"والجبال" - Traduction Arabe en Turc

    • dağlar
        
    • dağları
        
    • ve dağların
        
    Develer, dağlar, Çöldeki kuyular ve nehirler, beni Sina Çölünde dolaşarak geçirdiğim yıla götürdü. TED وجود الجمال والجبال والصحراء والآبار والينابيع أخذني إلى السنة التي قضيتها تجولا في صحراء سيناء.
    Ailelerinin yardımıyla, okyanuslar, çöller, ırmaklar, dağlar aşıyorlar. TED يعبرون المحيطات بمساعدة عائلاتهم يعبرون الصحارى والأنهار والجبال
    Yani bütün bu ağaçlar ve dağlar ve her şey? Open Subtitles -نعم أتقصد أن كل تلك الأشجار والجبال وكل شيء ؟
    Ağaçları, dağları ve çayırları özlüyorum. Open Subtitles ما أفتقده هو الأشجار والجبال والمروج. أجل.
    Her iki köpek balığı türü de Galapagos ve Büyük Okyanus'un doğusundaki diğer izbe deniz dağları arasında yolculuk yapıyorlar. Open Subtitles كل من أسماك القرش هذه تسافر باستمرار بين جزر غالاباغوس والجبال البحرية المعزولة الأخرى في شرق المحيط الهادئ.
    Buradaki yöre sakinleri bu adı vermişler çünkü havanın ve dağların tanrı tarafından tek amacı insanları öldürmek için yaratıldığına inanırlar. Open Subtitles الذى أُطلِق بواسطة المحليين هنا لانهم يؤمنون بان المناخ والجبال قد خلقوا بواسطة الإله لأجل غرض محدًد للقضاء على الناس
    dağlar zavallı Peachy'nin üstüne yıkılmaya çalıştı ama o güvenlikteydi, çünkü Daniel önünde yürüyordu. Open Subtitles والجبال حاولوا إسقاطها على بيتشى العجوز لكنه كان آمن جدا لأن دانيال مشى قبله
    Kuzeyde uçurum var, doğuda ve batıda ise dağlar. Open Subtitles هناك الجرف في الشمال والجبال في الغرب والشرق
    İran'da da mağaralar, dağlar ve çöller var, aynı hikayedeki gibi. Open Subtitles ايران فيها الكهوف والجبال والصحارى, مثلما هو الحال في القصة
    Ve karşındaki dağlar... kalbini neşeyle dolduracak. Open Subtitles والجبال الموجودة في الجانب الآخر من الطريق ستُبهج قلبك
    İkinci güneş güneyden yükselirdi ve dağlar ışıldardı. Open Subtitles الشمس الثانية ستشرق من الجنوب والجبال ستلمع
    Bu orman ve dağlar hakkındaki bütün bilgini kullan ve olabildiğince uzaklaş benden. Open Subtitles إستحضر كل معرفتك بهذه الغابات والجبال وإبتعد عني بقدر مايمكنك
    Kısmen, aşina oldukları şekilleri tanıyarak nehirler, dağlar, yıldızlar. Open Subtitles كيف يحدث ذلك؟ يحدث ذلك بشكل جزئي من خلال تمييز معالم مألوفة لهم كالأنهار والجبال والنجوم
    Sık ormanlar ve uzun dağlar karadan seyahat etmeyi zorlaştırdı, ancak uzun sahil şeritleri ile çok sayıda nehirler, göller ve fiyordlar uygun bir alternatif sağladı. TED الغابات الكثيفة والجبال الشَّامخة جعلت من التنقل براً أمرا صعباً، لكن الأشرطة السَاحلية الطّويلة وتعدد الأنهار والبحيرات والمضائق البحرية وفَّرت بديلاً عملياً.
    Sadece ben, çöl, dağlar ve deniz. Open Subtitles فقط أنا والصحراء والجبال والبحر
    Dağ sonuçta. dağlar güvenlidir, birçok mağara bulundurur. Open Subtitles إنه جبل، والجبال آمنة الجبال بها كهوف
    Bana bütün şehir, kasaba, göl, orman ve dağları ezberletti. Open Subtitles جعلني أحفظ كل مدينة لعينة وبلدة وبحيرة وقلعة والجبال
    veya o kişi Kuzey'de, Jim Crow South'un dışında özgürlük olacağı umuduyla dağları ve nehirleri aşacak bir treni bir demir yolu platformunda bekliyordu. TED أو يقف هذا الشخص على رصيف سكة حديدية على وشك الصعود على متن قطار سيعبر الأنهار والجبال مبتعدًا عن جنوب جيم كرو متجهًا بهم إلى الشمال حيث يطمحون لنيل الحرية هناك.
    dağları, taşları, gökyüzünü, yerini arayacağım. Open Subtitles سأبحث في السماء والأرض وأقطع الوديان والجبال...
    # ağaç tepeleri ve dağların tepesinde # # karanlık vadilerin ötesinde # # yavaşça akarsuya yakın bir eve ulaşır # # bahçe duvarının ötesinde # # sizi # Open Subtitles * فوق قمم الأشجار والجبال * * فوق الوديان المظلمة * * ثم برفق يسقط بجانب منزل بالقرب من الجدول *
    Düzlüklerin ve dağların yanından geçtiğimi görüyorum. Open Subtitles أرى السهول والجبال تمر.
    Bozkırların ve dağların üstünde uçtular. Open Subtitles - فوق المستنقعات والجبال يطيرون .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus