Yankının kendisini rahatsız ettiğini ve yorgun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها استاءت من الصدى وبأنّها كانت مُتعَبَة |
Alice'in isterik olduğunu söyledi ve paranoyak kuruntuları olduğunu. | Open Subtitles | قال بأن أليس لديها هستيرية وبأنّها لديها أوهام بالارتياب |
ve iki hafta önce bana biseksüel olduğunu açıkladı... ve o benden nefret ediyor. | Open Subtitles | ومنذ اسبوعين اخبرتنى بانها خنثى وبأنّها تكرهني أكثر من أيّ شخص على هذا الكوكب. |
Onun için çok önemli olduğunu ve onun için yaptığını asla unutmayacağını da yazmıştı. | Open Subtitles | وبأنّكَ عزيز عليها كثيرًا وبأنّها لن تنسى صنيعكَ معها |
Tekrar ortaya çıktığına inanmamız için nedenlerimiz var ve o şu Süper Askerlerden biri oldu. | Open Subtitles | حسنا، عندنا سبب للإعتقاد بأنّها تعاد كساء... وبأنّها تصبح أحد هؤلاء الجنود الممتازين. |
Hayır, bunun çocuklarımızla ve onların çocuklarıyla geçirmek için başlatacağımız geleneğin ilk Şükran günü yemeği olduğunu ve onun da bu olayın bir parçası olduğunu söyle. | Open Subtitles | لا، أخبرها بأنّ هذا أوّل عيد شكر عائليّ لنا وبأنّنا نرسي تقاليد ستشكّل أبناءنا وبأنّهم سينقلوها إلى أبنائهم وبأنّها جزء من ذلك |
ve de avukatına çok kızgın görünüyor. | Open Subtitles | وبأنّها تبدو مستاءة جدّاً من محاميها |
Bağırsak sorunları olduğuna dair arkasından dedikodu başlattım ve asansördeki gizemli kokunun sorumlusunun o olduğunu söyledim. | Open Subtitles | حسنا بدأت حملة إشاعات بأن لديها متلازمة القولون العصبي وبأنّها المسؤولة عن لغز الرائحة" في المصعد" |
Ona de ki, harika bir hayatım oldu ve o bunun en iyi parçasıydı. | Open Subtitles | وبأنّها كَانتْ أفضل جزءِ منه. |
Gördüğünüz gibi bu ev gezilerinin amacı Lux'ın güvende olacağından emin olmak ve gençlere uygun bir çevrede yaşayacağından emin olmaktır. | Open Subtitles | حسناً، الغرض من تلك الزيارات المنزلية بأنّ أمن (لاكس) غير مهدّد وبأنّها في بيئة مناسبة لمراهقة |
ve bu derinlemesine zaman hissi, geçmiş zaman hissi kim olduğun hissini ve buna nasıl uyum sağlayacağının bilgisini verir. | Open Subtitles | وبأنّها تبدو معقول بهذا الوقت العميق ... وقتٍ عميقٍ فِعليّ والذي يُعطيك الشعور الذي أنت تملكه أو كيف ستتلائمُ مع نِظام الأمور |
Başta Maurice Williams da böyle söylemişti ama sonra iddiasını değiştirdi ve fosili satmadığını ve onun sahibi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أصلاً (موريس ويليامز) قال ذلك أيضاً ... ولكنّه بعد ذلك غيّر دعواه وقال بأنّه ليس مُضطرّاً لبيع الأحفوريّة، وبأنّها مُلكٌ له |