Ya benimle gelip yaşarsın, ya da burada kalıp ölürsün.. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تأتي معي وتعيشي , أو البقاء هنا وتموتي |
Ya buna katlanırsın ve kahrolası bir western şarkısındaki gibi yaşarsın ya da çocuğu, Gracie'yi alıp gidersin. | Open Subtitles | كنت فقط اقول انه اما ان تتحملي ذلك وتعيشي حياتك وكأنك في اغنيه حزينه.. واما ان تاخذي ابنتك وترحلي بعيدا عنه |
Belki bir gün gelip burada bizimle yaşarsın, ünlü bir jeolog olduğunda. | Open Subtitles | في إيطاليا، ربما تستطيعين القدوم يوماً ما وتعيشي معنا عندما تصبحي جيولوجية شهيرة. |
Bana bir çocuk verebilirsin, karım olarak yaşarsın. | Open Subtitles | يمكنك أن تحبلي لي في جنين، وتعيشي زوجةً لي. |