Olduğumu düşündüğüm kişiyi çaldı ve gerçekten olduğumu bulduğum kişiyi bıraktı | Open Subtitles | لقد سرق مني ما ظننت أني عليه وتركني لأكتشف من أنا |
Merkezde. Diğer çocukların babaları onları çıkardı. O beni iki gün bıraktı. | Open Subtitles | آباء رفاقي أخرجوهم بكفالة وتركني في السجن ليومان |
Önce beni yaralayıp ölüme terk etti sonra da Kralı öldürmeye gitti. | Open Subtitles | . طعنني وتركني أموت وبعد ذلك ذهب للملك . إذا حاول فعل ذلك في العلن |
Demek istediğim, burada olduğumu biliyordu. Üst bedenimi dondurmak, Ve acı çekmeme izin verdi. | Open Subtitles | أعني، لقد علم أنني هنا، وأنّ الجزء العلوي من جسمي يتجمد وتركني أعاني. |
Görüştüğüm adamla kavga ettik, beni restoranda bırakıp gitti yanıma hiç para almadan çıkınca da taksiyle eve dönecek param yok. | Open Subtitles | لقد تخاصمت مع الرجل الذي اواعده مخاصمة كبيرة وتركني بهذا المطعم وذهبت بدون مال لذا لا استطيع ان استقل اجرة للمنزل |
Şayet bana kazık attıktan sonra beni canlı bırakan Tuco'yu hiç tanımamış demektir. | Open Subtitles | أيا كان من صلبني وتركني بعدها أعيش فهو لا يعرف شيئاً عن توكو. |
Onu sevmeye çalıştım, çocuk, ama o beni dalağımdan bıçakladı ve ölüme terketti. | Open Subtitles | حاولت محبّتها، طفل، لكنّها طعنتني في الطحال وتركني لميت. |
Beni bir dala astı ve gücüm tükenene dek orda bıraktı. | Open Subtitles | ,علّقني على فرع وتركني هناك حتى إستنزفت قواي كلياً |
Her şeyimi elimden alıp beni bu dünyada yapayalnız bıraktı. | Open Subtitles | لقد سلبني كل شيء وتركني وحيداً في هذا العالم |
Beni yaralı halde çamurun içinde bıraktı. | Open Subtitles | كنت مصاباً وتركني في الطين تركني هناك لأموت |
Uyuşturucuya reaksiyon verince korktu ve beni orada bıraktı. | Open Subtitles | لدي رد فعل سيء ضد المخدرات وقد خاف, وتركني هناك |
Adamın biri beni dövüp sonrada sokağa bıraktı kim olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | . رجل ضربني وتركني في الطريق . لم أعلم أين كنت ، وإلى أين اتجهت |
Bana dokunmuyor, elini öpüp duruyor ve ben duştayken çıplak ve bir başıma bıraktı beni. | Open Subtitles | لا يلمسني يستمر في تقبيل يديه وتركني وحيدة عارية في حوض السباحة |
Raftaki bir kitap gibi terk etti. Veda bile etmedi. | Open Subtitles | وتركني ككتابٍ على الرف، حتّى أنّه لم يودّعني |
Sonra çıkardı, memelerime geldi, üzerime boşaldı ve beni ölüme terk etti. | Open Subtitles | ثم اخرجه, و قذف على حلمتيَّ, ثم مسح قضيبه على الستائر, وتركني قتيلاً |
Larryile42 yılbirlikteydik mavi hapı kullanmaya başlar başlamaz asistanı Flavia için beni terk etti. | Open Subtitles | انا ولاري بقينا سوية طيلة 42 عامًا ومن ثم بدأ بتناول الحبة الزرقاء وتركني من أجل مساعدته فلافيا |
Orada sadece oturdu her şeyi yapmama izin verdi. | Open Subtitles | فقط جلس هناك وتركني افعل كل العمل |
Bunu yapmama izin verdi dahası mutlu oldu. | Open Subtitles | وتركني أفعل, حتى أنه كان سعيداً |
Dün gece yanık merkezini yönetmeme izin verdi. | Open Subtitles | وتركني أدير مركز الحروق بالأمس. |
Çünkü annemi ve bırakıp o lanet, olası oğluna gitti için. | Open Subtitles | لكن لأنه ترك أمي وتركني من أجل تربية ابنه اللعين |
Tıpkı bana tecavüz edip lanetimi tetikledikten sonra beni bu şekilde bırakan domuz gibiler için. | Open Subtitles | مثل ذلك الخنزير الذي اعتدى علي سبب لعنتي, وتركني هكذا |
Ben, beni vurdu ve ölüme terketti. | Open Subtitles | كان (بن) قد أطلق عليّ النار وتركني للموت |
0-0 ve beni 90 dakika donmuş kıçımın üzerinde oturttu. | Open Subtitles | صفر , صفر , وتركني على دكة البدلاء اتجمد 90 دقيقة |