Fabrikada çok ilginç bir şey bulduk. | Open Subtitles | أتعلمين لقد وجدنا شيء مثير للغاية بالمصنع |
Operasyonunu yaparken benzersiz bir şey bulduk. | Open Subtitles | عندما قمنا بعمليتك وجدنا شيء فريد للغاية |
Fırıncının kayıtlarında garip bir şey bulduk. | Open Subtitles | حسنا، لقد وجدنا شيء غريب حينما كنا نبحث في تسجيلاته |
Hiçbir şeye dokunamayız ama bir şey bulursak geçerli bir emir verecek. | Open Subtitles | لايمكننا لمس شيء، ولكن إن وجدنا شيء سيعطينا التفويض الكامل |
Bekleyin. Sanırım bir şey buldum. | Open Subtitles | انتظري ، أعتقد أننا وجدنا شيء ما |
Birşey bulduk. | Open Subtitles | وجدنا شيء. |
Eğer farklı bir şey bulduysak hatta yaptığımız şey, küçük bir fark yarattıysa, bu demek ki, burada yeryüzünde, sadece bir hayat ağacı yoktu, belki de birden çok hayat ağacı vardı. | Open Subtitles | إذا" إذا وجدنا شيء حتى ولو قام بشيء مختلف هذا يعني أن هنا في الأرض |
Dedektifler, ebeveyn yatak odasında bir şey bulduk. | Open Subtitles | ، أيها المُحققون وجدنا شيء ما في غرفة النوم الرئيسية |
Pekâlâ, hizmetlilerin çalıştığı yerin yakınında bir şey bulduk. | Open Subtitles | حسناً ، لذا قد وجدنا شيء ما بالقرب من طريق الخدمة |
Efendim, kasabanın dışındaki Hummer satış noktasında bir şey bulduk. | Open Subtitles | سيدي، لقد وجدنا شيء عند مكان تخفيضات (الهامر) خارج المدينة |
- Patron, bir şey bulduk. | Open Subtitles | أيها الرئيس، لقد وجدنا شيء ما. |
Önceden Geiger sayacıyla çıktığımızda bir şey bulduk. | Open Subtitles | وجدنا شيء من قبل عندما كنا في التلة |
İyi olduğun bir şey bulduk. Neden ondan uzaklaşıyorsun? | Open Subtitles | وجدنا شيء انتي جيدة بهِ,لماذا تتركينهُ؟ |
Bir şey bulduk. | Open Subtitles | كلاكما عليكم القدوم إلى الجسر وجدنا شيء |
Üzgünüm, efendim, fakat bir şey bulduk. | Open Subtitles | أعتذر يا سيدي ولكننا وجدنا شيء |
Nehirde bir şey bulduk | Open Subtitles | وجدنا شيء ما فى النهر. |
Ama başka bir şey bulduk. | Open Subtitles | لكنّنا وجدنا شيء آخر. |
- İçinde bir şey bulursak bana güvenmeniz gerektiği için soruyorum. | Open Subtitles | -سألت لأن، إذا وجدنا شيء بالداخل، أحتاجكِ أن تثقي بي. |
- Esas kısmı, iş geçmişiyle ilgili bir şey buldum. | Open Subtitles | - أنظر المغزى أنه - أعتقد أننا وجدنا شيء في ماضيه |
Birşey bulduk. | Open Subtitles | وجدنا شيء. |
Göründüğü kadar radikal bir şey bulduysak iktidarsızlık kadar zorlu bir şeyi düzeltecek bir şey öncelikle dikkati seksten bambaşka bir noktaya çevirmek gerekir. | Open Subtitles | آه, أنظري, إذا وجدنا شيء... راديكالي كما تبدو هذي، لإصلاح شيء مستعصي كالعجز الجنسي، |