"وتصرخ" - Traduction Arabe en Turc

    • çığlık
        
    • bağırıp
        
    • bağırıyordu
        
    • bağırıyorsun
        
    • çığlıklar
        
    • bağırmak
        
    • bağırıyor
        
    • haykırması
        
    • haykırıyordu
        
    • ve bağırmaları da
        
    Hala çığlık atarak uyanıyor. Open Subtitles لازالت تستيقظ هلعة وتصرخ من نومها لهذا اليوم
    Ben sadece bir göz atmaya geldim o da bana bağırıp vurmaya başladı. Open Subtitles أنا جئت إلى هنا فقط لألقى نظرة ولقد بدأت تضربنى وتصرخ فى وجهى
    Şemsiyeyi yere vurup hayvana bağırıyordu. Open Subtitles يا صاح، كانت تخبط بها على الأرضية وتصرخ عليه
    Sen orada bağırıyorsun diye benim bunları değiştirmem mi gerekiyor? Open Subtitles أيفترض بي أن أغيرها لأنك تجلس هنا وتصرخ
    JM: Bir kız, kız kardeşini sevdiğinde bir yayıncı onun hikâyelerini yayınlamak istediğinde çığlıklar atarak sevinir. TED عندما تحب أختٌ أختها، تهتف وتصرخ عندما يوافق وكيل نشر أن يرسل قصصك.
    Tek yapman gereken sırtlan gözetlemek ve görünce de bağırmak. Open Subtitles كلّ ما يجب أن تترقّبه هو الضباع وتصرخ إذا رأيت واحداً
    Örümcekleri dışarı salıyor, eğer öldürürsem bir tane bana bağırıyor. Open Subtitles تخرج الحشرات خارجا وتصرخ اذا قتلت واحدا
    Ağlaması, babamın, onun kardeşi hakkında yalan söylediğini haykırması. Open Subtitles وهي تبكي وتصرخ بأنّ والدي كذب بشأن أخيها
    Kargaşa içindeki topraklar bir kahraman için haykırıyordu. Open Subtitles {\cH11ffff} كانت الأرض في فوضى وتصرخ من أجل بطل
    Ağlamaları ve bağırmaları da cabası tabii. Open Subtitles تنحب وتصرخ
    Elinle yüzünü kapatıp kız gibi çığlık atman bekend olmuyor. Open Subtitles تحمى وجهك وتصرخ مثل بنت ليست كضربة يد خلفية.
    Herzaman olduğu gibi, seni taşırım, tekmeler ve çığlık, ve sonunda, bana teşekkür edeceksin. Open Subtitles كالعادة وأنا أحملك وأنت تركل وتصرخ وفي النهاية ستشكرني
    Gece boyunca suyun üstünde kalmaya çabalarken, ciğerinden kopup gelen çığlık yalnızca yankılanan çığlıklar olarak geriye dönmüş. Open Subtitles حاول إجتناب الغرق بتحريك قدميه إلى أعلى وإلى أدنى طوال الليل وتصرخ رئتيه بشده ليجد صدى صرخته ترجع إليه
    Benimle birlikte kiliseye geliyorsun.. ...bağırıp tekmeleyip sürüklemek zorunda kalsam bile. Open Subtitles كنتَ تنوي الذهاب معي والآن و هاأنت تتنمّر وتصرخ بسبب عقاراتك.
    Kestirmeye ne oldu? Şikayet edip, bağırıp duruyordun, ne oldu? Open Subtitles ماذا حدث للإلتفاف ، حيث كنتَ تشكو وتصرخ على كل شيء؟
    O anca aptal megafonunu eline alıp ortalıkta bağırıp dursun. Open Subtitles بمجرد وقوفها هناك وهي تحمل مكبر الصوت التافه وتصرخ في الهواء ..
    İçeri girdim ve yerde yatıyordu gözlerini ovalıyor ve bağırıyordu. Open Subtitles ودلفت للمكان، وعندما فعلت، رأيتها مستلقية على الأرض، تفرك عينيها، وتصرخ.
    Ağlıyor ve bağırıyordu. Kontrolünü tamamen kaybetmişti. Open Subtitles كانت تبكي وتصرخ وخارجة عن طورها تماماً
    Yapma, Vijay, önce smaç yapıp "Sürtüğün kim?" diye bağırıyorsun. Open Subtitles (بربك يا (فيجاي تسدد هدفاً قاتلاً "وتصرخ "من هي عاهرتك؟
    Sense sadece evin içine kar yağdığını sanıp deli gibi termostata bağırıyorsun. Open Subtitles ! لا، أنت فقط تهلوس الثلوج وتصرخ في مقياس الحرارة !
    Eve gidip yeleğinin düğmelerini çözüp önümüzdeki 20 yıl boyunca TV'ye bağırmak mı? Open Subtitles تذهب للمنزل، وتفك زرار سترتك وتصرخ على التلفاز
    Hala hakemlere bağırıyor ve çığlık atıyor. Open Subtitles ما زلت تصيح وتصرخ في الحكّام
    Askılı pantolon giyerdi, sivilceliydi, hap içip dururdu ve sinirlerinin tavan yapması sonucunda kristal camın içinden koşarak "herkes robot!" diye haykırması da var. Open Subtitles كان لديها بثور وكانت مدمنة حبوب وانهيار عصبي انتهى بها تركض خلال باب من الزجاج وتصرخ " كل شخص هو روبوت "
    Babasına canavar deyip... onu öldüreceğini haykırıyordu. Open Subtitles قالت أن والدها وحش وتصرخ بأنها سيقتلها
    Ağlamaları ve bağırmaları da cabası tabii. Open Subtitles تنحب وتصرخ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus