- Daha neler, kapıya çarpmışsın. - Evet. tekrar tekrar hem de. | Open Subtitles | هراء أنك اصطدمت بباب. أجل، مرارًا وتكرارًا. دخلت في شجار مع الشرطة. |
Bir de otomatik oynatma var, bu videoları bir döngü içinde sonsuz bir şekilde saatlerce tekrar tekrar oynatan. | TED | وهناك تشغيل تلقائي، حيث تستمر في عرض هذه الفيديوهات مرارًا وتكرارًا في حلقة لا نهائية لمدة ساعات طويلة في كل مرة. |
Şimdi CO2'yi bir kere yakaladığınızda onu yakalamak için kullandığınız malzemeyi tekrar tekrar geri dönüştürebilmelisiniz. | TED | والآن بعد أن جمعت ثاني أكسيد الكربون، فإنّه بإمكانك أن تعيد استخدام تلك المادة التي استخدمتها لتجمعه مرارًا وتكرارًا. |
Konuşmaya başladığım anda, sözümü kesmeye ve tekrar tekrar konuşmaya başladılar. | TED | وحالما بدأت في التحدث، بدأت الانقطاعات لحديثي وبدأ الحاضرون يقاطعونني مرارًا وتكرارًا. |
Sanatı ve zanaatı terk ettiler, yerine kendi resimlerini çizip sergilediler. Tekrar ve tekrar. | TED | لقد هجروا الفنون والحرَف وبدلًا من ذلك، رسموا وعرضوا صورا لأنفسهم مرارًا وتكرارًا. |
En yoksul insanların, sert havalara karşı en zayıf olduğunu defalarca görmemize rağmen. | TED | على الرغم من أننا نرى مرارًا وتكرارًا أن الأشخاص الأكثر فقرًا هم الأكثر تأثرًا بتغيرات المناخ العنيفة. |
Arthur'un ilk kez bir Kelt şiirinde ortaya çıkmasından sonraki bin yıl boyunca, hikayesi, yazarlarının ve dinleyicilerinin önemsedikleri konuları yansıtacak şekilde tekrar tekrar değişti. | TED | في الألف سنة التالية لظهور آرثر في قصيدةٍ سلتية، تغيرت قصته مرارًا وتكرارًا لتعكس اهتمامات مؤرخيه وجمهورهم. |
Sırf size farkındalık kazandırmak için biz acımızı tekrar tekrar yaşamak zorunda değiliz. | TED | لا يتوجب علينا الشعور بألمنا مرارًا وتكرارًا فقط في سبيل إطلاعكم. |
Ama tekrar tekrar kaynak sıkıntısının üstesinden gelenlerin hikâyelerini duyuyoruz. | TED | ولكننا نسمع مرارًا وتكرارًا قصص هؤلاء الذين تغلبوا على تحديات مصادر المال. |
Evren, tekrar tekrar genişleyip daralarak kendi tüm tarihini yineliyor olabilir mi? | TED | وهل يُمكن للكون أن ينفجر ويتقلص مرارًا وتكرارًا معيدًا كل تاريخه؟ |
Ve o tekrar tekrar içmeye, hapşırmaya ve sarsılmaya devam etti duruncaya kadar. | TED | وظل يشرب ويعطس، مرارًا وتكرارًا حتى توقف ذلك. |
Yavaşça, zamanla, tekrar tekrar zor konulara geliyor, her seferinde biraz daha empati, biraz daha küçük fark ve biraz daha merakla toplanıyorlar. | TED | وبالتدريج، وبمرور الوقت، يترددون مرارًا وتكرارًا إلى مواضيع شائكة، في كل مرة مع تعاطف أكثر، وتقارب أكثر، وفضول أكبر. |
tekrar tekrar, sanki şafaktan hemen önce ölümle yapılan uğursuz bir dans gibi aynı şey tekrarlanıp gider. | TED | مرارًا وتكرارًا حتى تخورَ قواك، كرقصةٍ مشؤومةٍ مع الموت قبل الفجر مباشرة. |
"24 saat boyunca bir saatlik konuşmasını tekrar tekrar yayınlıyorlardı. | Open Subtitles | أعادوا اذاعة الخبر 24 ساعة خطاب من ساعة واحدة مرارًا وتكرارًا |
Belki de şirin bir hayranım adımı tekrar tekrar söylüyordur. | Open Subtitles | ربما معجب لطيف ينادي باسمي مرارًا وتكرارًا |
Babanın da o çocuğu öldürmesine izin ver. Tekrar ve tekrar. | Open Subtitles | ودعي والدكِ يذبح هذا الطفل مرارًا وتكرارًا |
Aynı şeyi tekrar ve tekrar söyleyip duruyorsun. | Open Subtitles | إنّك لا تنفك تكرر الأخطاء مرارًا وتكرارًا |
Bunu defalarca anlaşılır şekilde söyledim: Her sabah uyumaya giderken Amerikan halkı için ne yapabilirim diye düşünüyorum. | TED | وضحت مرارًا وتكرارًا أنني أنام كل صباح وأفكر ماذا يمكن أن أفعل للشعب الأمريكي. |
- Caitlin bu konuyu tekrar tekrar konuştuk ama hiçbir sonuca varamadık. | Open Subtitles | (كيتلين)... لقد أعدنا هذا مرارًا وتكرارًا ولم نصل لأي نتيجة |