Balistik raporlarına göre evde bulduğumuz 38'lik Nilsen'i öldürenle aynı. | Open Subtitles | تقول حركة مقذوفات الـ38 وجدنا في شقّتها إستعمل على نيلسون |
Ve, son olarak, kum havuzunda bulduğumuz kanın Elliot Stanton'a ait olduğunu. | Open Subtitles | و، في نهاية المطاف، وأنه كان الدم إليوت ستانتون وجدنا في رمل. |
Şimdi sana ofislerde bulduğumuz ilk şeyi göstereceğim. Autodesk 'le üzerinde ortaklaşa çalıştığım bir görüntüleme aygıtı aracılığıyla elde ettiğimiz veriyi göstereceğim. | TED | اولا سأريكم ماذا وجدنا في المكاتب، و سننظر للبيانات من خلال أداة التخيل التي كنت اعمل عليها في شراكة مع الاوتودسك. |
Ve ilk zamanlardaki tersliklere rağmen, olmamız gereken yerdeydik. | Open Subtitles | وبرغم تلك العقبات .. وجدنا في النهاية السبيل |
Ve ilk zamanlardaki tersliklere rağmen, olmamız gereken yerdeydik. | Open Subtitles | وبرغم تلك العقبات .. وجدنا في النهاية السبيل |
O arazide bulduğumuz bir şey, Mulder. Çünkü her şey orada başladı. | Open Subtitles | الشّيء الذي وجدنا في ذلك الحقل، مولدر، لأن ذلك حيث بدأ. |
Buna karşın, kas kremi ve şampuanda bulduğumuz örnekler | Open Subtitles | ومع ذلك، فإن عينة وجدنا في كريم العضلات والشامبو |
Kurbanların cesedinde bulduğumuz yapay su kesinlikle zararsız. | Open Subtitles | المياة الصناعيه التي وجدنا في جسم الضحية غير مؤذية تماما |
D.N.A. varmış ve onu Jackie'nin evinde bulduğumuz bebek saçı ile karşılaştırmış. | Open Subtitles | حمض نووي، وعلى حدس هو اجراء فحص الحمض الننوي مع شعر الطفل الذي وجدنا في منزل جاكي |
El ekleminde bulduğumuz siyah yabancı maddeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | مهلا، تتذكر تلك المادة الاجنبية السوداء التي وجدنا في تمزق المفصل؟ |
Ancak, bizim kutuda bulduğumuz D.N.A sadece birkaç basamak. | Open Subtitles | مع ذلك، الحمض النووي الذي وجدنا في صندوق السلاح لديه فقط درجات قليلة. |
Ve dairenden bulduğumuz eroinler de onun çantasından çaldıkların. | Open Subtitles | أوه، وحزمة من الهيروين وجدنا في شقتك أنك سرقت من حقيبته. |
Trettel'in laboratuvarında bulduğumuz sabit sürücüleri kurtarabildik mi? | Open Subtitles | القرص الصلب الذي وجدنا في مختبر تريتل أين وصلنا بشأن استرجاع البيانات؟ |
Bir gazeteci o bodrumda bulduğumuz şeyi öğrenseydi, Chalons Du Bois'in Belediye Başkanı kendini zor bir durumda bulurdu. | Open Subtitles | بينما صحافي يريد أن يعرف ماذا وجدنا في القبو عمدة مدينة شالون سيجد نفسه |
Riken'ın evinde bulduğumuz telefondan Monroe'nun evini, dükkânlarını... ve Memur Acker aranmış. | Open Subtitles | الهاتف وجدنا في بيت ريكن ل كان يستخدم لاستدعاء منزل مونرو ومتجر التوابل وموظف آكر. |
Lisa Hoffman'ın evinde bulduğumuz silahla birebir uyuşuyor. | Open Subtitles | والمسدس الذي وجدنا في بيت ليسا هوفمان يطابق |
Keskin bir şeyle yaralama ve önceden tepede bulduğumuz farklı iki keskin olmayan yaralama. | Open Subtitles | قوة الصدمة الحادة على قمة الرأس متميزة إصابات القوة الغاشمة وجدنا في وقت سابق |