"والفرص" - Traduction Arabe en Turc

    • ve fırsat
        
    • ve fırsatları
        
    • ve fırsatın
        
    • ve fırsatlar
        
    • ve fırsatlara
        
    Bardağını dolduracağım ama, bilgi, potansiyel ve fırsat ile dolduracağım. Open Subtitles سأملأ كأسكِ، ولكن سأملأهُ بالمعرفة، الإمكانيات والفرص السّانحة لحياةٍ أفضل.
    Onlar için ama aynı zamanda onlarla birlikte umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz. TED إنه واجبنا لترك تراث من الأمل والفرص لهم ولكن أيضاً معهم.
    Oğlunuzu tutuklayabilmek için bir sürü nedenim var neden, araç ve fırsat hariç tabi. Open Subtitles لديّ الآن كلّ شيء أحتاجه لإدانة طفلك ما عدا الدافع، الوسائل والفرص
    Özerk olmak için karşılaştığımız zorlukları ve fırsatları anlıyoruz. TED نحن نفهم التحديات والفرص التي نواجهها لنعتمد على ذواتنا.
    Bu, övgüler ve fırsatları diğerlerinden daha fazla hak etmedikleri duygularına dönüşebilir. TED ما يجعلهم يشعرون أنهم لا يستحقون المرتبة التي وصلوا إليها والفرص على حساب الآخرين.
    Seneca der ki "Şans hazırlık ve fırsatın kesişimidir." Open Subtitles حسنا، اه، قال سينيكا، "الحظ هو التقاطع إعداد والفرص"
    Bunun için bir bedel ödüyoruz, ama bunun farkındayız ve genellikle artan özgürlükler tercihler ve fırsatlar için ödeyeceğiz. TED ندفع ثمن ذلك، لكننا واعون بذلك، وعموما سندفع ثمن الحريات المتزايدة، الإختيارات والفرص.
    Duygular, meydan okumalara ve fırsatlara karşı kısa ömürlü şiddetli tepkilerdir. TED الأحاسيس هي استجابات مكثفة قصيرة الأجل للتحدي والفرص.
    ..iyi bir dost ve fırsat yakalamak imkansız! Open Subtitles ان الأصدقاء والفرص لا يأتون كثيراً... .
    Landmark Kuruluşu, halkımızdaki pek çok kişi için umut ve fırsat kapısı oldu. Open Subtitles إن منظمة (لاندمارك) لكانت دوماً منارة للأمل... والفرص للعديد من الأشخاص في مجتمعنا هذا. ولكن بالنسبة لي، فإن الشرف الأسمى...
    Onlara nasıl düşünmeleri gerektiği konusunda alıştırma yapmaları için gerekli araçları, stratejileri ve fırsatları vermektir. TED بل بتزويدهم بالأدوات والخطط واللغة والفرص لممارسة التفكير.
    Genelikle bir muhbirin öncülük ettiği bu operasyonlar, araçları ve fırsatları ve bazen akıl hastası ve ekonomik olarak çaresiz insanların şimdi terörist dediğimiz kişiler olması fikrini bile sağladı. TED هذه العمليات التي غالبا ما يقودها مخبر يوفر الوسائل والفرص وأحيانا حتى هذه الفكرة لمختل عقليا و اليائسين اقتصاديا ليصبحوا ما نطلق عليه الآن مصطلح الإرهابيين
    Ve sanıkların uluslararası terörist gruplarla bağlantısı olup olmadığını, muhbir kullanılıp kullanılmadığını ve muhbirin teşkilat provokatörü rolu oynayıp araç ve fırsatları sağlayıp sağlamadığını bulmak için mahkeme dosyalarını kullandık. TED واستخدمنا ملف المحكمة لمعرفة ما إذا كان للمتهمين أية صلة بالجماعات الإرهاب الدولي سواء كانت تستخدم مخبرا أو إذا كان المخبر يلعب دورا محرّضا بتوفير كل الوسائل والفرص
    Her daim zamanın ve fırsatın olduğunu düşünüyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت قد تعتقد بأن الوقت... والفرص هي... دائماً متاحة لك ، أليس كذلك؟
    Bu sistemi seviyorum çünkü bana ve milyonlarca insana başarı ve fırsatlar sağlıyor. TED إنه نظام أحبه بسبب النجاحات والفرص التي أتاحها لي ولملايين آخرين .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus