Bu yüzden içgüdüsel olarak doğru olan şeyi yaptım, yani internetin başına gidip meseleyi kendim çözüp çözemeyeceğimi bulmaya çalıştım. | TED | لذلك قمت وقتها بما أحسست أنه صائب توجهت للإنترنت وحاولت أن أعرف اذا كنت استطيع أن آخذ زمام الأمور بنفسي |
Genç bir kadınla yaptığım yaklaşık 20 dakikalık sohbetten sonra öne doğru eğildim ve parmağımı bebeğinin eline değdirmeye çalıştım. | TED | قضيت حوالي 20 دقيقة من الحوار مع هذه المرأة الشابة، انحنيت إلى الأمام وحاولت وضع إصبعي في راحة يد طفلتها. |
Seine nehri boyunca yürüdüm ve köprüler arasındaki mesafeyi ölçmeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد مشيت بجانب نهر السين وحاولت العد إلى ألف بين الجسور |
Soldaki günlerce ailesine geri katılmaya çalıştı. | TED | وحاولت الأخرى على اليسار الالتحاق بعائلتها على مدار أيام. |
Bakkala gittim ve bir paket hijyenik ped almayı denedim. | TED | ذهبت الى محل قريب وحاولت ان اشتري علبة فوط صحيه |
Yaklaşık 2 dakikadır ama bütün gün size ulaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | حوالى دقيقتين ، وحاولت الاتصال بك مراراً منذ مغادرتك الفندق. |
Önceki mektuplarla, olaylara dayalı bir sistem ortaya çıkarmaya çalıştım. | Open Subtitles | ترجمة هذه الرساله وحاولت الربط بين محتوياتها مشابهةً برسائلهِ السابقه |
Önceki mektuplarla, olaylara dayalı bir sistem ortaya çıkarmaya çalıştım. | Open Subtitles | ترجمة هذه الرساله وحاولت الربط بين محتوياتها مشابهةً برسائلهِ السابقه |
Eve gittim ve kayıt sırasında ne olduğunu anlamaya çalıştım. | Open Subtitles | ذهبت إلي المنزل وحاولت مراجعة الاصوات التي حدثت خلال التسجيل |
her gün seni düşündüm.sürekli sana ulaşmaya çalıştım ama bütün numaraların değişmişti. | Open Subtitles | أنا أفكر فيك كل يوم، وحاولت الاتصال بك، ولكنك غيرتي كل أرقامك. |
Hayalet hakkında bir şeyler öğrendim ve babanla konuşmaya çalıştım. | Open Subtitles | وجدت بالخارج بعض الأشياء عن شبحكم وحاولت التحدث مع والدك |
Yaptığımın farkına varır varmaz, pişman oldum ve düzeltmeye çalıştım. | Open Subtitles | وما اِن أدركتُ ما فعلته، أصبحتُ نادمه. وحاولت أن اصلحه. |
Sonra kendimi gerçekten körüklemeye çalıştım ve bu korkunç şeyleri sürekli hayal edip durdum ama aslına bakılırsa, kızamadım. | Open Subtitles | وثم مص شفتها التي كشكل برعم الوردة وحاولت أن أُثير غضبي حقًا وتخيل جميع تلك الأمور الفضيعة بشكل مستمر |
LN: Kemik parçalarını bir yapbozun parçaları gibi birleştirmeye çalıştı. | TED | ناصر لطيف: وحاولت جمعها معا مثل أحجية الصور المقطعة. |
Bir ocak demiri kaptı, onunla kafama vurmaya çalıştı. | Open Subtitles | التقطتت قضيباً معدنياً وحاولت ضربى به على رأسى |
Ütopya SG deneyimlerini kasete çekti ve onları silmeye çalıştı, ama bir görüntüyü atladı. | Open Subtitles | صنعت يوتبيا شرائطها وحاولت مسحها كلها ولكنها فقدت صورة لها |
Gittiğimde, bu lazer sisteminin bozuk olduğunu gördüm ve tamir etmeyi denedim. | TED | وعند دخول المختبر اكتشفت أن نظام الليزر كان معطلًا. وحاولت إصلاحه. |
Ama Tom'un açık havayla konuşmasını hatırladım ve aynısını denedim. | TED | لكني حينها تذكرت توم وهو يتحدث عن السماء المشرعة وحاولت ذلك. |
Maya bunları Ali'nin evinde bulup bana geri vermeye çalışmış olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن مايا وجدتهم في منزل آلي وحاولت أن تعطيني إياها |
Maxxie'nin sapığı, tiyatro hocamızı yalandan seksuel tacizden dolayı kovduran ve Michelle' i zehirleyemeye çalışan kız. | Open Subtitles | لقد كانت تلاحق ماكسي، وقد تمكنت من فصل مدرس الدراما بإتهامه زورنا بالتحرش الحنسي وحاولت تسميم ميشيل |
Yerden hiç ıslak bir çekirdek almayı denedin mi? | Open Subtitles | هل سبق وحاولت الإمساك ببذرة مبللة من الأرض؟ |
Eşini senin öldürdüğünü ve onu bana iliştirmeğe çalıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أظنك قتلت السيدة العجوز وحاولت إلصاق الأمر بي |
Kız onların genelevinde çalıştı ve kaçmayı denedi. | Open Subtitles | هذه الفتاة عمليت في ماخورهم وحاولت الهرب. |
Babanızı öldürdünüz ve otistik kardeşinize komplo kurmaya çalıştınız. | Open Subtitles | قتلت والدك وحاولت تلفيق التهمة لأخيك المتوحد |
Birkaç yıl önce, hayatımdaki sevdiğim bağımlılardan bazılarına bakıyor ve onlara yardım etmenin bir yolu olup olmadığını bulmaya çalışıyordum. | TED | وقبل بضع سنوات كنت أبحث عن بعض المدمنين الذين أحبهم في حياتي، وحاولت إيجاد طريقة لمساعدتهم. |