İntikam yüz yüze alınır, arkadan değil. | Open Subtitles | الإنتقام يجب أن يكون وجهاً لوجه و ليس من الخلف |
Köpek sanki ciddiye alınması gereken bir güçle yüz yüze gelmiş gibiydi. | Open Subtitles | كما لو أن الكلب كان يقف أمامه وجهاً لوجه و متأهبُ للأنقضاء عليه بجدية. |
Bir erkek rakibiyle yüz yüze karşılaşır ve kazandığında da bir numara olur. | Open Subtitles | يواجه الرجل خصمه وجهاً لوجه و عندما يفوز يفتخر بنفسه |
Bugün yüz yüze olmanın neden bu kadar önemli olduğunu ve yüzümüzde oluşturduğumuz ifadelerin insanları nasıl birbirine bağladığını ve bu ifadelerin duygularımızı nasıl değiştirdiğini göreceğiz. | Open Subtitles | سأبحث في سبب الأهمية الكبيرة لبقائنا على علاقة مع الآخرين وجهاً لوجه و لماذا تقوم تعبيرات وجوهنا بوصلنا بالآخرين و كيف تستطيع تعبيرات الوجه تغيير ما نشعر به |
Onunla yüz yüze gelsem ve-- | Open Subtitles | ماذا لو أقابلها وجهاً لوجه و... . |