"والغذاء" - Traduction Arabe en Turc

    • ve yiyecek
        
    • Yemek ve
        
    • gıda ve
        
    • yemekler
        
    • Yiyecekler
        
    • öğle
        
    • ve yemek
        
    • FDA
        
    • yiyecek ve
        
    Para, pul ve yiyecek aşkına, amansız bir saldırıya hazırlıyor onları. Open Subtitles من اجل الطعام والغذاء قادهم الى مشروع ينطوى على جراة شديدة
    Adamlarımdan bazıları sadece su ve yiyecek için oraya gitti. Open Subtitles البعض من رجالي خرجوا من هناك بحثاً عن الماء والغذاء
    Para ve yiyecek sıkıntımız var, ama bedava Yemek ve uyku fırsatları bulabiliyoruz. Open Subtitles المال والغذاء قلّوا , لكنّنا نستطيع إيجاد الفرص لنأكل وننام مجاناً
    İşgal Et protestolarını, sarpa saran borç krizlerini, artan eşitsizliği, paranın politika üzerindeki etkisini, kaynak sıkıntılarını, gıda ve petrol fiyatlarını görüyoruz. TED نرى احتجاجات الاحتلال، نرى أزمات الديون المتصاعدة، نرى التباين المتزايد نرى تأثير المال على السياسة، نرى القيود على الموارد، أسعار النفط والغذاء.
    Hoş kırsal yerler, harika şarap, güzel kadınlar, nefis yemekler. Open Subtitles الريف الجميل، والنبيذ جميلة، المرأة الجميلة، والغذاء جميل.
    Yiyecekler vitamin içeriyor. Bu da bizim için faydalı. Open Subtitles والغذاء يحتوي علي الفيتامينات ، أليس كذلك ؟
    Tek söyleyeceğim silah ve yiyecek bulmanın çok iyi fikir olacağıdır. Open Subtitles سأقول بأنّ الأسلحة والغذاء ستكون فكرة جيدة
    Belki silah ve yiyecek için etrafa bir bakmalıyız. Open Subtitles ربّما يجب أن نبحث عن لأسلحة والغذاء أولا
    Herhangi bir zamanda da çarpıcı çeşitlilikte türler ve sayısız birey yer ve yiyecek için mücadele etmektedir. Open Subtitles وفى كل لحظه هناك تنوع مذهل للأنواع وعدد لا يحصى من الافراد تكافح لأجل الحيز والغذاء
    Londra'ya gelin. Burada güvenlik, Yemek ve barınak var. Open Subtitles تعال إلى لندن هنا ستجد الامان والغذاء والمأوى
    Yemek ve yatak 15 avro. Ama saat geç olduğu için yemek yok. Open Subtitles خمسة عشر يورو للسرير والغذاء لكنه في وقت متأخر، لذلك بدون طعام
    Ona Yemek ve yatacak yer verebiliriz ama bunları, onun rızası olmadan yapamayız! Open Subtitles يمكننا أن نمنحه السكن والغذاء ! ولكن ليس ضد إرادته
    Çin, Hindistan, ve Pakistan'ın iklimin etkisiyle gıda ve su üzerine yaşanan çatışmalardan savaşa girdiğini hayal edin. TED تخيلوا إن ذهبت الصين والهند وباكستان إلى الحرب كآثار مناخية تولد الصراعات على الماء والغذاء.
    Pek çok göçmenin yolculuğu su, gıda ve barınaktan mahrum, uzun ve tehlikeli geçer. TED تكون أغلب رحلات اللاجئين طويلة ومحفوفة بالمخاطر ويكون المأوى والغذاء والماء محدودين جداً.
    gıda ve İlaç Kontrol Dairesi adına ilaçları kontrol eden doktorların ecza şirketlerinden danışma ücreti almalarına yasalarca izin verilmiştir. Open Subtitles نعم ، الأطباء الذين يسمحون بالأدوية لدى إدارة الأدوية والغذاء بموجب القانون ، فإنّهم يأخذون إستشارات رسوم من شركات الأدوية
    yemekler gerçekten harika ama servis biraz kötü. Open Subtitles والغذاء هو رائع حقا... على الرغم من أن خدمة يترك قليلا إلى المستوى المطلوب.
    Kötü kokuyor ve yemekler de çok az. Open Subtitles رائحته سيئه، والغذاء قليل
    Yiyecekler vitamin içeriyor. Bu da bizim için faydalı. Open Subtitles والغذاء يحتوي علي الفيتامينات ، أليس كذلك ؟
    Kahvaltıda, öğle ve akşam yemeğinde yoktun. Artık yemek yemiyor musun? - Akşam aç değildim. Open Subtitles افتقدتك علي الإفطار والغذاء والعشاء ، ألن تأكلي بعد الآن ؟
    Nadiren yağmur yağar, bu nedenle su ve yemek bulması zordur. Open Subtitles من النادر هطول المطر، لذلك الماء والغذاء من الصعب الحصول عليهما.
    Yoksa FDA çoktan onaylamış olurdu. Open Subtitles مسبقاً أقرتها قد والغذاء الأدوية إدارة لكانت وإلا
    Burası bir durak. yiyecek ve su yükleyebileceğimiz bir yer. Open Subtitles هذه محطة وقوف , مكاناً لنحصل منه على الماء والغذاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus