"وتمضي" - Traduction Arabe en Turc

    • devam
        
    Dünyadaki en kötü insan bensem benden nefret eder ve yolunuza devam edersiniz. TED إذا كنتُ اسوأ شخص في العالم بإمكانك أن تكرهني وتمضي قدمًا
    Önündeki şartlarla karşılaşır ve devam edersiniz. TED تواجه الظروف الماثلة أمامك وتمضي قدماً.
    Olanları kabullenip yoluna devam etmelisin. Open Subtitles أريدكِ أن تغفري لنفسك ما حدث وتمضي قدماً
    Onu bastırmak, sahip olmak zorundasınız, sonra da arkanıza alıp devam etmek zorundasınız, ve sonunda benim yaptığım da buydu. Open Subtitles عليك أن تبتلعه، ويصبح جزءاً منك ثم تتركه خلفك وتمضي قدماً وفي نهاية المطاف، هذا ما فعلته
    Bu yüzden pes etmeli ve yoluna devam etmelisin. Open Subtitles إذا، على الأغلب يجدر بكِ أن تستسلمي وتمضي بحياتك قدماً الآن.
    Ona sadece bunun hikayenin kendi kısmını söylemesi ve hayatına devam etmesi için bir şansı olduğunu söyledim. Open Subtitles أخبرتها وحسب أن الفرصة قد حانت كي تحكي القصة من جانبها وتمضي قدماً في حياتها
    Bazen böyle şeyler olunca bunu aşıp hayatına devam edersin. Open Subtitles حسنا، أحيانا يحدث. وتتعامل معه، وتمضي في حياتك.
    Evlat, bunu unutup yoluna devam etmelisin! Open Subtitles لذا فإنّ عليك يا بُنيّ أن تنسى ذلك وتمضي قدماً بحياتك.
    - İtiraf edip de devam etsen daha iyi. Open Subtitles خيارك الأفضل هو الإعتراف بها وتمضي بحياتك
    - Sadece şarkı. Mutlu olmak ve hayatına devam etmekle ilgili bir şarkı. Open Subtitles إنها أغنية عن كونها سعيدة وتمضي قدماً في حياتها.
    - Yasını tutup, hayatına devam edecekti. Seninle devam edecekti yani. Open Subtitles .. عندما تكتشف أن - ستقيم عليك الحداد وتمضي قدماً -
    Herkes hata yapar. Önemli olan bunlardan ders çıkarmak ve hayata devam etmektir. Open Subtitles كلنا نرتكب أخطاء، المهم أن تتعلمي منها وتمضي قدما
    Ama bunun değeri için bence onu affedip nihayet devam etmeye hazırsın. Open Subtitles ولكن على كلٍ أظنك مستعدًا لتسامحه وتمضي في حياتك أخيرًا
    Ya değişimi kabul edip hayatımıza devam ederiz ya da mücadele edip geride kalırız. Open Subtitles إما أن تغتنم التغيير وتمضي قُدُمًا أو أن تحاربه وتطرحه وراء ظهرك
    Yanıldığında da ilacını alıp devam edersin. Seni harika yapan da bu. Open Subtitles ‫عندما تخطئ تأخذ دواءك ‫وتمضي قدماً حتى تشعر أنك بخير
    Her hatanda her şeyi başa mı saracaksın yoksa sonuçlarına katlanıp, yoluna devam mı edeceksin? Open Subtitles هل ستعيد الكرة في كل مرة تخطئ فيها؟ أم ستعيش معهم وتمضي قدمًا؟
    Ama bunu aşman, devam etmen lazım. Open Subtitles ولكن عليك أن تضع هذا الهراء وراء ظهرك وتمضي قدمًا
    Taşra kozandan çıktığın an daha iyilerine layık olduğunu fark edip yoluna devam edeceğini biliyordum. Open Subtitles ما إن خرجت من شرنقتك الريفية، علمت أنها مسألة وقت فقط قبل أن تدرك أنّك تستطيع الحصول على شخص أفضل وتمضي قدمًا.
    Bunu halledip devam etmeliyiz. Korkmaya gerek yok. Open Subtitles تتعامل معه وتمضي لاشيء للفزع بشأنه
    Onu gömer üstüne bir çalı dikersin Çocuklara da köpeğin bir çiftlik etrafında koştuğunu söyler hayatına devam edersin. Open Subtitles بل تدفنة، وتزرع شجرة اعلاه... وتخبر الأطفال أنه سعيد في أحد المزارع... وتمضي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus