"والعاطفية" - Traduction Arabe en Turc

    • ve duygusal
        
    • duygusal ve
        
    • fiziksel ve
        
    Dikkat, yüksek bilişsel ve duygusal yeteneklerin temelidir. TED الإنتباه هو أساس كل المقدرات الإدراكية والعاطفية العليا.
    Onlara hayır dediğimde bedelini pahalı bir biçimde fiziksel ve duygusal istismar olarak ödedim. TED حينما رفضت اختيارهم، دفعت ثمن اعتراضي غاليًا بالإساءة الجسدية والعاطفية.
    Zihinsel, fiziksel ve duygusal refahınıza dışarıdan bakıp neden olduğu hasarı geride bırakmakla ilgili. TED صادقون حول وضع صحتكم النفسية والجسدية والعاطفية في مرأى بصركم والضرر الذي سببته.
    Ve sen de düşünüyorsun, neden bu kadar zeki iken hayatın duygusal ve finansal zorluklarla dolu diye. Open Subtitles وتتسائل لما حياتك سلسلة لا تنتهي من الثقافة المنيعة و المشكال المالية والعاطفية
    Özellikle etkilenen bölgelerdeki çocuklarda duygusal ve ruhsal olarak bedeli çok ağır. Open Subtitles من الناحيتين الروحية والعاطفية على الأطفال في تلك المناطق المتأثرة.
    Öyle bir dünya düşününki insanlar tüm zihinsel ve duygusal potansiyellerini kullanabiliyorlar. Open Subtitles فتصور عالـَما حيث يستعمل الناس كامل إمكانياتهم الفكرية والعاطفية
    Hem çok gençti hem de bedensel ve duygusal yönden kaldıramazdı. Open Subtitles كانت صغيرةً في السن وتفتقد إلى القدرة النفسية والعاطفية
    Bunun iyi konuşmacı olmakla ilgisi yok fiziksel ve duygusal olarak zarar vermek bu. Open Subtitles ثمّة فرق بين عدم التحلّي بآداب الملاطفة والإهانة الجسدية والعاطفية.
    Sırf iktidarda kalmak için kendi vatandaşlarının fiziksel ve duygusal refahını feda eden, onları piyon olarak kullanan bir liderin... durdurulması gerekir. Open Subtitles الرئيس الذي يضحي بالرفاهية الجسدية والعاطفية لمواطنيه والذي يعامل شعبه كبيادق فقط للبقاء في السلطة؟ هذا الرئيس يجب أن يُوضع حد له
    Mahremiyet derken, başka birisiyle fiziksel ve duygusal ilişki kurmaktan bahsediyoruz -- özellikle de belirsiz, çelişkili ve dikkat çekici işaretler veren, karşı cinsten birisiyle ilişki kurmaktan. TED الألفة تعني العلاقة المادية والعاطفية مع شخص آخر -- وبالخصوص مع شخص من جنس آخر يصدر إشارات فسفورية غامضة ومتناقضة.
    Bireysel/sosyal bakimdan, orkestra ve korodaki cocuklar entellektuel ve duygusal yonlerini gelistiriyorlar. TED في المحيط الشخصي/المجتمعي, الأطفال في الأوركسترا والجوقات ينمون جوانبهم الفكرية والعاطفية.
    Ama bence şirketler inovasyona, Ar-Ge'ye yatırım yaptıkları gibi çalışanlarının ortalama zihinsel, fiziksel ve duygusal refahına yatırım yapmalılar, değil mi? TED لكنني أعتقد أن على الشركات الاستثمار في الصحة النفسية والبدنية والعاطفية العامة لموظّفيها بالطريقة التي يستثمرون في الإبداع والبحث والتطوير، أليس كذلك؟
    Kapıyı çalmadan önce o ciddi fiziksel ve duygusal travma geçirdi. Open Subtitles لا. قبل أن تدق ... انه مرة من خلال الصدمات الجسدية والعاطفية شديدة.
    Bu özelliklere bakarsanız şefkat bağlamında, şefkatin bilişsel ve duygusal bileşenleri -- insanları anlamak ve onlarla empati kurmak -- hepimizin içinde olan benim aşırı kendine-saplantı olarak adlandırdığım olguya iniyor, sonuç olarak da tevazu için gerekli koşulları yaratıyor. TED و إذا نظرتم إلى هذه المميزات في سياق الشفقة، نجد إن المكونات الإدراكية والعاطفية للشفقة.. فهم الناس و التعاطف معهم.. تكبح و تلطف ما أسميه الهاجس الذاتي المفرط الموجود في أنفسنا.. و بذلك تخلق الشروط اللازمة للتواضع.
    Ruhsal ve duygusal olarak. Open Subtitles وايضا الروحية والعاطفية
    Bunu göz önüne aldığımızda, siz finalistler fiziksel, duygusal ve ruhsal testlere tabii tutulacaksınız. Open Subtitles ضعوا في الحسبان، ان المتأهلات سيخضعن لمجموعة اختبارات لتحديد قوتهن البدنية والنفسية والعاطفية
    Seslerin nasıl öğrenildiğini çalışarak, dilin geri kalanı için ve belki de çocukluktaki sosyal, duygusal ve kavramsal gelişim dönemleri için bir model oluşturabileceğimizi düşünüyoruz. TED ونعتقد بأنه من خلال دراستنا لكفية تعلم الأصوات, سيتولد لدينا نموذجاً لبقية اللغات, وربما للمرحلة الحاسمة التي يمكن أن تصاحب مرحلة الطفولة لتطوير المقدرات الإجتماعية والعاطفية والمعرفية.
    Tıpkı dünyadaki ekonomik eşitsizliğe eğilmemiz gerektiği gibi dünyadaki duygusal ve zihinsel (bilişsel) ayrışmalara da dikkat etmeli ve bunu nasıl gidereceğimizi düşünmeliyiz çünkü bunlar gerçekten önemli. TED وكما يجب علينا أن نركز على التفاوت الاقتصادي على الصعيد العالمي، علينا أن نعطي اهتمامًا أكبر للفروق الإدراكية والعاطفية حول العالم وكيفية سد هذه الفروق، لأن هذا مهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus