Yola çık ve yardım edebilecek birilerini bul. | Open Subtitles | اخرجي إلى الطريق وجدي شخصاً ما يستطيع المساعدة |
Yardımcımla görüş, en kısa zamanda ayarlasın. Bir an evvel burada çıkmamı sağlayacak bir yol bul. | Open Subtitles | اجعلي معاوني يعد هذا الأمر سريعًا وجدي ليّ طريق الخروج من هنا، وبسرعة |
Evet. Onun babası ve dedem birlikte balığa çıkarmış galiba. | Open Subtitles | نعم , والدها وجدي كانوا يصطادون سوية على ما أعتقد |
Babamla dedem birbirlerinden nefret ediyorlar, ve arada kalmış gibiyim. | Open Subtitles | أبي وجدي يكرهان بعضهما وأشعر أنني محاصر في المنتصف |
Bilmem, orası güzeldi. Büyükbabamla bayağı konuştuk. | Open Subtitles | .لا أعرف, لقد كان جميل هناك أنا وجدي تكلمنا كثيرا |
Sen evlenince dedemle anneannem sevindiler mi? | Open Subtitles | هل جدتي وجدي كانوا سعيدين عندما تزوجوا؟ |
büyükbabamın güçleri son derece yerinde, ama hasta numarası yapıyor. | Open Subtitles | وجدي الآن قويٌ للغاية, لكنه يتماثل بأنه مريض, |
Bir ceket al, bıçak bul, birine sebzeleri nerede tuttuğumuzu sor. | Open Subtitles | احصلي على سترة, وجدي سكين اسئلي شخصا ما عن مكان وضع الخضروات |
Git kendine başka aptal bir iş bul diyorum. | Open Subtitles | ما أقوله هو اذهبي وجدي لنفسك وظيفة غبية أخرى |
Çabuk yatağına gidip hayal kuracak başka bir şeyler bul! | Open Subtitles | بسرعة أذهبي الى الفراش وجدي شيئاً لتحلمي به |
Bu berbat koca kitabın sayfalarına bakıp birkaç üniversite bul. | Open Subtitles | تصفحّي هذا الكتاب الضخم وجدي الجامعة التي تناسبك |
"Merci, kes sesini de sıkı bir şeyler giy ve hâlâ bulabiliyorken zengin koca bul." | Open Subtitles | اصمتي واعملي وجدي لنفسك رجل غني في حين كان أمكانك ذلك |
Hallie, git Tom'u bul ve gönlünü al. | Open Subtitles | هالي , اذهبي وجدي توم وخففي عنه |
Ben bir Denizciyim, tıpkı babam gibi ve tıpkı dedem gibi. | Open Subtitles | أنا جندي مشاة بحرية مثل والدي وجدي من قبل. |
Çoğunluğunu babam ve dedem yıllar içinde topladı. | Open Subtitles | معظمهم تم تجميعهم بواسطة أبي وجدي عبر السنين. |
Annem ve dedem Avatarla ve Güney Kabilesi ile her zaman iyi dost olmuşlardır. | Open Subtitles | أمي وجدي كانا دائما أصدقاء جيدين للأفتار وقبيلة الماء الجنوبية |
Büyükbabamla plajda... aşığını seyrederek saatlerimizi geçirdik | Open Subtitles | انا وجدي كنا نقضي الساعات عند القمر. |
Geçen gece dedemle niye bağırışıyordunuz? | Open Subtitles | لماذا كنت تصرخ أنت وجدي البارحة؟ |
Babamın ve büyükbabamın yapamadığı şeyi ben yapacağım ve sonunda her şey değişecek! | Open Subtitles | سأفعل مالم يستطع أبي وجدي فعله وكل شيئ سيتغيّر أخيراً |
Geçitten oraya ulaşmamız beş ya da altı saat sürdü, ama ben daha bir çocuktum ve büyükbabam yolun büyük bir bölümünde taşındı. | Open Subtitles | ستأخذ منا حوالي خمسة أو ستة ساعات للوصول إلى هناك من البوابة لكني كنت طفلا وجدي كان لزاما علية أن يحملني معظم الطريق |
Dede çok uzaktaymış. | Open Subtitles | وجدي يعيش بعيدا |
- Büyükannem bağırır, büyükbabam içer. - Bu baya özetledi olayı. | Open Subtitles | جدتي تصرخ ، وجدي كثير الشرب - هذا أوجزهما بشكل جيد - |
Babamda da vardı. Büyük babamda da. | Open Subtitles | كان والدي مصاباً به وجدي من قبله |
Tanrı; annemi, babamı, büyükannemi, cennetteki büyükannemi ve büyükbabamı Effie Halayı ve Arthur Amcayı, Marchie'yi ve herkesi korusun. | Open Subtitles | , الله يبارك أمي , أبي وجدتي , جدتي وجدي في الجنة , والعمة أفي , والعم آرثر ومارشي وكل شخص |