"والطمع" - Traduction Arabe en Turc

    • açgözlülük
        
    • Hırs
        
    • ve aç
        
    • açgözlülükle
        
    • ve açgözlülüğü
        
    hikayenin içeriği sabun operası, suç içeren dram... açgözlülük ve ihanet içerikli.. Open Subtitles انها جزء من قصه دراميه اجراميه قصه الخيانه والطمع
    Kardeşimin yürüttüğü tüm deneyler, açgözlülük ve güç üzerine kurulmuştu. Open Subtitles كل تجربة أجراها أخي كان مدفوعا بالقوة والطمع
    Seni buraya açgözlülük buraya getirdi ve yine açgözlülük bitirecek seni. Open Subtitles الطمع احضرك هنا والطمع سيكون السبب في نهايتك
    Ve insanların hâlâ birbirini basit kıskançlıklar ve Hırs uğruna öldürdüklerini söylediniz. Open Subtitles والناس لازالوا يقاتلون بعضهم البعض للغيرة والطمع
    ve aç gözlülük ve gurur dikkatsizlik söz konusu olduğunda sıkıca birbirine dolanmıştır. TED الغطرسة والطمع المسبب الرئيسي عندما يتعلق الامر بالاهمال
    Bu adam yıllarca açgözlülükle zorla çalıştırıldı. Open Subtitles لقد أجبر على مر السنين بالجشع والطمع
    Hitabet kolaydır. Ama kıskançlık, Hırs ve açgözlülüğü maskeler. Open Subtitles البلاغة سهلة, ولكنها تختفي الحسد والشهوة والطمع.
    Fakat o gözlerin ardında fesat bir kişilik, açgözlülük yatmakta. Open Subtitles رغمَ ذالكَ... أرادة الشر والطمع كامنة وراءَ تلكَ العيون العميقة.
    Böylece savaşlar, açlık kirlilik, terörizm ve açgözlülük sebebiyle mağdur olmayacaksın. Open Subtitles كي لا تتضطرين للمعاناة خلال الحرب والجوع والتلوث والإرهاب والطمع
    Asıl sorun, boksörlerin bunu ün, açgözlülük ve kibir için yapmaya başlamaları. Open Subtitles المشكلة الحقيقة تكمن بأن الملاكم أصبح يقوم بذلك لأجل الشهرة، والطمع والحصول على إهتمام.
    Para, açgözlülük ve güç ise Şeytan'la dans etmektir. Open Subtitles المال والطمع والقوه هى رقصه مع الشيطان
    Panik ve açgözlülük! Open Subtitles ولكنه الخوف والطمع
    Kıskançlık, suçluluk ve açgözlülük. Open Subtitles الحسدوالذنب... والطمع ...
    Unutma Datak, gurur, açgözlülük, Hırs. Open Subtitles تذكر (داتاك): الفخر والطمع والطموح
    açgözlülük yaptım. Open Subtitles والطمع
    Fakat ayartma ve Hırs, oranın rüşvetlerine teşekkür ettiği için iki kat büyüdü. Open Subtitles ولكن الفساد والطمع ضاعف تلك النسبة شكراً لرشوته
    Hırs; ailenizin, 200,000 dolarlık evinizi 250,000 dolara yeniden ipoteğe sokturan şeydir. Open Subtitles والطمع ما يجعل والديك يعيدوا تصميم منزل مفترض ب 200 الف دولار ولكن بـ 250 الف دولار
    Evet, kendimi kaybettim. İnsanı yiyip bitiren yalnızlığı ve aç gözlülüğü anlayamazsınız. Open Subtitles فقدت إدراكي أنتم لا تعلمون الوحدة الموحشة والطمع
    Yaşadığınız her gün, her şey bu kadar yozlaşmışken her şey tüketim, ziyan etme ve aç gözlülüğe dayanırken sizin liderleriniz doğa hakkında ne yapabilir ki? Open Subtitles مالذي يمكن لقادتكم فعله ازاء الطبيعة في حين انها فاسدة للغاية بحيث أن حياتكِ اليومية مبنية على الاستهلاك والطمع والاسراف
    Birbirimizin kapısının önünden kanı ve açgözlülüğü uzak tuttuk. Open Subtitles نبعد الدم والطمع عن بوابتنا الأمامية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus