Korunmaya ihtiyacı var, özellikle, özellikle Ay gibi sert çevre koşullarının olduğu bir yerde. | TED | وتحتاج إلى الحماية، خصوصًا، حين تذهب إلى بيئة قاسية جدًا كالقمر. |
Özellikle seni görmek, seninle konuşmak için geldi zaten. Yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | هي جاءت خصيصا لتراك خصيصا ، لتتحدث أليك وتحتاج مساعدة |
Köpekbalıkları ile çalışıyor olacak, Korunmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | انها تعمل مع اشخاص مثل اسماك القرش وتحتاج لحماية |
Kuadlar doğal olarak dengesiz ve uçabilmek için otomatik geribildirim kontrolüne ihtiyaçları var. | TED | فهي بطبيعتها غير مستقرة، وتحتاج إلى نوع من التحكم بالتقييم آني لتستطيع الطيران. |
Eğer tek bir kurşununuz var ve 3 silahlı adamı indirmeniz gerekiyorsa.. | Open Subtitles | إذا كانت لديك رصاصة واحدة وتحتاج ,لإسقاط ثلاثة مسلحين في مساحة مغلقة |
Bu iş için ciddiysen ve sermayeye ihtiyacın varsa beni ara. | Open Subtitles | إذا أنت جداً حول ذلك ، وتحتاج مُستثمر . أتصل بيِ |
Bizler, işçilerin daha fazla parası olması halinde, işletmelerin daha fazla müşterisi olacağını ve daha fazla çalışana ihtiyaç duyacağımızı hatırlattık. | TED | فنحن تذكرناهم عندما اكتسب العاملون مالًا أكثر، الشركات لديها العديد من المستهلكون وتحتاج للعديد من الموظفين |
Bir kız var. Hayatı tehlikede. Yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | يوجد فتاة , إنها في خطر وتحتاج إلي مساعدتك , الآن |
Emlakçıya göre toprağın fosfora ihtiyacı var ağaçların budanmaya ama yine de iyi toprak. | Open Subtitles | طبقاً للسمسار، التربه تحتاج الحرث وتحتاج الطرق، لكنها أرض جيدة حقيقية |
- Onu hissediyorum. O gerçekten korkmuş ve o bizim yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | أشعر بها ، إنها خائفة حقا وتحتاج مساعدتنا |
Erkek arkadaşından ayrıldı. Daha güçlü bir şeye ihtiyacı var! | Open Subtitles | حسنا، لقد انفصلت عن صديقها ، وتحتاج شيئاً اقوى |
8 numarada trafik kazası var, kafa travması geçirmiş uzman görüşüne ihtiyacı var. | Open Subtitles | لديها رضة بسيطة بالرأس وتحتاج إلى استشارة |
Bence daha fazla gözetim altında tutulmalı. Ayrıca daha fazla ilaç almaya da ihtiyacı var. | Open Subtitles | أظنها تتطلب ملاحظةً أكثر , وتحتاج علاجاً أكبر |
Aynı bütçenin açılması gerektiği gibi ve sen onu Parklar Birimi'me aktar yeter. | Open Subtitles | كالميزانيه التي تحتاج ان تفتح وتحتاج لا أن تدفق الاموال في قسم الحدائق |
avı indirmeye hazır gençlere de ihtiyacınız var. ve o yeni yetmelere de ihtiyacınız var, tüm süreci yaşayarak öğrenmeleri için. | TED | الذي يستطيعون الجري والقتل وتحتاج البالغون لكي يتعلموا المهارة |
Ama bu süreçte beynimizi, başka birinin sorunu olduğunda ve başkasının sorunu yardım ve desteğimize ihitiyaç duyduğunda, duymazdan gelmeye alıştırır. | TED | ولكن خلال ذلك، يتم تدريب عقولنا على عدم الاكتراث عندما تطرح قضية شخص آخر وتحتاج للمساعدة والدعم. |
Azotu bağlayacak bakterilere ihtiyacın vardır. O mikroorganizmalar olmazsa hiç verim alamazsın. | TED | وتحتاج البكيتريا لتحل النيتروجين، وبدون تلك الكائنات الدقيقة ، لن يكون لديك هذا الأداء على الإطلاق. |
Yerleşmek istediğin kasabada referansa ihtiyacın olursa beni ara. | Open Subtitles | عندما تقرّر الأستقرار في البلدة القادمة وتحتاج بعض الدعم أتصل بي |
Anladığım, hasta olduğun. ve yalancısın. Yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | لقد فهمت أنك سقيم ومكاذب وتحتاج إلى مساعدة مختص |
Bazı araştırmalar da büyük sayılarda bulunmaları imkansız olan çok özel katılımcılara ihtiyaç duyabilir. | TED | وتحتاج بعض الأبحاث إلى مشاركين محددين جدًا ممن قد لا يمكن الاستعانة بهم بأعداد كبيرة. |
Bu yöntem ustalık gerektirir. ve kağıdı, balığın üzerinden çekerken çok dikkatli olmak gerekir. Yoksa kopabilir. | TED | هذه الطريقة تتطلب مهارة أكبر وتحتاج إلى عناية كبيرة عند نزع الورقة من السمكة كي لا تتمزق الورقة. |
Hatırlayın, çoğu insan bu teknik mucizelerden birini bile hayal edemezken, Pantheon'u yapmak için en az beşine ihtiyacınız var. | TED | تذكر أن معظم الناس لا يستطيعون حتى أن يتخيلوا واحدة من هذه المعجزات التقنية، وتحتاج على الأقل خمسة لبناء بانثيون |