Moskova'da bir Çar, havyar, votka, ayılar olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | تعلم أن روسيا بها حانات و الكافيار والفودكا والدببة |
Aslanlar, kaplanlar ve ayılar gibi benzer türler bunların dışında şu an güzel ve değişik dediğimiz yerler de buna dahil olacak. | Open Subtitles | سيشمل ذلك أنواعاً مألوفة مثل الأسود والنمور والدببة لكن هناك أيضاً مناطق واسعة من الأرض رائعة وجميلة ومتنوعة |
Acımasız kış ufukta ve kışı geçirmek için yeterince yağ depolamayan ayılar açlıktan ölebilir. | Open Subtitles | فصل شتاء قاسٍ يلوح بالأفق، والدببة التي لم تُخزن دهوناً كافية للصمود شتاءً قد تموت جوعاً |
Çocuklar, yani insanların ve ayıların yavruları barış içinde yaşayabilecekler. | TED | والأطفال، سواء البشر والدببة الكسولة يمكنهم العيش بسلام. |
Burada oldukça çok miktarda kurt, Ayı ve vaşak yaşamaktadır. | Open Subtitles | تعيش الذئاب والدببة والوشق هنا في أعداد كبيرة. |
Ben hala kaplanlarla ayılara çalıyorum. | Open Subtitles | لازلت أعزف للنمور والدببة . ماذا عنك؟ |
- Sana karşı açık sözlü olacağım vaktimizin çoğunu, kara ayılarla kutup ayıları arasında bir o yana bir bu yana koşturmakla geçirdik. | Open Subtitles | حسناً، لأكون صادقاً معكي لقد قضينا معظم وقتنا فقط ذهاباً وإياباً بين الدببة السوداء والدببة القطبية |
İnsanlar dağ tepelerini gezmek istiyor. ayılar da tekrar ortaya çıkmaya başladı. | Open Subtitles | يتجول الأهالي للقمة المزالة والدببة بدأت تعود |
Saldırganlık laboratuarı, yılanlar, kaplanlar ve ayılar üstünde çalışır. | Open Subtitles | مُختبر العُدوان يدرس الثعابين والنمور والدببة. |
Dışarıda kurtlar ve ayılar var. Öylece gitmenize izin veremeyiz. | Open Subtitles | هناك الذئاب والدببة, لا يمكننا ترككم تذهبون. |
İçinde iğrenç, ilkel ayılar ülkesi Kraliçesi var, sana saygı duymalılar! | Open Subtitles | أنتِ ملكة أمة من القذارة والدببة البدائية ويجب عليهم التعرف على أنفسهم في ذاتكِ |
ayılar insandan, gürültüden, arabalardan hoşlanmaz. | Open Subtitles | والدببة لا تحب السيارات والضوضاء، والبشر |
Hava ısınıyor ve ayılar kalın kış kürklerini dökmek istiyor. | Open Subtitles | لقد أصبح أكثر دفئا، و والدببة حريصة على تنظيف معاطفهم الشتوية السميكة. |
Kaplanlar ve ayılar da geliyor mu? | Open Subtitles | آل لايون, النمور والدببة قادمة أيضاً؟ |
Boğalar da para kazanır, ayılar da para kazanır ama domuzlar katledilir. | Open Subtitles | والدببة تدر الأرباح والخنازير يتم ذبحها |
Ama o da Kanada'da geyiklerin ve ayıların arasında yatıyor. | Open Subtitles | "ماعدا أنها بمكان ما في "كندا تنام بين الموظ والدببة |
Sadece Timmy, tüm tilki ve ayıların patronu olabilir. | Open Subtitles | فقط تيمي هو زعيم كل الثعالب والدببة |
Bu bir bakıma "Goldilocks ve Üç Ayı" hikâyesindeki gibi ne çok sıcak, ne çok soğuk, tam kıvamında. | Open Subtitles | ذلك يشبه قصة ذات الشعر الذهبى والدببة الثلاثة ليست بالحارة ولا بالباردة إنها مناسبة تماماً |
Aslanlara, kaplanlara, ayılara! | Open Subtitles | الأسود، والنمور، والدببة |
İnsanlar perilerle vakit geçirdiğimizi ve baykuşlarla, ayılarla konuştuğumuzu düşünür. | Open Subtitles | النسا ستظن بنا أننا ...نتعامل مع الجان ونتحدث إلي البوم والدببة و... |
Aklımıza o anda gelen imgeler eriyen buzullar ve buz kütleleri üzerinde akıntıya kapılan kutup ayıları. | TED | الصور التي تأتي سريعًا إلى العقل هي تلك الأشياء مثل تراجع الأنهار الجليدية والدببة القطبية علي جرف الجبال الجليدية. |
Kamyon duraklarından, ayılardan ve şu berbat tatlıdan uzak dur. Neydi adı? | Open Subtitles | تجنب الشاحنات المتوقفة والدببة وتلك الحلوى البشعة , ما أسمها؟ |