"والمأوى" - Traduction Arabe en Turc

    • ve barınak
        
    • yer ve
        
    • sığınak
        
    • ve kalacak
        
    • yiyecek
        
    Çocukları yemek, giysi ve barınak sağlama sözü vererek ailelerinden koparıyorlar. TED إنهم يفرقون الآباء من أبنائهم بوعدهم بتقديم الطعام، الملبس، والمأوى لأولئك الأطفال.
    Londra'ya gelin. Burada güvenlik, yemek ve barınak var. Open Subtitles تعال إلى لندن هنا ستجد الامان والغذاء والمأوى
    Ama Tanrı sizin gibi iyi insanları yoluma çıkarttı ve ve bana yiyecek ve barınak verdiniz. Open Subtitles ولكن الله، أرسل لى أهل الخير وما قدمتموه لي، من الغذاء والمأوى.
    Gelenlere güvenli bir yer ve yiyecek verilecektir. Open Subtitles نحن نُقدّم السّلامة والأمن. الطّعام والمأوى.
    Evsizler için yiyecek ve sığınak yapmalıyız... ırk ayrımcılığına karşı çıkıp insan haklarını artırmalıyız, bu arada kadınlarada eşit haklar tanımalıyız. Open Subtitles يجب أن نوفر الغذاء والمأوى للمشردين ونقف ضد التمييز العنصري وندافع عن الحقوق المدنية وندافع أيضا عن حقوق المرأة
    Size bu gece için yiyecek ve kalacak yer sağlamanın bizi mutlu etmesine rağmen açık konuşacağım... Open Subtitles بما أننا أكثر من سعداء لنوفّر لكم الطعام والمأوى للّيلة فإنني أريد أن أجعل الأمر واضحاً تماماً
    İlki, herkes hayatta kalmak için gerekli temel ihtiyaçlara sahip mi: yiyecek, su, barınma, güvenlik? TED الأول: هل لدى كل شخص الاحتياجات الأساسية ليبقى على قيد الحياة: مثل الغذاء والماء والمأوى والأمان؟
    - Bunca zamandır vahşilerle yaşarken Dougal Mackenzie'nin hanımla yalnızca ekmek ve barınak paylaşıp paylaşmadığını merak ediyorum. Open Subtitles كل هذا الوقت مع العيش مع المتوحشين أتعجب إن كان دوغل ماكينزي شارك فقط الطعام والمأوى مع سيدة
    Şimdi, dünyada bolca yiyecek ve barınak var. Open Subtitles هناك ما يكفى من الطعام والمأوى بهذا العالم
    Evsizlere yemek ve barınak sağlamalıyız. Open Subtitles يجب أن نوفر الغذاء والمأوى للمشردين
    Size koruma ve barınak sunmak için buradayım. Open Subtitles أنا هنا لأقدم لكم جميعا الحماية والمأوى
    Yemek ve barınak için harcayamayız. Open Subtitles لا يمكننا حتى إنفاقه على الطعام والمأوى
    İlk önceliğimiz yemek ve barınak. Open Subtitles أولويتنا الأولى هي الطعام والمأوى
    Size koruma ve barınak sunmak için buradayım. Open Subtitles ...أنا هنا لتوفير لكم الحماية والمأوى
    Gelenlere güvenli bir yer ve yiyecek verilecektir. Open Subtitles نحن نقدّم السّلامة والحماية. الطّعام والمأوى.
    Gelenlere güvenli bir yer ve yiyecek verilecektir. Open Subtitles نقدّم السّلامة والحماية الطّعام والمأوى.
    Rekabet içimizde var. Atalarımız yiyecek sığınak ve eş için rekabet etmişlerdir. Open Subtitles نحن موجودون للتنافس، أجدادنا كانوا يتنافسون على الطعام والمأوى والأزواج
    "Yemek ve sığınak alınıp satılabilen mal olarak değil de insan hakları olarak kabul edildiğinde." Open Subtitles اوه... عندما يكون الغذاء والمأوى يتم قبولهم كحقوق للإنسان,
    Sana evimi açtım. Sana yemek ve kalacak yer verdim. Open Subtitles اكتنفتك في بيتي، ووهبتك الطعام والمأوى.
    Sana yemek ve kalacak yer veriyoruz. Open Subtitles فنحن نعطيك الغذاء والمأوى
    Temel ihtiyaçlarınızı ödemeye yetecek aylık bir hibe: yiyecek, barınma, eğitim. TED هي منحة شهرية تكفي لتأمين حاجاتك الأساسية: الطعام والمأوى والتعليم.
    Yoksulların eşyaya gereksinimi vardır diye öğretildiğini hatırlıyorum, yiyecek, giyecek, barınma gibi sahip olmadıkları nesnelere. TED اتذكر انني تعلمت حينها ان الفقراء هم من يحتاجون الامور المادية مثل الملابس والطعام والمأوى .. التي لا يملكونها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus