"والحرير" - Traduction Arabe en Turc

    • ipek
        
    • ipekli
        
    Şimdi, Vermeer'in çizdiği bütün kadınlar, ya da çoğu kadın kadife, ipek, kürk, çok şaşaalı materyaller giyerdi. TED والآن، جميع النساء أو أغلب النساء في لوحات فيرمير كانوا يلبسون المخمل والحرير والفراء وأشياء فاخرة جداً
    Kente kumaşı, kamuflaj, tayt, çuval bezi, ipek, satenler ve farklı desenler kullandım. TED لقد استخدمت قماش كِنتي، استخدمت المموه، ألياف قابلة للتمدد والخيش والحرير والساتان وأنماط مختلفة.
    Bence ilerde malzemeler gelişecek ve bu malzemeler pamuk ve ipek kumaşlar gibi görünecek ve bize o hissi verecek. TED أعتقد أنه في المستقبل ستتطور المواد، وستبدو وتولد إحساس الأقمشة الحالية، كالقطن والحرير.
    1600'lü yıllarda, Hollanda Doğu Hindistan Şirketi, yüzlerce gemiyle tüm dünyada altın, porselen, baharat ve ipek ticareti yürütüyordu. TED في القرن السادس عشر قامت شركة الهند الشرقية الهولندية بتوظيف مئات السفن لتجارة الذهب، والخزف، والتوابل، والحرير حول العالم.
    Kollukta 60 farklı türde beyaz ipekli dantel var. Open Subtitles الكم يحتوي الألياف من لا يقل عن 60 أنواع مختلفة من الدانتيل والحرير الأبيض.
    Açlık ve salgın hastalıklar halkın yaşam tarzı olmuşken devletin memurları kendilerini yiyecek ipek ve mücevherle donatmaktadırlar. Open Subtitles بينما يرسم الجوع والمرض طريقه فى حياة النـاس المـؤظفون الحكوميون يحشـون انفسهم بـِ الاطعمة ، الاموال والحرير
    Keten ve ipek kendinize olan nefretinizi gizlemeye yetmez. Open Subtitles الكتّان والحرير يعجزان عن ستر إشمئزازكما من الذات المثير للشفقة.
    Özgürlüklerini kazanmaları için onlara bolca altın ve ipek harcadı. Open Subtitles ومن ثم قامت بسخاء بتبذير الذهب والحرير عليهم، حتى ينالوا حرّيتهم.
    Kendini mutlu gibi hissetmek için kaşmir ve ipek seç. Open Subtitles القماس الكشميري والحرير لتشعرين نفسك بالسعادة خلال مرور اليوم.
    Bir yangında ipek ve yünler siyanür gazı çıkarırlar. Open Subtitles فالصوف والحرير يصدران غاز "السيانيد" أثناء الحريق
    Demek istediğim; en nefis yecekleri ye ipek ve satenleri giy anne ve babama hizmet edip, bak. Open Subtitles أعني، ستاكلى أفضل الطيبة سترتدى ملابس من الساتان والحرير... إخدم وإعتن بامى وابى
    Brokar, ipek falan. Çok çirkin. Open Subtitles جميع القماش المطرَّز والحرير والأشياء.
    Ama sömürgelerden sadece ipek ve baharat değil iğrenç ve ölümcül bir hastalıkta geldi. Open Subtitles لم تكن التوابل والحرير ... تأتي وحدها من المستعمرات بل كان هناك وباء شنيع وخبيث
    Çok sayıda usta dokumacı, çok pahalı malzemelerle, uzun süre çalışıyordu - yün, ipek, hatta altın ve gümüş sırmalarla. TED لقد كان نسجهم يتم من قبل أفضل النساجين الذين يعملون لساعات طويلة مستخدمين أدوات باهظة الثمن -- كالصوف والحرير حتى خيوط الذهب والفضة
    - Dowwel iğnesi ve ipek. Open Subtitles الملقط وإبرة والحرير
    Olabilir. Sırtında ipek ve kumpramonyum ipeğinden yapılmış bazı iplikler bulduk. Open Subtitles {\pos(192,210)} ذلك ممكن، كانت هناك بعض الألياف المصنوعة من الحرير والحرير الإصطناعي على ظهرها.
    Floransa'ya döndüğünüz duyulduğu gibi yün ve ipek sevkiyatı akmaya başladı. Open Subtitles (فور أن سمعوا أن آل (ميديشي "عادوا إلى "فلورنسا بدأت شحنات من الصوف والحرير في التدفق
    Hindistan'dan ipek, inci, safir. Open Subtitles والحرير واللألىء والياقوت من "(الهند)".
    Pamuklu, kadife, ipek... Open Subtitles الصوف,والمخمل,والحرير...
    Parfüm, ipekli kumaş. Open Subtitles العطر والحرير.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus