"وحياة" - Traduction Arabe en Turc

    • hayatı
        
    • hayatını
        
    • yaşam
        
    • hayatım
        
    • yaşamı
        
    • bir hayat
        
    • hayatları
        
    • hayatımı
        
    • hayatından
        
    • ebeveyne
        
    Hayatta birçok şey var, herkes eğlenceli ve anlamlı bir hayatı olsun ister. TED هناك الكثير في الحياة الجميع يريد المرح في الحياة وحياة ذات معنى
    Kendi hayatı ve karnındaki bebeğin hayatı için yalvardı. Open Subtitles توسلت من أجل حياتها 000 وحياة الطفل بداخلها
    Bay Amar, bir komando hayatı ile bir adamın hayatı arasındaki.. ..farkı biliyor musunuz? . Open Subtitles ما هو الفرق بين حياة الكوماندو وحياة الرجل العادي ؟
    Bir kadın geldi, kendisinin ve çocuğunun hayatını kurtarmak için acilen sezaryen olması gerekiyordu. TED امرأة حضرت، وتحتاج لعملية قيصرية طارئة لسلامة حياتها وحياة طفلها.
    Onun için, hayat tek bir görevden ibaretti: ailesinin kaçışı ve Avustralya'da yeni bir yaşam. TED بالنسبة لها,كانت حياتها تدور في مُهمة واحدة الهروب بعائلتها وحياة جديدة في استراليا.
    Güzel bir eşim ve güzel bir hayatım var ama avuçlarımdan akıp gidiyor. Open Subtitles لدي زوجة جميلة وحياة جميلة إنها تنزلق من صحني
    yaşamı, arkadaşları olan Vestaların yaşamları ve Roma'nın güvenliği ona bağlıydı. TED حياتها وحياة رفيقاتها العذراوات وسلامة روما نفسها تعتمد على ذلك.
    En savunmasız mültecilere yeni bir başlangıç hakkı sunulmalı ve yeni bir ülkede yeni bir hayat verilmeli, Batı da dahil. TED معظم اللاجئين الضعفاء يحتاجون بداية جديدة وحياة جديدة في بلد جديد، بما في ذلك الغرب.
    Fakat Helen, ben iyi şeyleri ve iyi bir hayatı hak ettiğimi öğrendim. Open Subtitles لكن, هيلين تعلّمت بأنّني أستحق أن يكون عندي أشياء جيدة وحياة جيدة
    Tek bir hamlede canavar, iki hayatı söndürdü, biri tuzağa düşen anne, diğeri de hiçbir zaman beslenemeyecek olan bebek. Open Subtitles بقضمة فك واحدة انهى الوحش حياتين حياة تلك الام المحصورة وحياة طفلها الذى لن يحتاج لطعام ابدا بعد ذلك
    Aile Grubu'nda Ordu hayatı afiş ve kurabiyeyle yürüyor. Open Subtitles وحياة الجيش و الإف آر جيه إنه يستمر على لوحة الإعلانات والكعك
    Bay Stinson, insanların hayatları değişti. Çocuğunuzun hayatı. Open Subtitles سيد ستينسون، لقد غيرت حياة بعض الأشخاص وحياة ابنتك
    Sadece kendi hayatı da değil senin, Nancy'nin ve bebeğin hayatından da. Open Subtitles ليس على حياتها فقط بل وحياتك وحياة نانسي، وحياة الطفل.
    Batı dünyasının kaderi ve milyonlarca Amerikalı'nın hayatı bana bağlı durumda belirsizliğini korurken ben seni düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Open Subtitles مصير العالم الغربي وحياة ملايين الأمريكيين بين يدىّ الآن .. ولا يمكنني التوقف عن التفكير بكِ
    Ve teyzesi zor günler geçirdiğinden, küçük Jane Fairfax'in hayatı asla eskisi gibi olmadı. Open Subtitles وحياة الصغرة جاين فايرفاكس لم تعد كما كانت عندما تأزمت أحوال خالتها
    CA: Reed, olağanüstü bir insansın, hepimizin hayatını değiştirdin ve çoğu çoğu çoğunkini de. TED ك.أ: رييد، أنت شخص مميز، وقد قمت بتغير حياتنا جميعًا وحياة الكثير من الأطفال.
    Daha önce hiç tanışmadığım bir kız benim ve binlerce insanın hayatını değiştirdi TED فتاة لم أقابلها من قبل غيرت حياتي وحياة الآلاف من الأشخاص.
    Fakat alzheimer ve bunama rahatsızlığı olan milyonlarca insan için güçlendirilmiş hafızanın farkı, yalnız bir yaşam ile saygın ve ilişki kuran bir yaşam arasındaki farktır. TED ولكن بالنسبة إلى الملايين الذين يعانون من مرض الزهايمر والخرف، الفارق الذي تستطيع الذاكرة المطورة أن تحدثه هو فارق ما بين حياة العزلة وحياة الكرامة والاتصال.
    Şunu dinle.Sosyal çevrede macera,lüx ve iyi bir yaşam için bir temeldi. Open Subtitles استمع الى هذا,يقوم بدور رئيسي في محيطه الاجتماعي مع حياة رفيعة المستوى ، مغامره ، وحياة طيبة.
    Hepimiz bir şeylere sahibiz, bir kariyerim ve bir hayatım var. Open Subtitles جميعا نعانى مشاكل ولدى حياة مهنية وحياة خاصة اتفهميننى ؟
    Ve içerideki yaşama alışmıştım: hapishane yemeği, hapishane dili, hapishane yaşamı. TED وقد تأقلمت على الحياة بالداخل، فقد تأقلمت على طعام السجن ولغة السجينات، وحياة السجن.
    Bunlarla, risklerimizi sınıflandırabilir ve eğer biz bu risklerle başedebilirsek iyi ve sağlıklı bir hayat yaşayabiliriz. TED وسيحوي هذا بعض مخاطرنا، وإذا قمنا بإدارة تلك المخاطر سنحيا حياة جيدة، وحياة صحية جيدة.
    Mevzu sadece bu dalgıçların ve Çinli ekibin hayatları değil. Open Subtitles الامر غير متعلق فقط بحياة غواصي البحرية ..وحياة الطاقم الصيني
    hayatımı çöpe atmamı istiyorsun, adamlarımın hayatını da, sırf Daniel dünyasına dönebilsin diye mi? Open Subtitles تريدين مني المجازفة بحياتي وحياة رجالي , حتى دانيال يتمكن من العودة لعالمه ؟
    Eğer her çocuğa, her öğretmene, her okula, her müdüre, her ebeveyne hangi gelişmelerin mümkün olduğunu, eğitimdeki gelişmelerde sınır olmadığını görmeleri için yardım edebilirsek daha iyi politikalar ve daha iyi hayatlar için temelleri attık demektir. TED إن استطعنا جعل كل طفلوكل مدرس وكل مدرسة وكل مدير وكل ولي أمر يدرك بأن التحسن ممكن، بأن لا حدود لإمكانيات التحسن بالتعليم، لقد أسسنا القواعد من أجل سياسات أفضل وحياة أفضل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus