Oyunlar sizi zorladığı gibi bu zorlukla da mücadele ediyorsunuz ve üstesinden geldiğinizde, beyninizde dopamin serbest kalıyor. | TED | بما أن الألعاب تشكّل تحدياً وتسعى جاهداً لمواجهته والتغلب عليه يتم اطلاق الناقل العصبي في دماغك |
Zıpkın tutmaya ve göreve atılmaya hazır mısınız? | Open Subtitles | هل أنت رجل يرمي الحيتان بالرماح وتسعى وراءها؟ |
Ne istediğini belirliyorsun ve sonra da elde etmeye çalışıyorsun, bunu severim. | Open Subtitles | أنت ترى ما يعجبك وتسعى خلفه و أنا يعجبني هذا |
Cesur Kral, senin ve yok olacak takımının yok olması çok büyük bir delilik. | Open Subtitles | لا يقارن بالجنون هل كنت، ملك شجاع، وتسعى للقضاء على قواتك الباسلة |
Yaz mevsiminde, donmuş okyanuslar erir ve kutup hayvanları kırılan buzlar arasında beslenmek için dağılırlar. | Open Subtitles | في الصيف، تذوب المحيطات المتجمدة وتسعى الحيوانات القطبية وراء رزقها وسط الجليد المتكسر |
ve gen aktarımlı embriyonik kök hücrelerin patentini alıyorsunuz? | Open Subtitles | وتسعى لتسجيل براءة إختراع للخلايا الجذعبة المعدلة وراثياً؟ |
ve eğer katil sen çıkarsan annem o küvette öldü diye intikam alıyorsan seninle bir daha asla konuşmam. | Open Subtitles | أنت القاتل وتسعى إلى الإنتقام بسبب وفاة أمي في حوض الإستحمام هذا بتلك الليلة |
- Aydınlanmaya arayış ve sıkıntılı olduğunuz zamanlarda başka nereye gelirsiniz? | Open Subtitles | عندما تقع في مشكلة وتسعى إلى الطريق الصحيح |
Küresel finans sektörü tütün şirketlerine para aktarmaya, onlara yatırım yapmaya ve onlardan gelir elde etmeye devam ettiği sürece, boşa çalışıyor olacağız. | TED | إذا استمر القطاع المالي العالمي بإقراض المال لشركات التبغ، كي تستثمر في شركات التبغ، وتسعى جاهدة للربح من شركات التبغ، نحن نعمل ضد بعضنا البعض. |
ve size bırakmak istediğim üçüncü şey: eğer kabul edilemez olarak gördüğünüz bir durumla karşılarşanız olabildiğince derine inmenizi ve en iyi anne güdünüzü bulmanızı onu takip etmenizi istiyorum. | TED | وثالث شيء، أريد أن أخبركم به: اذا مررت يوما بحالة ووجدتها مرفوضة للغاية اطلب منك ان تحفر بأعمق ما تستطيع بحثا عن أفضل حل مناسب وتسعى للوصول اليه |
ve sorumsuzsun. Gösteriş meraklısısın. | Open Subtitles | وانت شخص غير مسئول وتسعى للفت الانظار |
Celeste Wood eşinin ölümünden Vicksburg Silahı suçluyor ve maddi, manevi kayıplar ve çekilen acılar için tazminat talep ediyor. | Open Subtitles | استعمل لقتل جاكوب وود كما تدعي سيليستي وود وأن شركن فيكسبرغ الملامة من أجل موت زوجها وتسعى لطلب التعويض عما خسرته من رواتب زوجها المستقبلية |
Yalnız ve ihanete uğramış hissediyordu. Bu gizemli adamın kollarında huzuru arıyordu. | Open Subtitles | تشعر بالوحدة والخيانة، وتسعى للراحة في أحضان هذا الرجل الغامض... |
Daniel cinayetten yargılanmak üzere ve Victoria Amanda'yı günah keçisi seçti. | Open Subtitles | (دانيال) بصدد المحاكمة لجريمة قتل وتسعى (فيكتوريا) لجعل (أماندا) كبش فداء. |
SN-12 olayından haberi var ve Madigan'ın peşine düşmüş. | Open Subtitles | SN-12 إنها تعلم بشأن مادة وتسعى للإطاحة بماديجان |
Bazıları böyle durumlarda kızıp kin güder ve karşısındaki kişiyi bitirmeye çalışır. | Open Subtitles | arrabbierebbero آخرون وتسعى إلى مزق قبالة لكم في الانتقام. |
Demek TARDIS'in içinde elbiseler var ve yaramazlık yapmayı seviyor. | Open Subtitles | لدى التاردس فساتين وتسعى للمشاكل إذن؟ |
Öğrenebileceğini öğrenirsin ve uygularsın. | Open Subtitles | تتعلم ما تستطيع .وتسعى جاهداً |
Bayan Underwood Iowalı ve bir balerinlik kariyeri peşinde. | Open Subtitles | "الآنسة (أندروود) من ولاية "آيوا وتسعى للتقدم في مهنة رقص الباليه |
Hırslıydı ve Mandy'nin arkasından geliyordu. | Open Subtitles | كانت طموحة وتسعى لمكان (ماندي). |