Maktulün boynundaki çizgi bunun modern bir ince uçlu testere ile yapıldığını gösteriyor. | Open Subtitles | الخدوش على رقبة الضحية يشير إلى منشار معدني مسنن وحديث. |
Tomo'da senin için bir şey var! Süslü ve modern bir şey! | Open Subtitles | "تـومـو"، لدّيـه شيء لك شيء مبهرج وحديث! |
İnsanlar beni radyodan bu olayı anlatırken duyduklarında, haber ve eğlence için AM radyonun ne kadar güncel ve modern bir kaynak olduğunu anımsayacaklar. | Open Subtitles | عندما ناس يَسْمعونَ بأنّ أَصِفُه إنتهى الراديو، هم سَيَتذكّرونَ الذي صباحاً راديو فعّال وحديث حدّدْ مصدر للأخبارِ والترفيهِ. |
Yeni, modern ve Amerikalı. | Open Subtitles | ! إنه جديد وحديث, وهو أمريكي |