özellikle de travmatik anılar bu içgüdü ve dürtüleri harekete geçiriyor. | Open Subtitles | وبخاصّة الذكريات الصادمة والتي تُعزز من تلكَ الغرائز والحوافز. |
Yumurtanın, özellikle ticari yumurtanın bir zamanlar sandığımız kadar sağlıklı bir gıda olmayabileceğini gösteren çarpıcı miktarda bilimsel kanıtı keşfettiğimde şoke oldum. | Open Subtitles | صُدمتُ لاكتشاف الكمّ الكبير من البراهين العلمية التي تبيّن أنّ البَيض وبخاصّة البَيض التجاري يجوز أن لا يكون |
Onlara ne kadar teşekkür etsem azdır ve doktoruma, özellikle Matt'e, hayatımı ne kadar değiştirdiklerini bilmiyorlar. | Open Subtitles | فتناولت شيئ آخر. أنا أستطيع شكرهم بكل طريقة أعتقد أنّها ممكنة، (و طبيبي، وبخاصّة (مات، |
- özellikle de elimden gelen her şeyi yaparken... | Open Subtitles | وبخاصّة وأنا أبذل ما بوسعي |
Frank Anderson'ın ailesinin başından geçenler özellikle Christina'nın babasının yasını tutması, sıradan bir cinayet olduğunu düşünürken aslında olmadığını görmesi... | Open Subtitles | ما تمرّ به عائلة (فرانك أندرسون)، وبخاصّة (كريستينا). الحداد على وفاة أبيها، تُفكّر أنّه كان عشوائيّاً، وبعدها يتّضح أنّه لم يكن كذلك. |