"والظلم" - Traduction Arabe en Turc

    • ve adaletsizliğe
        
    • ve adaletsizlik
        
    • zulum ve
        
    • ve haksızlıktan
        
    • ve adaletsizliği
        
    Ya gerçekten de yoksulluk ve adaletsizliğe angaje olmamız tam da teröristlerin yapmamızı istediği şey ise? TED وماذا لو، بالفعل، مشاركتنا في الفقر والظلم هي بالفعل مايريده الارهابيين منا ان نفعله؟
    Bak, o bozulmaya ve adaletsizliğe karşı duran iyi bir insan. Open Subtitles اسمعي، إنّه شخص طيّب، يقف ضدّ الفساد والظلم الاجتماعي.
    Onlar, dünyanın her yerinde nerede yoksulluk, eğitimsizlik ve adaletsizlik varsa, bu yerlerde bayiliklerini oluşturacak bir marka yaratmak için etkili bir şekilde çalışıyorlardı. TED كانوا يصنعون صورة لهذه العلامة بشكل فعّال لخلق علامة تجارية يمكن تلزيمها حول العالم، حيث يوجد الفقر والجهل والظلم.
    Zorbalık ve adaletsizlik dönemlerinde kanunun insanlara baskı yaptığı zamanda bir kanun kaçağı tarihteki yerini almıştır. Open Subtitles "في عهد الطغيان والظلم وعندما يضطهد القانون الشعب، فإن الخارج عن القانون يأخذ مكانه في التاريخ"
    Butun zulum ve engellere ragmen onurlu ve gururlu bir sekilde ailecek bu isin ustesinden gelecegiz. Open Subtitles سنتخطّى هذا الأمر كعائلة كريمة، فخورة، بالرغم من كلّ الإضطّهاد والظلم
    Kültüre indirgemeden, utanç ve haksızlıktan ders çıkaran insanları dikkate alalım. TED دعونا نتمسك بالمحاسبة, بدون الانتماء على جماعة تُنمّي الإذلال والظلم .
    Yemek Servisini düzenleyen kukla ustalarının, menüden cehalet ve adaletsizliği çıkarmalarının vakti geldi de geçiyor. Open Subtitles انه وقت مناسب للرؤساء التافهين لاخذ الجهل والظلم من قائمة الطعام
    Yoksa ailenin maruz birakildigi zulum ve adaletsizlik... Open Subtitles او التعذيب والظلم الذي حل بالوالدين
    Pozitif hareketle yola çıkarak komünizmin tohumlarının yeşermesini sağlayan fakirlik, emniyetsizlik ve adaletsizlik toprağını ortadan kaldırmalıyız. Open Subtitles [مارتن لوثر كينج] يجب علينا, بأفعالنا الإيجابية, أن نستأصل ظروف الفقر. عدم الأمان, والظلم...
    Ayrımcılık ve adaletsizlik senin gibi insanlar için normaldir. Open Subtitles التفرقه والظلم هي عادة اشكالك
    Hitlerizm demek, şiddet ve adaletsizlik dolu bir dünya demektir. Open Subtitles #الهتلرية تعني عالماً من العنف والظلم#
    Yeteneğim ve kanaatim dahilinde hastalarımı her türlü zarar ve haksızlıktan koruyacağım. Open Subtitles "بقدرتي وحكمي، سأحمي مرضاي من الأذى والظلم"
    "Yeteneğim ve kanaatim dahilinde hastalarımı her türlü zarar ve haksızlıktan koruyacağım." Open Subtitles "وفقاً لقدرتي وحكمي، "سأحمي مرضاي من الأذى والظلم"
    Ama haksızlığı ve adaletsizliği görmek için buralı olmam gerekmiyor. Open Subtitles لكن لست بحاجة إلى ذلك لأرى الجور والظلم.
    Onlar tabi ki önceden balıkçılık yapıyorlardı, fakat biz onların balıklarını çaldık ve zehirli atık dolu sularına boşalttık. Dolayısıyla yapmaya çalıştığımız şey, balıkçılık endrüstrisinde bir sahil korumaya sebebiyet vererek, güvenlik ve istihdam yaratmaktı. Ve sizi temin ederim ki, bu durum geliştikçe, al Shabaab ve diğerleri, insanları kendi ağlarına düşürmek için kullandıkları yoksulluğu ve adaletsizliği kullanamayacaklar. TED لقد كانوا صيادين في السابق، طبعا، لكننا سرقنا سمكهم والقينا مكانها بشحنات من المخلفات السامه في مياههم، اذا ما نحاول فعله نحن هو خلق أمن وعمل من خلال جلب خفر السواحل جنبا إلى جنب مع صناعة الصيد، واستطيع ان اؤكد لكم، بمجرد بناءه ، حركه الشباب وما يشبها لن يكون لديها الفقر والظلم لتفترس هؤلاء الناس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus