Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... | Open Subtitles | الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر |
Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... | Open Subtitles | الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر |
Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... | Open Subtitles | الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر |
dahası geçmiş, şimdiki, gelecek despotlara rağmen onunda bir gururu var. | Open Subtitles | وكرامته محفوظة في كل وقت، في الماضي والحاضر والمستقبل، أيها الطاغية |
Ve bu süreçte, yüzeyin altındaki zaman tamamen farklı bir boyuttur ve burada geçmiş, şimdi ve gelecek birleşerek derin zaman hâline gelir. | TED | في حين أن جميع، ما تحت سطح الزمن هو هذا البعد الآخر بأكمله حيث يتحد الماضي والحاضر والمستقبل ويصبحوا زمن عميق بعيد. |
Sen geçmişte olduğun sürece, geçmiş ve şimdiki zaman beraber var olacak. | Open Subtitles | وطالما أنت هناك، سوف يستمر الماضي والحاضر بالتزامن. |
Ben geçmişi, şimdiki zamanı ve geleceği sömürmek ve suistimal etmek adına teknolojiyi kötüye kullananlardan dünyayı korumaya yemin ettim. | Open Subtitles | لقد اقسمت ان احمي العالم منهم من عساه يحتكر التكنولوجيا ليغيّر ويستغل الماضي والحاضر والمستقبل |
Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... | Open Subtitles | الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر |
Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... | Open Subtitles | الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر |
Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... | Open Subtitles | الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر |
Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... | Open Subtitles | الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر |
Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... | Open Subtitles | الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر |
Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... | Open Subtitles | الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر |
geçmiş yada bugün onun yanında maaşlı çalışan herkese bakın. | Open Subtitles | تحقق من كل شخص في بيان رواتبه، في الماضي والحاضر |
Artık, şimdi ve gelecek birbirinin içine geçti. | Open Subtitles | أما الآن المستقبل والحاضر . أصبحوا شىء ً واحدا ً |
Bu arada geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanı da bozmamaya çalış. | Open Subtitles | وهو ليس محاولة لكسر الماضي والحاضر أو المستقبل. |
Onlar zamanın sınırlarını aşarlar, geçmişi, şimdiyi ve geleceği ve bizim gerçek ya da hayal ürünü kahramanlarla kendi aramızda benzerlikler bulmamıza izin verirler. | TED | يمكنها أن تتجاوز حدود الزمن، الماضي والحاضر والمستقبل، وتسمح لنا بتجربة أوجه التشابه بيننا ومن خلال الآخرين، الحقيقيين والمتخيلين. |
Çizgi romanda geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman hepsi aynı sayfada bir aradadır. | TED | في قصة مصورة، الماضي والحاضر والمستقبل كلهم مصفوفون جنبًا إلى جنب في الصفحة نفسها |
Sanırım bu geçmişteki ve günümüzdeki hatıralarının karışması yüzünden oldu ve yaşadığın korku semptomların oluşmasına neden oldu. | Open Subtitles | أظن تشوش الذكريات بين الماضي والحاضر والخوف الذي تستحضره هو السبب في أعراضك |