Tilkiler ve kurtlar birbirleriyle pek iyi geçinemezler, biliyorsun. | Open Subtitles | كما تعلم، الثعالب والذئاب لا تستطيع أن تكون معاً طويلاً |
Ayılar ve kurtlar birlikte avlanır mı? | Open Subtitles | هل الدببة والذئاب يصطادان معًا؟ |
ve kurtlar karanlıkta uluyacaklardı, hemen ışığın ötesinde. | Open Subtitles | والذئاب تعوي في الظلام، فقط خلف الضوء |
Yani sen, bu köpek ayılarla ve kurtlarla dövüşüyor ama sudan korkuyor diyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أن هذا الكلب يحارب الدببة والذئاب ولكنه يخاف من الماء |
Hayvanların kılığına bürünürmüş, atların, kurtların ve büyük köpeklerin kılığına. | Open Subtitles | إنها تتقمّص جثث البهائم، تتلبّـس الأحصنة والذئاب والكلاب الكبيرة. |
Bizonları ve kurtları bu parkta görüntülemeyi ilk defa 15 yıl önce denedim. | Open Subtitles | جرّبت في البداية تصوير البيسون والذئاب في هذا المتنزه الوطني قبل 15 عام |
Nesiller boyunca, buradaki kurtlar ve bizonlar birbirleriyle yaptıkları savaşlarla şekillendiler ve her biri türünün en etkileyici üyesi oldu. | Open Subtitles | لأجيال، صقلت المعارك الدائرة ،بين ثيران البيسون والذئاب حياة الطرفين جاعلةً منهم الأهيب بين أنواعهم |
ve kurtlar onu doğruca yaratığa götürdüler. | Open Subtitles | والذئاب أحضرت إليهم الوحش |
ve kurtlar onu doğruca yaratığa götürdüler. | Open Subtitles | والذئاب أحضرت إليهم الوحش |
Hilal ve kurtlar hakkında bir şeyler... | Open Subtitles | ...كانت تتكلم عن القمر,والذئاب |
Köpekler ve kurtlar mı? | Open Subtitles | الكلاب والذئاب ؟ |
Sen, kızılderililerle, kurtlarla ya da komuta ettiğini sandığın şeytanlarla yüzleşebilecek kadar cesur musun? | Open Subtitles | أنتَ، رجل بما فيه الكفاية لتواجه الهنود والذئاب أو الشيطان الذي تدعي خدمته؟ |
En azından ıssız bir yerdeki ağaca bağlanmış ve kana susamış kurtlarla çevrelenmiş değiliz. | Open Subtitles | على الأقل لسنا مُقيدان إلى شجرة في مكانٍ معزول محاطان بالمتعطشين للدماء والذئاب |
Kafesinden tasmayla alınan hayvan, kıyılmış sıra sıra tilkilerin, samurların, rakunların ve kurtların ve dahasının yanından geçiriliyor. | Open Subtitles | إزالتها من قفصه أولا بقطب الرقبه الثقيل، ويساق الحيوان امام ماضيه ليرى صفوف من جثث الثعالب المذبوحة، السمور، والراكون والثعالب والذئاب وغيرها. |
Köpeklerin ve kurtların zamanı. | Open Subtitles | إنّه وقت الكلاب والذئاب |
Sana bir keresinde tilkilerin ve kurtların pek anlaşamadıklarını söylemiştim. | Open Subtitles | -أخبرتكِ مرة أنّ الثعالب والذئاب لا يتعايشون معاً . |
Ayı ve kurtları besledikten sonra son kalıntılar ormana sunulur. | Open Subtitles | الآن، باطعام الدببة والذئاب فإن الإرث الأخير لهذا السلمون يرجع للغابة |
Nesiller boyunca, buradaki kurtlar ve bizonlar birbirleriyle yaptıkları savaşlarla şekillendiler ve her biri türünün en etkileyici üyesi oldu. | Open Subtitles | لأجيال، صقلت المعارك الدائرة ،بين ثيران البيسون والذئاب حياة الطرفين جاعلةً منهم الأهيب بين أنواعهم |