"والفساد" - Traduction Arabe en Turc

    • yolsuzluk
        
    • Ahlaksızlık
        
    • ahlâksız
        
    • rüşvet
        
    • ve yozlaşmayı
        
    • ve yozlaşmadan
        
    • yozlaşmış
        
    • yozlaşmaya
        
    • ve yozlaşma
        
    • yozlaşmanın
        
    İnsanlar yolsuzluk, yolsuzluk diye konuşup duruyor. TED ذلك أن الناس يتحدثون عن الفساد ، والفساد.
    İkinci bir varsayım ise tek partili bir ülkede, güç birkaç insanın elinde toplanmaktadır, ve bunu kötü bir hükümet ve yolsuzluk takip eder. TED الافتراض الثاني هو أنه في الدولة ذات الحزب الواحد، تتمركز السلطة في أيدي قلة من الناس، ويتبع ذلك سوء الإدارة والفساد.
    Bana yöneltilen asılsız uydurma suçlar ise, reşit olmayanlara sarkıntılık, ...Ahlaksızlık ve romanlarımı yurtdışında izinsiz basmak. Open Subtitles الفِقوا إلي تهم انتهاك قاصر. والفساد ونشر الرواية بالخارج.
    İçinde bulunduğun bu kanlı ve ahlâksız durumlar var ya. Senin gibileri kaç kez gördüm. Open Subtitles كما تعلم ، كلّ جرائم القتل والفساد التي تتعامل معها، حسناً، قد رأيتُ مثلها مئات المرّات
    Memurluklara güvenilir ve onurlu adamlar seçilirse, hırsızlık ve rüşvet biter. Open Subtitles عندما يتم اختيار الرجال الموثوق بهم ليكونوا ضباط السرقة والفساد يختفيان
    Jedi Konseyi'nin savaşa yoğunlaşmasıyla birlikte, suçlular korkuyu ve yozlaşmayı yaymak için serbest kaldı. Open Subtitles مع تركيز مجلس الجاداي على جهود الحرب العقول الاجرامية تركت غير مقيدة لان تنشر الخوف والفساد
    Hala işsizlik, enflasyon suç ve yozlaşmadan dolayı acı çekiyoruz. Open Subtitles من البطالة، التضخم... من الجريمة والفساد.
    Tipik bir felaket hikayesi: hastalık, yolsuzluk, fakirlik. TED نفس قصة الكارثة: المرض ، والفساد ، والفقر
    Eğer bu olayların üzerine cesaret ve samimiyetle gidersek, sorumluları bulup,tutuklayabiliriz, ve onları uyuşturucu kaçakçılığı, yolsuzluk ve cinayetten mahkum ettirebiliriz. Open Subtitles لو أمضينا قدما فيها بشجاعة وصدق يمكننا اعتقال هؤلاء المسؤولين وادانتهم بتهريب المخدرات والفساد والقتل
    Kirli siyaset, yolsuzluk ve komünalizm hastalığının ortasında ... Open Subtitles في تقديم واجبكم في حربكم ضد السياسه القذره والفساد والقوه التي تفشة في الأمه
    Tanrı'nın sizleri yaşayan diğer bütün canlılardan daha çok sevdiğini biliyorum ve onun ilahi sevgisinin karşılığını günah nefret, Ahlaksızlık ve kötülükle verdiniz. Open Subtitles ..اعلم ان الاله قد ميزك قليلا عن المخلوقات الاخري ..وانتم دفعتم ثمن الحب بالخطئية بالكراهية والفساد والشر
    En narin yaşamları bile yok edebilecek bir Ahlaksızlık abidesi. Open Subtitles والفساد الاخلاقي يمكنه تحطيم حتى اكثر الحيوات كياسة
    Ve seninki de Ahlaksızlık ve günahkarlık dolu hırsız bir ibnenin hikâyesi. Open Subtitles ودعيني اخبركِ بأن قصتك قصة الشر والفساد لصه إسحاقيه
    Dünyada eter aleminde batmış bir adamdan daha çaresiz sorumsuz ve ahlâksız hiçbir şey yoktur ve bu çürümüş zımbırtıyı çok yakında deneyeceğimizi biliyordum. Open Subtitles لا شيء يصيب بالعجز واللامبالاة والفساد... أكثر من رجل يتناول الأثير وكنت أعرف أننا سنتناول هذه المادة العفنة عمّا قريب
    Burası ahlâksız zulümün barındığı bir ev! Open Subtitles هذا هو بيت القسوة والفساد!
    rüşvet, yozlaşma mankafalılık, sadizim. Open Subtitles الكسب غير المشروع والفساد والبلادة والسادية
    Komiser Kadam da şunu kanıtladı ki kimse Hindistandaki hava kirliliğini, nüfusu ve yozlaşmayı önleyemez. Open Subtitles المفتش كادام وقد أثبتت الشيء الوحيد الذي .. لا أحد يستطيع وقف التلوث ، السكان والفساد في الهند.
    Hala işsizlik, enflasyon suç ve yozlaşmadan dolayı acı çekiyoruz. Open Subtitles من البطالة، التضخم... من الجريمة والفساد.
    Büyük şirketlerdeki globalistlerin nasıl açgözlü ve yozlaşmış bir hâle geldiklerinden endişeleniyorsunuz. TED وقلقون حول إندماج البشر في العولمة، ليغمرهم الجشع والفساد.
    Hep birlikte, vergi kaçırmaya, yozlaşmaya zenginleşmek için para aklamaya sebep olan bu gizliliği bitirebiliriz. TED يمكننا معاً وضع حد للسرية الذي يسمح حالياً بالتهرب من دفع الضرائب، والفساد وازدهار غسيل الأموال.
    Tesisimizde biz Afrikalıların, tüketicilik, etnik yapı ve yozlaşma gibi şeylere karşı geçmişimiz, ne olduğumuz ve ne olmak istediğimiz konularında çok fazla tartışmalar oluyor. TED لدينا الكثير من المناقشات في المكان حول ما نكون كأفارقة، من نحن الآن، وماذا نريد أن نكون بالنسبة لأشياء مثل الاستهلاكية والأصل العرقي والفساد وهكذا.
    Burası ya kapitalizmin lokomotifi ya da aç gözlülüğün ve yozlaşmanın simgesi tabii bu hangi gazeteyi okuduğuna göre değişir. Open Subtitles إمّا أنّ هذا المكان هُو مُحرّك الرأسماليّة أو موطن الجشع والفساد حسب نوع الجريدة التي تقرأها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus