"وبارد" - Traduction Arabe en Turc

• ve soğuk
• soğuk ve
• buz
• ve serin
• çok soğuk
• ve soğuktu

Ama yağmurlu ve soğuk havalarda, kapalı mekanlarda kalmayı seçer.
ولكن في طقس ممطر وبارد قد يهيمُ على وجهه في الداخل

Devamlı sıcak ve soğuk su, saat elektrik, tıp merkezi, bir süper market hatta bir de bar.
لدينا ماء ساخن وبارد. وكهرباء على مدار الساعة. ومركز طبي، و سوبرماركت وحانة.

Şerefsiz, namussuz ve soğuk biri olmalısın.
عليك أن تكون غير شريف وملتوي وبارد الأعصاب

Sabahleyin oraya gitmek istemiyorum. Hem hava da soğuk ve nemli olur. - Bak, Beaky.
لا أريد الذهاب هناك صباحاً بجانب أن الأمر سيكون بغيض ، وبارد وممطر

Karanlık, buz gibi ve herkes geniş paltolar giyiyor.
الجو مظلم وبارد والجميع يرتدي معاطف ضخمة

Samanlık ne hoş ve serin, sessiz de.
المكان جميل , وبارد في الحظيره . وهادئ

Çok sessiz ve soğuk bir geceydi ve gökyüzünde bir sürü yıldız vardı. - Hayır.
،لقد كان المكان هادئة وبارد .وهناك الكثير من النجوم

Bir yerlerde, sıcak ve soğuk suyu akan bir hücrede uzun bir hayat yaşarım.
وأذهب للعيش في زنزانة في مكانٍ ما مع ماءٍ حارٍ وبارد

Hoş ve soğuk olacak. Miami gibi bunaltıcı değil.
سيكون الأمر لطيف وبارد إن الأمر ليس كميامى الحارة والرطبة

Karanlık ve soğuk bir yer rutubetli, muğlak şekillerle dolu, unutmak istediğin bir yer.
مكان ما مظلم وبارد مملوء بأشياء كئيبة وغامضة الشكل والتي تودّ نسيانها

Tahoe gölünde yemek, oranın bir insanı muhafaza edecek kadar derin ve soğuk olduğunu söylerler.
يقولون الغداء عند بحيرة "تاهو" هو فعل عميق وبارد بما يكفي ليحافظ على تماسك جسمك.

En iyi seslendirme ödülü ise Kay Colvin ve Mychal Smith'e verildi, "Sıcak ve soğuk" filimi için.
وجائزة أفضل إنجاز في الصوت فاز بها كاي كولفان وما يكل سميث عن فيلم "حار وبارد"

"Sıcak ve soğuk" filiminden "Kalbimin Yankıları"
و"خواطر قلبي" من فيلم " حار وبارد" لـ ليزلي موريس

Bu kadar sessizlik ve soğuk içinde bunu taşıyamam.
لا استطيع تحمل حمله صامت وبارد

Boş ve soğuk, dipsiz bir denizdeki... boş bir gemi gibi.
أجوف وبارد ... وعاء فارغ في قاع البحر العميق للغاية

Garip olan şey ise bu eğreltiotlarının tropik iklimde yetişmesi ama fosillerinin burası gibi soğuk ve ücra yerlerde bulunmasıdır.
الشاذ هنا أن هذا السرخس ينمو في المنطقة الاستوائية في حين أن هذه الحفرية قد عثر عليها في مكان بعيد وبارد

Bu yer soğuk ve temiz suyu ile tatilcileri kendine çeker.
هذا المكان به ماء نقي وبارد يدفع كثير من الناس للقدوم وقضاء الأجازات هنا

Pekâlâ. Parlak, soğuk ve gerçekten çok gürültülü olacak.
حسناً , سيكون هذا مضيئاً ,وبارد وذو ضجة حقاً

Nasıl hem kaynar hem de buz gibi olabiliyor?
كيف يكون حار وبارد

Tatlım, rengin çok soluk. Üstelik buz gibisin.
حبيبي، أنت شاحب جدا وبارد

- Aferin baba. Çok güzel ve serin. - Sizi seviyorum.
ممتاز يا أبي، إنه رائع وبارد أنا أحبّك

-Değil, beyefendi. -Yol çok sisli ve çok soğuk.
كلا يا سيدى الضباب يغطى الطريق وبارد جداً

Bir anda fark ettim ki altımdaki ya da yanımdaki vücut ıslak ve soğuktu.
وبعدها أحسست أن هناك جسد بجانبي أو تحتى شديد البلل وبارد جدا