"وجدي" - Traduction Arabe en Turc

    • bul
        
    • dedem
        
    • Büyükbabamla
        
    • dedemle
        
    • büyükbabamın
        
    • ve büyükbabam
        
    • Dede
        
    • Büyükannem
        
    • Büyük babamda
        
    • büyükannemi ve
        
    Yola çık ve yardım edebilecek birilerini bul. Open Subtitles اخرجي إلى الطريق وجدي شخصاً ما يستطيع المساعدة
    Yardımcımla görüş, en kısa zamanda ayarlasın. Bir an evvel burada çıkmamı sağlayacak bir yol bul. Open Subtitles اجعلي معاوني يعد هذا الأمر سريعًا وجدي ليّ طريق الخروج من هنا، وبسرعة
    Evet. Onun babası ve dedem birlikte balığa çıkarmış galiba. Open Subtitles نعم , والدها وجدي كانوا يصطادون سوية على ما أعتقد
    Babamla dedem birbirlerinden nefret ediyorlar, ve arada kalmış gibiyim. Open Subtitles أبي وجدي يكرهان بعضهما وأشعر أنني محاصر في المنتصف
    Bilmem, orası güzeldi. Büyükbabamla bayağı konuştuk. Open Subtitles .لا أعرف, لقد كان جميل هناك أنا وجدي تكلمنا كثيرا
    Sen evlenince dedemle anneannem sevindiler mi? Open Subtitles هل جدتي وجدي كانوا سعيدين عندما تزوجوا؟
    büyükbabamın güçleri son derece yerinde, ama hasta numarası yapıyor. Open Subtitles وجدي الآن قويٌ للغاية, لكنه يتماثل بأنه مريض,
    Bir ceket al, bıçak bul, birine sebzeleri nerede tuttuğumuzu sor. Open Subtitles احصلي على سترة, وجدي سكين اسئلي شخصا ما عن مكان وضع الخضروات
    Git kendine başka aptal bir iş bul diyorum. Open Subtitles ما أقوله هو اذهبي وجدي لنفسك وظيفة غبية أخرى
    Çabuk yatağına gidip hayal kuracak başka bir şeyler bul! Open Subtitles بسرعة أذهبي الى الفراش وجدي شيئاً لتحلمي به
    Bu berbat koca kitabın sayfalarına bakıp birkaç üniversite bul. Open Subtitles تصفحّي هذا الكتاب الضخم وجدي الجامعة التي تناسبك
    "Merci, kes sesini de sıkı bir şeyler giy ve hâlâ bulabiliyorken zengin koca bul." Open Subtitles اصمتي واعملي وجدي لنفسك رجل غني في حين كان أمكانك ذلك
    Hallie, git Tom'u bul ve gönlünü al. Open Subtitles هالي , اذهبي وجدي توم وخففي عنه
    Ben bir Denizciyim, tıpkı babam gibi ve tıpkı dedem gibi. Open Subtitles أنا جندي مشاة بحرية مثل والدي وجدي من قبل.
    Çoğunluğunu babam ve dedem yıllar içinde topladı. Open Subtitles معظمهم تم تجميعهم بواسطة أبي وجدي عبر السنين.
    Annem ve dedem Avatarla ve Güney Kabilesi ile her zaman iyi dost olmuşlardır. Open Subtitles أمي وجدي كانا دائما أصدقاء جيدين للأفتار وقبيلة الماء الجنوبية
    Büyükbabamla plajda... aşığını seyrederek saatlerimizi geçirdik Open Subtitles انا وجدي كنا نقضي الساعات عند القمر.
    Geçen gece dedemle niye bağırışıyordunuz? Open Subtitles لماذا كنت تصرخ أنت وجدي البارحة؟
    Babamın ve büyükbabamın yapamadığı şeyi ben yapacağım ve sonunda her şey değişecek! Open Subtitles سأفعل مالم يستطع أبي وجدي فعله وكل شيئ سيتغيّر أخيراً
    Geçitten oraya ulaşmamız beş ya da altı saat sürdü, ama ben daha bir çocuktum ve büyükbabam yolun büyük bir bölümünde taşındı. Open Subtitles ستأخذ منا حوالي خمسة أو ستة ساعات للوصول إلى هناك من البوابة لكني كنت طفلا وجدي كان لزاما علية أن يحملني معظم الطريق
    Dede çok uzaktaymış. Open Subtitles وجدي يعيش بعيدا
    - Büyükannem bağırır, büyükbabam içer. - Bu baya özetledi olayı. Open Subtitles جدتي تصرخ ، وجدي كثير الشرب - هذا أوجزهما بشكل جيد -
    Babamda da vardı. Büyük babamda da. Open Subtitles كان والدي مصاباً به وجدي من قبله
    Tanrı; annemi, babamı, büyükannemi, cennetteki büyükannemi ve büyükbabamı Effie Halayı ve Arthur Amcayı, Marchie'yi ve herkesi korusun. Open Subtitles , الله يبارك أمي , أبي وجدتي , جدتي وجدي في الجنة , والعمة أفي , والعم آرثر ومارشي وكل شخص

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus