"وذلك لأنني" - Traduction Arabe en Turc

    • çünkü
        
    Bir nevi rutine karşı olan kişisel mücadelemi başlattım; çünkü eğer fark ettiğim bir şey varsa, o da hangi kariyer olursa olsun, çok çekici görünen sörf fotoğrafçılığının bile monotonlaşma tehlikesi var. TED وبدأت هذا النوع من التحدي الذاتي ضد الأمور الاعتيادية، وذلك لأنني أدركت أن أي مهنة أخرى مهما كانت، حتى إذا كانت تبدو مثيرة جدًا مثل تصوير ركوب الأمواج، يصيبها هي الأخرى خطر الرتابة.
    Onlara baktığımda onların gerçekten ne olabileceklerini görüyorum, çünkü ben de onlardan biriyim. TED عندما أنظر اليهم، أرى فقط مالذي يُمكنهم ان يُصبحوا عليه، وذلك لأنني واحدة منهم،
    Kentsel duruluk için daha yakın tarihli, çok sevdiğim bir örnek. çünkü her zaman geç kalmışımdır ve her zaman acelem vardır. TED وهذا هو أحدث الأمثلة على الوضوح المثالي الذي أحبه للغاية، وذلك لأنني دائمًا ما أكون متأخرًا وعلى عجلة من أمري.
    Bir kaç yıl önce bu sayaçlar sokak köşelerinde ortaya çıktığından beri çok gerginim çünkü nihayet bir arabanın altında kalmadan önce yolu kaç saniyede geçmem gerektiğini biliyorum. TED وعندما بدأت هذه العدادات في البزوغ منذ عامين على جانبي الطرقات، فلقد كنت سعيدًا، وذلك لأنني أخيرًا علمت كم عدد الثواني الباقية لكي أقطع الشارع قبل أن تصدمني سيارة.
    Benim elbisem yok, çünkü ben bir erkeğim ve erkekler elbise giymezler. Open Subtitles ... ليس لدي فساتين وذلك لأنني لأنني رجل والرجال لا يلبسون الفساتين
    Tek zevkim şu bir fincan kahve o da kafeinsiz çünkü hamileyim! Open Subtitles فرحتي الوحيدة هي عند شربي لفنجان قهوة والذي هو خال من الكافيين وذلك لأنني حامل
    Bunu biliyorum çünkü dün gece Çömlekçilik Ansiklopedisi'nin tamamını okudum. Open Subtitles وما أعرفه ، وذلك لأنني في الليلة الماضية، قرأت الموسوعة الكاملة عن الفخار.
    çünkü buraya gazilerin beyinlerindeki hasarı konuşmaya geldim. Open Subtitles وذلك لأنني هنا للتحدث عن تلف الدماغ في قدامى الجنود
    çünkü şu ana kadar asla gerçekten bir sürü insan için önem arz eden bir şey yazmadım. Open Subtitles وذلك لأنني لم أكتب شيئاً مهماً بالنسبة لكثير من الناس ليس مهماً لكثير من الناس
    Ben de kimseye yardım edemem çünkü kimseye gerçeği söyleyemem. Open Subtitles لا أستطيع مساعدة أحد وذلك لأنني لا أستطيع إخبار أحد بالحقيقة
    çünkü beni neyin beklediğini bilmiyordum. TED وذلك لأنني لم أكن أعلم ما القادم.
    Mesele şu ki, onları bu sunumuma koyamadım çünkü aşağı yukarı dediklerinin hiçbirini sizlere okuyamam. TED وهو الشيء الذي, جعلني لا أقوم بالرد عليها خلال نشر ذلك الموضوع وذلك لأنني لم أستطع الإطلاع على أي تعليق، لا أكثر ولا أقل.
    çünkü, denemek ve bir yol bulmak istiyorum aramızdaki bu şey için. Open Subtitles وذلك لأنني أردت إصلاح الأمور بيننا
    çünkü bu süre içinde kendime bakabildim. Open Subtitles وذلك لأنني كان لدي الوقت للإعتناء بنفسي
    çünkü ben rica etmem. Open Subtitles وذلك لأنني لا أضع علامة استفهام
    çünkü bu yavaş ilerleyişin beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Open Subtitles وذلك لأنني شعرت بخيبة أمل في "بيانيسيمو" الخاص بك
    Stephen Colbert'i seviyorum, çünkü yaptığı esprileri anlamıyorum. Open Subtitles (إنني أحب (ستيفن كولبير وذلك لأنني لا أفهم طرفاته
    Evet, çünkü ben onu kontrol altında tutuyordum. Open Subtitles أجل، وذلك لأنني كنت أسيطر عليها ...
    Evet! çünkü onları sabotaj ediyordum! Open Subtitles نعم وذلك لأنني كنت أُخربها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus