"ودائماً" - Traduction Arabe en Turc

    • hep
        
    • her zaman
        
    • daima
        
    • ve sürekli
        
    • ve her
        
    Sen hep okudun hep çalıştın artık birazda kendine zaman ayır. Open Subtitles أنت دائماً تدرسين ودائماً تعملين عليك أن تخصصي بعض الوقت لنفسك
    Karşındaki kör etmek istediğin için hep suratına nişan alırdın. Open Subtitles ودائماً نُحدد علي الوجه , لكي . تقوم بأعماء الخصم
    Bunu binlerce defa gördün ama hep aynı gülünç suratla bakıyorsun. Open Subtitles لقد رأيتها لآلاف المرات ودائماً تنظر إليها بنفس تعابير وجهك المضحكة
    Ama evliliğimizde zor zamanlar geçirdik ve her zaman paçayı kurtardık. Open Subtitles لكن زواجنا دخل بمراحل صعبة كثيرة ، ودائماً ما نخرج منها
    Gerçekten şanslıyım. Büyük bir bahçemiz var ve her zaman köpekleri koruyoruz. Open Subtitles لدينا هذه الساحة الكبيرة في الخلف .ودائماً ما ننقذ الكلاب طوال الوقت
    Diğer iki parmağa gerek yok ve sol el daima kucağınızda. Open Subtitles لا تستعمل الأصبعين الآخرين ودائماً يدك اليسرى بجانبك.
    Dünyada doğru ve yanlış olan şeyler var, hep böyleydi. Open Subtitles هناك شيء في هذا العالم وهو صحيح وخاطئ ودائماً كان.
    hep ailede kaldı, hep bir Horace'ın sahipliğinde ve Pete'in ortaklığıyla işletildi. Open Subtitles دائماً في العائلة ودائماً يملكه هوراس ويشتغل فيه بـ شراكة مع بيتي
    Aksanımdan İngiliz olduğumu anlayabilirsiniz muhtemelen ama aslında Arap kökenliyim ve dışarıdan bakılınca hep tam bir Arap olduğumu düşünüyorum. TED أنا إنكليزية، كما هو واضح من لكنتي، ولكنّي في الواقع من أصول عربية، ودائماً أقول إنني أنا في ظاهري عربية جداً.
    Bilirsiniz ki göçmen olduğumuz için çocuklar ile Çince konuşurdum, fakat onlar hep sözlerime İngilizce karşılık verirlerdi. TED تعلمون، كمهاجر، أتحدث إليهم بالصينيه، ودائماً يجاوبونني بالإنجليزيه.
    Boynunu kıracaksın Geç fırlarsan hep böyle olur. Hadi, bir daha deniyoruz. Open Subtitles سوف تُصيب رأسك ، ودائماً ما يحدث ذلك عندما تنطلق مُتأخرا ، فلتعد المحاولة مرة أخرى
    Bir jeolog arkadaşım benimle hep dalga geçerdi mağaralara girmekten korktuğum için. Open Subtitles لدي صديق جيولوجي ودائماً ما كان يسخر مني لأنني أخاف من دخول الكهوف
    "...sen her zaman bana iyi davrandın ve hep hatrımı sordun." Open Subtitles لأنك كنت دائما طيباً ولطيفاً معي ودائماً تسأل وتهتم بصحتيّ
    Hastane eğitimi var ve her zaman Downton'a zaafı olmuştur. Open Subtitles إنه متدرب في المستشفى ودائماً ماكانت الداون تاون نقطة ضعفه
    Bizse her zaman son derece kişisel ve olağanüstü öznel kararlar veriyoruz. TED ودائماً نتخذ قرارات شخصية للغاية وذاتيّة بشكل مبالغ.
    Fon müziği hakkında her zaman çok tartışırız. Ama bu defa şarkıyı seçmek çok kolay oldu. TED ودائماً ما نتجادل حول الموسيقى التصويرية لكن في هذه الحالة كان من السهل حقيقية اختيار الموسيقى
    Harika vakit geçiririz. her zaman yüklü bahşiş alırım. Open Subtitles نقضى وقتاً ممتعاً ودائماً أحصل على بقشيش كبير
    Çünkü aslında Gideon'nun yaptığından şüpheleniyorum ve katil her zaman şüphelenmediğin kişi çıkar. Open Subtitles لأننى أشك فى "جيديـون" بالفعل ودائماً ما يكون الشخص الذى لا تشك فيه
    Yaptığım seçimi hiçbir zaman unutmayacak ve daima pişmanlık duyacağım. Open Subtitles سوف لن أنسى، ودائماً سوف أبدي ندمي على الخيار الذي اتخذته.
    Ve daima, çiçek götür. Pembe çiçekler. Open Subtitles ودائماً, دائماً أحضر معك الزهور زهور وردية
    - Voskovec de niyetini açıkça belirtti ama, ringa balığı işinde ve sürekli ringa balığı kokuyor. Open Subtitles لكنه يتاجر في السمك المملح، ودائماً تفوح منه رائحته. حتى أنه قد اشترى لي كولونيا بعطر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus