Babasının yönetiminde bir ömür boyu çalışma ve katılım Anna'yı bu girişim için hazırladı. | TED | عمر من الدراسة والمشاركة في حكومة والدها أعدت آنا لهذا المشروع. |
Ve eğer müşterek yaşama ve sosyal sermayeye katılım ölçülerine bakarsanız, eşitsizlikle yakından bağlantılı çok benzer ilişkiler. | TED | وإن نظرتم إلى مقايس التطور والمشاركة فى الحياة المجتمعية أو إلى ثمار التعاون الإجتماعى فى المجتمع ، ستجدون ذات الروابط ترتبط إلى حد كبير مع عدم المساواة الإجتماعية . |
Vatandaşlar olarak, kendi ortak kaderlerimize karar vermeye hazırız. Çünkü biliyoruz ki, gücü dağıtma şeklimiz, herkese ne kadar değer verdiğimize dair çok şey anlatmakta. Çünkü biliyoruz ki, bu tetikleme ve yerel politikaya katılım bizim bir başkasıyla olan ilişkimize gerçekten değer verdiğimizin bir kanıtı ve biz bunu dünya çapında, her şehirde yapmaya hazırız. | TED | كمواطنين، نحن مستعدون لكي نقرر مصيرنا المشترك، لأننا نعلم أن طريقة توزيعنا للسلطة تقول كثيرًا كيف نقدر الجميع، ولأننا نعرف أن الإتاحة والمشاركة في السياسات المحلية هي علامة على إننا حقًا نهتم بعلاقاتنا من شخص لآخر، وإننا جاهزون لفعل ذلك الآن في المدن في جميع أنحاء العالم. |
Fikir temelde telif haklarını korumak için olsa da bu internette yaptığımız pek çok şeyi tehlikeye atabilir: blog yazmak, eleştirmek, tartışmak, bağlantılamak veya paylaşmak. | TED | القانون ينطلق من مبدأ حماية حقوق النشر، لكنه يهددّ أنشطةً أخرى على الإنترنت: كالتدّوين والانتقاد والنقاش والمشاركة. |
Çok hoş, değil mi? Ailenizle beraber aynı masada oturmak, yemek yemek, paylaşmak. | Open Subtitles | هذا لطيف الجلوس مع العائلة والأكل معاً والمشاركة |
Empati bir başkasının duygularını anlama ve paylaşma becerisidir: bizim gibi sosyal hayvanlar için önemli bir beceri. | TED | التعاطف هو القدرة على فهم ما هو شعور شخص آخر والمشاركة في عاطفتهم، قدرة حاسمة للحيوانات الاجتماعية مثلنا. |
Bilgi problemini çözmemiz için üç şey yapmamız lazım: Doğrulama, izleme ve paylaşma. | TED | لذا من أجل حل مشكلة المعلومات هذه، نحتاج إلى القيام بثلاث خطوات: التحقق، والتتبع، والمشاركة. |
Hatta sanırım "beğen"i hiç yaratmam bile çünkü bizim için artık önemli olanı gerçekten yansıtmıyor, bu da sosyal ağa sağlıklı katkılar ve sosyal ağda sohbet, sohbet içine katılım, sohbetten bir şey öğrenme. | TED | ولا أظن أنني كنت سأنشئ زر الإعجاب في المقام الأول؛ لأنه في الواقع لا يخدم ما نعتقده الآن أهم شيء، وهو المساهمة الصحية في الشبكة، والتحاور مع باقي مستخدمي الشبكة، والمشاركة في الحوار، وتعلم شيء من الحوار. |
Oysaki benim sizden beklentim; paylaşmak, paylaşmak, paylaşmak. | Open Subtitles | في وقت أريد أن أرى فيه المشاركة، والمشاركة. |
Ama bunları paylaşmak hem de ses getirecek biçimde paylaşmak işte bu dünyayı değiştirebilir. | Open Subtitles | والمشاركة بها على نحو فعال يمكن أن تغير العالم. |
Verme ve paylaşma kapasitenizi keşfetmek için veren ve paylaşan kişi olmalısınız. | TED | لتكتشف القابلية للعطاء والمشاركة, يجب عليك أن تكون معطاء ومشارك. |