"وذلك لأنك" - Traduction Arabe en Turc

• Çünkü

Bunu yapıyor olmam gerektiğini biliyor olmaktan daha güçlü bir şey yok. Çünkü korkmuyorsun, hayatını yaşamaya devam ediyorsun
ليس هنالك شيء أقوى من ذلك وهو أن تعرف بأنك قصدت هذا وذلك لأنك لم تعد خائفاً ، واستمرت حياتك

Çünkü, kendinizi ve ilişkinizde kazandığınız veya kaybettiğiniz şeyi düşünmeyi bırakmaya ve ne vereceğinizi düşünmeye başlarsınız.
وذلك لأنك تتوقف عن التفكير في نفسك وماذا تكتسب أو تخسر في علاقتك، وتبدأ في التفكير في ما لديك لتقدمه.

Çünkü FTL şifresi için Parkashoff'un DNA'sı lazım.
وذلك لأنك تحتاجين الحمض النووى لباركاشوف لقراءة شفرة الـ إف تى إل

Evet. Çünkü cep telefonu sana sadece annen veya baban geç kalırsa...
حسناً، وذلك لأنك فقط أنتي من يريد الهاتف الخلوي.

Arkadaş olarak Çünkü, biliyorsun, ilk başladığımda benim yanımdaydın.
كصديقة وذلك لأنك كنت معي حين بدأت هذا العمل

Gerçekten öyle oldu Çünkü kimyasal sızıntıyı sen ayarladın.
وذلك لأنك من قام بتسريب المواد الكيماوية

Tema ve varyasyonlar, belirli bir entellektüel faaliyet gerektiren biçimlerdendir. Çünkü her zaman varyasyonları aklınızdaki tema ile karşılaştırırsınız.
الفكرة والتغيير هي احد تلك الاشكال التي تتطلب نوع معين من النشاط الذهني وذلك لأنك دائما ما تقارن التغيير مع المواضيع التي في ذاكرتك

Bu çok karışık bununla iftihar etmiyorum iyi Çünkü sen mutlu olmayı haketmiyorsun
...كان الامر معقدا انا لست فخورا بذلك جيد ، وذلك لأنك لا تستحق ان تكون سعيدا

Çünkü o kişiyi tekrar görememekten korkuyorsun.
وذلك لأنك خائف أنك لن تستطيع... أبدا رؤيتهم مجددا

Çünkü öyle olmadığını bilmiyorsun.
وذلك لأنك لا تعلمين بأنها ليست كذلك.

Çünkü balık pazarında hiç gözetiminiz yok.
وذلك لأنك لم تراقب سوق السمك.

Çünkü sen onun...
وذلك لأنك هنا..

Buydu Çünkü birleşme yerin ağrıdı.
حسناً، وذلك لأنك كنتي متعبة.