Çok teşekkürler ama bugün burada olmamızın nedeni ben değilim. | Open Subtitles | شكراّ لك كثيراّ ولكنى لست السبب فى وجودنا هنا اليوم |
Bu, bir bakıma, nerede olursak olalım, bağlantılı olduğumuzu düşünmemizi sağlıyor. | TED | بطريقة تجعلك تعتقد أننا متصلون ببعضنا بغض النظر عن مكان وجودنا. |
Seyircinin karşısındaki varlığımızı ortaya koyacak o tutkulu performansı sahneye koyabilmeliyiz. | Open Subtitles | لقد وصلنا حقاً أداء عاطفي أن يبرر وجودنا أمام هذا الجمهور. |
Buraya çıktığınızda dövüşmeye hazır olun yoksa burada olma nedenimize şerefsizlik etmiş olursunuz. | Open Subtitles | , عندما تقف على هذه الحلبة , تكون مُستعد للقتال . أو يُمكنك جلب سبب وجودنا هُنا |
Ben karavanda olacağım. Buradaki varlığımızın kesinlikle bir etkisi olmamalı. | Open Subtitles | وجودنا يجب ألا يؤثر بتاتا على أى شئ فى الجزيرة |
Fakat, varoluşumuzu gerekçelendirmek için başka birine bağlı olmak can sıkıntısı ve güç oyunlarına kolayca sebep olur. | TED | إلا أن الإتكال على الآخر لتبرير وجودنا يؤدي بسهولة إلى الملل والتنافس في التأثير والقوة. |
Burada olmamızın sebebi bu ancak ilk önce bir oda yapmalıyız. | Open Subtitles | وهذا هو سبب وجودنا هنا، ولكن يجب علينا أولا إفساح المجال. |
Bayanlar baylar, bugün burada olmamızın sebeplerinden biri, | Open Subtitles | الآن أيها السيدات والسادة كما تعرفون أحد أسباب وجودنا هنا اللّيلة |
Pekala, burada olmamızın sebebi yarışmacılardan bir tanesi, | Open Subtitles | حسناً، سبب وجودنا هنا أنّ إحدى المتسابقات |
Sonra, bizim neden orada olduğumuzu ve ne yaptığımızı bildiklerini varsaydım. | TED | فحتى ذلك الحين، كنت أفترض انهم يعلمون سبب وجودنا هناك. وما نقوم به. |
Bu beni doğal ya da normal yapmaz, bu yalnızca dünyada var olduğumuzu açıklamanın farklı biçimlerinden birisi. | TED | هذا لا يجعلني طبيعيّة أو عاديّة، بل هي طريقة من بين عدة طرق لوصف وجودنا في هذا العالم. |
Hepimiz değersiz birer mahlûk olduğumuzu biliriz. | Open Subtitles | حسناً, أخبرهم قيل لنا أننا حثالة ولا خير يرجى منّا منذ وجودنا |
Sizler varlığımızı dünyaya ilan etmek üzere seçildiniz. | Open Subtitles | انتم ايها الناس اخترتم .ان تكشفوا وجودنا للعالم |
Kimse varlığımızı tehdit edemeyecek, kimse cesaretimize meydan okuyamayacak. | Open Subtitles | لا يستطيع أحد أن يهدد وجودنا لا يستطيع أحد أن يتحدى عزيمتنا |
Hepimizin burada olma sebebi insanların bir şekilde zaman içinde gelişmiş olması. | Open Subtitles | حقيقة وجودنا جميعاً هنا... هو أنّ البشر تطوّروا مِن رخوياتٍ في المحيط... |
Hepimizin burada olma amacı birbirimizi korumak. | Open Subtitles | ,هذا هو سبب وجودنا هنا جميعاً أن يحمي بعضنا البعض |
Aslında buradaki varlığımızın onun için hayli sıkıntılı hale geldiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | في الواقع , أتصور أن وجودنا هنا اصبح غير مريح له |
Joilet'de gibi gerçek bir hapishanede olmak size orada olmanın nasıl birşey olduğunu hissettiriyor. | Open Subtitles | وجودنا في سجن حقيقي جعلنا نأخذ فكرة عن تركيبة السجون الحقيقية |
Bu şunun hatırlatıcısır; gücümüz, gelişmemiz, hayatta kalmamız ve var olmamız, çeşitliliğe dayanır. | TED | هذا تذكير بأن قوتنا نضجنا نجاتنا و وجودنا بحد ذاته يكمن في التنوع |
Ancak ironik biçimde, insanların gelişmesine zemin hazırlayanla aynı türden kozmik bir kaya bizi bir gün Yeryüzü'nden silebilir. | Open Subtitles | ولكن من المفارقات أن نوع الصخر الكوني الذي مهد الطريق لوجود البشر قد يأتي يوم ويمحو وجودنا على كوكبنا |
Birkez bile. Ama majesteleri sadece 5 gündür buradayız. | Open Subtitles | و لكن لم يمضى على وجودنا هنا سوى خمسة أيام |
Bizim biz olduğumuz gerçeğini acı sayesinde buluruz. | Open Subtitles | انه من خلال الالم نجد و ندرك حقيقة وجودنا |
Demek istediğim, varlığımızdan rahatsız olan köktenciler hep olmuştur. | Open Subtitles | انا اعنى,انه يوجد دائما عناصر متطرفة الذين يشعرون بالاستياء من وجودنا. |
Durumun zor olduğunun farkındayım, ...ama bütün bunlar burada bulunma nedenimizi değiştirir mi? | Open Subtitles | أفهم أنّ هذا كثير لتقبّله ولكن هذا لا يغيّر سبب وجودنا هنا؟ |
Evde rahatlayabilecekken niye duman altındaki bu kalabalığa geldik anlamam. | Open Subtitles | لا أفهم سبب وجودنا وسط تلك الجموع مع كل هذا الدخان متى سنرتاح بالمنزل معاً؟ |
Sıcak kuma katlanıyorlar dalgaların üzerinde gidebilmek için ve işin ironik tarafı okyanusun bizim orada olmamızı istememesi. | Open Subtitles | ومحاولة عبور الأمواج، والمثير للسخرية، هو أن المحيط لا يريد وجودنا فيه |
Tüm varlığımız alıp, kazandığımız o yeni bilgi etrafına sarmalı ve aralarında bağlar kurmalıyız, böylece daha anlamlı hale gelir. | TED | نريد ان ناخذ وجودنا ككل و نضعه حول تلك المعرفة الجديدة و نقوم بكل تلك الارتباطات و سيصبح ذو معنى |