Dünya Ticaret Merkezini çektiğim resimlerle... kolej zamanımda aldığım bir online bilet için terörist damgasını vurdular... | Open Subtitles | بسبب بعض الصور التي التقطتها لمبني التجارة العالمي اثناء فترة الكلية وتذكرة سفر حاولو ان يجعلوني ارهابي |
Yudashkin tasarımı dantelli elbise ve sosyetik bir gösteriye bilet. | Open Subtitles | "زركشة مصممة من "ياداشكين وتذكرة لعرض راقي |
Mirasını alınca senden yarım milyon dolar ve... .. Los Angeles'a tek yön bir bilet almış. | Open Subtitles | وعندما جاءكَ الميراث، سحبتَ نصف مليون دولار وتذكرة بإتجاهٍ واحدٍ إلى "لوس آنجليس" |
10,000 ve bir uçak bileti. Nereye olduğunu sonra söyleyeceğim. | Open Subtitles | عشرة الاف دولار وتذكرة سفر جوا وسأعلمك بوجهتي فيما بعد |
Bir tam bir tane de Yüksek Mahkeme Baş Yargıç bileti. | Open Subtitles | تذكرة لعجوز وتذكرة لرئيس القضاة في المحكمة العليا |
Bunu ancak 10,000 $ ve uçak bileti karşılığında alırsınız. | Open Subtitles | معلومات ستتلقينها مقابل 10 الاف دولار وتذكرة سفر جوية احضريها غدا |
Gizli görevli ajan olduğunu bile bile neden Sam'a, Yemen'e gitmesi için bilet verdiler? | Open Subtitles | لماذا يعطى " ام " جوازاَ مزوراَ وتذكرة رحلة إلى " اليمن " إن كان يعلم أنه عميل فيدرالي تحت غطاء ؟ |
Dağıtım ağı, pasaport, doğum belgesi ve Brezilya'ya bir bilet. | Open Subtitles | رخصة قيادة، وجواز سفر وشهادة ميلاد، وتذكرة سفر إلى (البرازيل) |
Pasaport ve bilet içinde. | Open Subtitles | جواز سفر وتذكرة أيضا |
Burada beş yüz dolar ve Los Angeles'a bir bilet var. | Open Subtitles | هذه 500 دولار وتذكرة لـ"لوس أنجلوس". |
Ne kadar zamanda pasaport, Maldivlere bilet ve 15 bin nakit bulabilirsin? | Open Subtitles | وتذكرة طائرة إلى جزر الـ(مالديف) مع خمسة عشر ألف دولار نقداً؟ |
Bir de şehir dışına bilet. | Open Subtitles | وتذكرة خروج من المدينة ... |
Ama resim, uçak bileti... O sendin biliyorum. | Open Subtitles | لكن الصورة وتذكرة الطائرة، أعلم أنكَ من أرسلها |
Sonra da bu gece buraya gelebilmesi için kırmızı bir elbise ile uçak bileti yolladığınızı söyledi. | Open Subtitles | ثم قالت إنك أرسلت لها رداءً أحمراً وتذكرة طيران لكي تتواجد هنا الليلة. |
Yani sende hem para hem de güvenli bir isim var ama striptizci fakir erkek arkadaşı ve Atlantik'in dibine tek gidişlik bileti mi alıyor? | Open Subtitles | أقصد، أنتِ تحصلتي على الثروة والإسم لكن المتعرية تحصلت على الصديق المنكسر وتذكرة بدون عودة إلى أسفل محيط الأطلانطيك |
10 bin dolar nakit ve Vegas'a sadece gidiş bileti. | Open Subtitles | عشرة آلاف نقداً وتذكرة " بلا عودة إلى " فيغاس |
Sonra sana eski bir takım, 30 dolar... ve otobüs bileti verirler, hayatına geri dön derler. | Open Subtitles | وبعدها يعطونك بدلتك القديمة و 30 دولار وتذكرة حافلة لتعود للحياة |
Öncelikle bir vize ve bir uçak bileti alırlar, sonra borcunu ödemek için bir seks kölesi olmaya zorlarlar. | Open Subtitles | الأولى تحصل على التأشيرة وتذكرة الطائرة ثم يجبرك على ممارسة الجنس معه لتسديد هذه الديون |