| Evet, sende hep yaptığın gibi mahvetmenin bir yolunu buldun. | Open Subtitles | اجل ، وكالعادة ، وجدتَ طريقةً لتخريب كل شئ شكراً |
| Yani içindeki merhameti silâhlarda buldun. | Open Subtitles | ولقد وجدتَ أنّ إطلاق النار هو هديّة للمسامحة |
| Kız kardeşlerin birinde olup da diğerinde olmayan birşey buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدتَ شيئاً على إحدى الفتيات... و لم تجدهُ على الأخرى؟ |
| Ölen bir şey bulabildin mi? | Open Subtitles | هل وجدتَ شخصاً ميتاً بهذه البلدة ؟ |
| Ne olur bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | من فضلكَ أخبرني بأنكَ وجدتَ شيئاً يساعدنا |
| Bu kadar uzakta bir kafe olduğunu bile bilmiyordum. Nasıl buldun burayı? | Open Subtitles | بل إنّي لم أعلم بوجود شيء في هذا المكان البعيد، كيف وجدتَ هذا المقهى؟ |
| Yani içindeki merhameti silâhlarda buldun. | Open Subtitles | ولقد وجدتَ أنّ إطلاق النار هو هديّة للمسامحة |
| Ama sürekli araştırmayla meşgulken hangi ara ev buldun? | Open Subtitles | مهلاً نحنُ في منتصف تحقيق من أين وجدتَ الوقت لتجد منزلاً؟ |
| Kasaba Bildirgesi'nde yasal bir boşluk buldun demek. | Open Subtitles | أنتَ الذي وجدتَ تلكَ الثغرة في دستور البلدة. |
| Göç Gemisi enkazından başka bir şey buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدتَ شيئاً آخر من حطام سفينة الخروج ؟ |
| - Bu adamlar da aynı taktiği kullanıyorlar. Nerede buldun bunu? | Open Subtitles | السارقون يتّبعون ذات أسلوب المباغتة، أين وجدتَ هذا؟ |
| Yakılmış fotoğrafını orada buldun ama orada başka bir şey daha buldun, değil mi? | Open Subtitles | هنالكحيثوجدتصورتهاالمحترقة، لكنّك وجدتَ شيئاً آخر، أليس كذلك ؟ |
| Göç Gemisi enkazından başka bir şey buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدتَ شيئاً آخر من حطام سفينة الخروج ؟ |
| Pekala, bugün ilginç bir şey buldun mu? | Open Subtitles | إذًا، هل وجدتَ أيّ شيء مُثيرًا للإهتمام الليلة؟ |
| Sen de kendi zehrini buldun. | Open Subtitles | أنت على حق , لقد وجدتَ مسبقاً السم الخاص بك |
| İnsanları öldürmenin bir yolunu buldun ve insanlar varlığından bile haberdar değil. | Open Subtitles | لقد وجدتَ طريقة لقتل الناس قبل 13 عام و لا أحد يعرف أنكَ موجودٌ اصلاً قبل 13 عام |
| Deniz subayı olan sensin, doktor olan ben yine de çareyi sen buldun. | Open Subtitles | أنتَ البحّار وأنا الطبيب ومع ذلك فلقد وجدتَ العِلاج |
| Somali'de bulduğumuz belgelerde bir şey bulabildin mi? | Open Subtitles | هل وجدتَ أيّ شيء في تلك الوثائق التي وجدناها في "الصومال"؟ |
| Ve bu şekilde bir anda bir çözüm bulduğunu düşündün... | Open Subtitles | وأتخيل كيف ظننتَ في تلك اللحظة أنك وجدتَ الحل |
| Bir müşterim ile yemeğe gideceğim. Bir şeyler bulursan bana haber ver. | Open Subtitles | .حسنا, لدي عشاء مع عميل .أعلمني إن وجدتَ شيئا |
| Bakıyorum kendini iyileştirmenin bir yolunu bulmuşsun. | Open Subtitles | يبدو أنّك وجدتَ طريقةً لشفاء نفسك |
| Lonnie amcanın uçağının bilekliği bulduğun yerde düştüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | و تظن أن طائرة العم (لوني) سقطت في المكان الذي وجدتَ فيه السوار؟ |
| Boğulup düzgünce garajına yerleştirildiğini bulmuştun, şimdi de o birşey inkar edemeden vuruluyor. | Open Subtitles | لقد وجدتَ آلة الخنق بسهولة موضوعة في مرآبه و بعدها تلقّى رصاصة قبل أن ينكر أيّ شيء |
| Gecenin ortasında evinden çıktın, bir halat ve cüruf betonu bulup ayak bileklerine bağladıktan sonra o lanet göle attın. | Open Subtitles | لقد خرجتَ من منزلك في منتصف الليل.. ولقد وجدتَ حبلاً وحجراً |
| Her seferinde hücreyi boylamanın bir yolunu buluyorsun. Sebebini anlıyorsam ne olayım. | Open Subtitles | ها أنتَ مُجدداً وجدتَ سبيلكَ للحبس الانفراديّ، لستُ أفهم ما دافعكَ لذلك. |
| Aşağıda çeyreklik bulduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدّق أنّكَ وجدتَ قطعةً نقديّة هناك. |