiştiniz. TED أتيتم لتحظوا بالتجربة الجماعية للضحك معًا، والبكاء معًا، وحبس الأنفاس معًا لرؤية ماذا سيحدث تاليًا.
    Sonra denizcilere katıldığımı söylediğim zaman bir sürü çığlıklar, ağlamalar falan oldu ve sonunda babam benimle konuşmayı bırakıp beni aileden reddetti. Open Subtitles لذا عندما أعلنت انضمامي لقوات المارينز كان هناك الكثير من الصراخ والبكاء وفي النهاية توقف أبي عن التحدث إليّ
    Tüm istediğim oturup bir film izlemek ve ağlamak. Open Subtitles كل ما أريده هو الجلوس في صالة السينما والبكاء
    Kıvrılıp ağlamak istiyorsan dinlenme sandalyesi daha rahattır. Open Subtitles ،إن كنتَ ترغب بالانهيار والبكاء فهذا الكرسي أكثر راحة
    Odaya kapanıp ağlamak benim tarzım değil. Open Subtitles حبس نفسي في غرفة والبكاء حتى أنام ليس من إسلوبي
    Yani evine gidip olanlara ağlamak yerine benim gibi yapacaksın. Open Subtitles لذا بدلاً من الذهاب للمنزل والبكاء كما سأفعل الآن
    ağlamak istiyorsan durma ağla. Open Subtitles إذا كنت بحاجة إلى البكاء فما عليك إلى المضي والبكاء
    O ona bağırmaya ve ağlamaya başladı, nasıl üzgün olduğunu söylüyordu, bense yüzümü tutmuş sadece oturuyordum. Open Subtitles ومن ثم بدأت بالصراخ عليه والبكاء قائلة له أنها آسفة بينما كنت جالساً ممسكاً لوجهي
    # Vaktidir bu başlamanın gülmeye ve ağlamaya # Open Subtitles ♪ لقد حان الوقت أن نبدأ في الضحك والبكاء
    Bak, her korktuğunda ağlayarak patronuma koşamazsın. Open Subtitles لأنني اضطررت لأخذ مكانك؟ اسمعي، لا يمكنك الذهاب والبكاء عند رئيستي
    Yumuşadı ve ağlayarak oyunu terk etti. Open Subtitles ذهب حليبي وتشغيل قبالة، والبكاء إلى العصي.
    İçten gülmek ve ağlamaktan farklı değil ki. Open Subtitles لا أكثر من الضحك والبكاء بصدق.
    David iki gün önce buraya geldiğinden beri sandalyesinde oturup ağlamaktan başka hiçbir şey yapmıyordu. Open Subtitles ـ حسنا .. (دايفيد)لم يقم بشيء عدا الجلوس في كرسيه والبكاء منذ وصوله الى هنا قبل يومين
    Bu yalvarma ve ağlama faslı, çok utanç verici. Open Subtitles أتدري, هذا الترجي والبكاء, أمرٌ مُخزي, أنا أشعر بالحرج تجاهك -إنظر, سأعطيك المخدرات
    Sadece anneleri düşünüyordum, ve çoçukları ve ağlamayı. Open Subtitles -لا شيء كنت أفكر فقط في الأمهات والأطفال والبكاء
    ağlamalar, sızlanmalar, burnundan çıkan sümük kabarcıklarıyla oldukça ağır bir çöküntü yaşadı. Open Subtitles وأصابتها نوبة إنهيار عصبيّ وبدأت في الصراخ والبكاء أعني لقد بدأت فقاعات مائية تخرج من أنفها
    Ben gece boyunca ağlayıp, adını haykırdım. Open Subtitles أنا فقط إستمررت بصيحة اسمك والبكاء طول الليل
    Burada oturup çorbalarınızın içine ağlayabilirsiniz. Open Subtitles يا رفاق يمكن الجلوس هنا والبكاء في الحساء الخاص بك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus