Pekala, oğlanlar ve kızlar, anneler ve babalar, suç mahalli giderek soğuyor. | Open Subtitles | حسنا أولاد وبنات امهات واباء هذا مشهد الجريمة صار باردا ـ دونوهو؟ |
ben üniversiteye kızlarla çıkmak için gitmeye can atıyordum. çalışmak ve kızlar fakat üniversiteyi bitirdim ve aşık oldum | TED | كنت متلهفا لان اذهب الى الكلية, وان ابحث عن بنات, وان ادرس, وبنات, وادرس, ولكن عندما انهيت الكلية |
Anneler, ablalar ve kızlar, yeğenleriyle kendi yavrularıyla ilgilendikleri kadar yakından ilgilenir. | Open Subtitles | الأمهات والأخوات والبنات وجميعهم يرعون أبناء وبنات الأخ والأخت مثلما يرعون نسلهم الخاص بعناية |
Bayanlar ve baylar, küçük kızlar ve oğlanlar, şeker ailesiyle tanışma vakti. | Open Subtitles | سيداتي وسادتيو يا أولاد وبنات حان الوقت لمقابلة عائلة السكر |
Anne babalarını seven erkek ve kız evlatlar. | Open Subtitles | كم عدد الذين كانوا يملكون عائلات؟ أبناء وبنات كانوا يحبون آباءهم وأمهاتهم |
1230'larda Cengiz Han'ın oğul ve kızları Orta Asya Türklerine ve Rus Prenslerine hükmettiler ve 1241'de iki Avrupa ordusunu yok ettiler. | TED | في ثلاثينيات القرن الثالث عشر، أبناء وبنات جنكيز خان غزوا أتراك آسيا الوسطى والأمراء الروس، ومن ثمّ دمروا جيشيْن أوروبييْن عام 1241. |
Güneyli güzeller ve Orta batılı çiftçi kızları onlarda. | Open Subtitles | كان عندهم حسناوت من الجنوب وبنات المزارعين من الوسط الغربي |
Valizleri yerleştiren babalar görüyorum, çiçekleri ve kızlarını steyşın arabaya bindiriyorlar. | Open Subtitles | أرى الآباء تحميل جذوع باخرة، حقائب والنباتات fichus وبنات في محطة العربات. |
Herşey bittiğinde tabii ki tekrar sorumlu kadınlar ve kızlar olmalıydık. | Open Subtitles | وبالطبع عندما انتهت الحرب كان المفترض منّا أن نعود لكوننا زوجات وبنات مطيعات |
Zaferlerimizin kazançlarıyla işhatlarını tazeliyoruz ve işimiz bittikten sonra, iyi oğlan ve kızlar olduklarından emin olduktan sonra, isimlerinin listeye eklenmesini umarak ve bunun için dua ederek onları yollarına yolluyoruz. | Open Subtitles | نثير شهيتهم بغنائم انتصاراتنا وبعد انتهائنا وبعد تأكدنا أنهم أصبحوا أولاد وبنات طيبين نرسلهم في طريقهم |
Orada çocuklar etrafta aptalca koşuyordu ama şimdi erkek ve kızlar hep beraber bodrum katında toplanıyor. | Open Subtitles | كان الصبيان يركضون ويتصرفون بغباء والآن هناك أولاد وبنات والجميع يقضون الوقت في القبو |
Bayanlar ve baylar erkekler ve kızlar aksiyon için hazır mısınız? | Open Subtitles | سيداتي سادتي, صبيان وبنات, هل أنتم جاهزون للحدث ؟ |
Bayanlar ve baylar, oğlanlar ve kızlar, şimdi inanılmaz Kıl Oğlanı var! | Open Subtitles | سيداتي وسادتي صبيان وبنات! انه وقت ابو شعر عانة! |
Neyse ki, Dünya'da yaşayan zeki kızlar ve erkekler kafa kafaya koydu ve her yıl nüfusun yüzde beşini azaltacak süper yollar buldu. | Open Subtitles | لحسن الحظ، ثمة شبان وبنات من جميع أنحاء العالم اجتمعوا ووجدوا حلولاً ذكية جدًا للقضاء على خمسة بالمئة من عدد السكان كل سنة. |
"kızlar ve erkekler, baskıya karşı koymak, falan filan." | Open Subtitles | صبيان وبنات مقاومة الضغط وهراء |
# Erkek ve kız çocuklar döndüklerinde eve... # #...yapacağız evlerimizi denizde... # #...inşa edeceğiz-- | Open Subtitles | ♪ عندما وصلنا أبناء وبنات ♪ ♪ سنبني منزلنا على الماء♪ ♪ سنبني ♪ |
Lütfen ona çiçekleri ve kızları göstersin! O çok sert biri! | Open Subtitles | رجاء دعوه يرى زهور وبنات إنه عنيف جداً |
Güneyli güzeller ve Orta batılı çiftçi kızları onlarda. | Open Subtitles | كان عندهم حسناوت من الجنوب وبنات المزارعين من الوسط الغربي |