Avukat sana kasayı getiriyor, sen de mirasını elde ediyorsun. | TED | والمحامي يأخذك للخزنة، وتحصل على ميراثك. |
Blofeld denen adamla İsviçre Bern'de ofisleri olan şu Avukat arasında bir bağlantı olabilir. | Open Subtitles | هناك قد يكون صلة بين ذلك الرجل بلوفيلد والمحامي الذي لدية مكاتب في بيرن سويسرا |
Bir Avukat 2 şey yapmak için eğitim alır, sadece 2 şey: | Open Subtitles | والمحامي مُتدرب على شيئين إثنين شيئين فقط |
Kardeşi, avukatı, o gece evde her kim varsa herkesi göz ardı ettin. | Open Subtitles | لقد استبعدت الشقيق والمحامي وكل واحد كان في ذاك البيت تلك الليلة |
Vasiyetine dair hiç bir mahkeme kaydı yok, ve avukatı da ölmüş. | Open Subtitles | وليس هناك سجلات على الوصية , والمحامي متوفي |
Açıklamam bir kaç gün sürdü, Avukatım hala detaylarla uğraşıyor. | Open Subtitles | حسنا، استغرق الأمر بضعة أيام من الشرح والمحامي لا زال يحاول |
Avukatım kimseye söylemememi istedi. | Open Subtitles | والمحامي أخبرني أن لا أقول أي شيء لأي أحد، |
Bir doktor veya Avukat gibi biri değil belki, fakat söylediği şey etik değil. | Open Subtitles | مثل الدكتور والمحامي. لكن مايقوله أنه تصرف غير أخلاقي |
Bu müşteri ve Avukat arasındaki gizli bir bilgidir. | Open Subtitles | حسناً، تلك امتيازات خاصة بالعميل والمحامي |
bulduğumuz kanıt makul Avukat ve müvekkil arasındaki gizlilik bu herşeyi mahvedebilir. | Open Subtitles | أي أدلة سنجدها ستكون مرفوضة تطبيقاً لعلاقة الموكل والمحامي السرية سيدمر هذا أي قضية سأعمل عليها |
Avukat, hakim arkadaşını arayacak ve ikisi Sara'ya suçu senin üstüne yıkmak için çok tatlı bir teklif yapacaklar. | Open Subtitles | والمحامي سيتصل بصديقه القاضي والاثنان سيعرضان على سارة عرضا رائعا لتقلب الموضوع عليك |
Avukat müvekkil ilişkisi gereği muaf tutulursun. | Open Subtitles | فحقوق السرية بين الموكل والمحامي تمنع ذلك |
Bay Kingston ve Avukat bey toplantıya katılmamda sakınca görmediler. | Open Subtitles | -جيد اسمعي السيد " كينجستون " والمحامي القضائي لم يمانعوا في زيارتيي |
Avukat polise Phil'in arabasının çalındığını olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | والمحامي قال أن السيارة مسروقة |
Şimdi kadını öldürelim, sonra adamı, en son da avukatı. | Open Subtitles | اسمعا، لنقتلها الآن، ثم نقتله هو والمحامي |
Evim, banka, piyasa, benim için çalışması gereken koduğumun avukatı arasında bir yerlerde benim olmaktan çıkmış. | Open Subtitles | وبين الرهن والسوق والمحامي اللعين ... ... الذي كان يعمل لصالحي ... لم يعد ملكي |
Evim, banka, piyasa, benim için çalışması gereken koduğumun avukatı arasında bir yerlerde benim olmaktan çıkmış. | Open Subtitles | وبين الرهن والسوق والمحامي اللعين ... ... الذي كان يعمل لصالحي ... لم يعد ملكي |
Savunma avukatı çoktan yardım etmeye hazır. | Open Subtitles | والمحامي العام ليس لديه مانع للمساعدة |
Avukatım yalnız gelmemi söyledi. | Open Subtitles | والمحامي أخبرني أن آتي بملابس طبيعية, |
Benim değil. Avukatım bunu ispatlayabilir. | Open Subtitles | هذا ليس لي والمحامي سيثبت هذا |
Ve Avukatım dedi ki, | Open Subtitles | والمحامي أخبرني أساسا |