- Ama hapse girmeyecektim bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لكنها لا تجعلني اذهب إلى السجن وانت تعرف ذلك |
Bunun onunla bir alakası yok, bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | هو ليس له علاقة بهذا وانت تعرف ذلك |
Orada en az 15 tane silahlı orospu çocuğu var ve sen de bunu biliyorsun. | Open Subtitles | فهو يحظى بـ 15 رجل مُسلح هُناك وانت تعرف ذلك جيداً. |
Öyle olduğunu anlıyorum ve sen de bunu biliyorsun. | Open Subtitles | اعلم ذلك جيدا وانت تعرف ذلك |
Bu bir harp ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | . انة هارب وانت تعرف ذلك |
Ama değil, sen de biliyorsun Sam. | Open Subtitles | ليس كذلك . وانت تعرف ذلك سام اميليا |
Burada iyi askerler yok bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ليس هنالك افضل جندي منه وانت تعرف ذلك |
Gibbs sahte olan bir kanıt getiremez, bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لن تقوم بإحضار أدلة خاطئه وانت تعرف ذلك |
Konu bu değil ve sen de bunu biliyorsun, Robbie. | Open Subtitles | ليست هاذه النقطة (روبي) وانت تعرف ذلك . |
Hanna seni seviyor ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | هانا تحبك وانت تعرف ذلك |
- Linden. - Yaptıkları yanlış ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | ليندين - أنه خطأ, وانت تعرف ذلك - |