Donanma Bakanı, planlar ortaya çıkmadığı için şanslı olduğumuzu düşünüyor. | Open Subtitles | وزير البحرية يعتقدنا محظوظين حيث لم تظهر هذه الملفات للعلن. |
Donanma Bakanı'na bu işe en iyi adamlarımı verdiğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت وزير البحرية أنني وظفت أفضل رجالي في هذا |
Donanma Bakanı kenti için tek kağıt istiyor ama gelmiyor. | Open Subtitles | وزير البحرية وزع ورقة في الداخل ليرى الآنسات و التسلسل |
Deniz Kuvvetleri Bakanı birkaç hafta izin aldığını söyledi. | Open Subtitles | وزير البحرية أخبرني أن ستأخذين أسبوعين كإجازة شخصية. |
- Eksiksiz bir soruşturmayı hak ediyor. - Alacak da. Ama Deniz Kuvvetleri Bakanı bu davaya bizim bakmamızı istedi. | Open Subtitles | وسيحصل على واحد، لكن وزير البحرية يريدنا أن نتولى هذه القضيّة. |
SECNAV uygun durumda. Sizin için de uygunsa bugün başlamak istiyorum. - Ya uygun değilse? | Open Subtitles | وزير البحرية قلق، أود أن أبدأ اليوم إذا كان يناسبك ذلك. |
Şunu söylemem gerekiyor ki... Donanma Bakanı'na yapılan şantaj işine bulaştın. | Open Subtitles | إذا دعنا نقول أنك كنت متورط في مؤامرة لإبتزاز وزير البحرية. |
Donanma Bakanı olduğum sürece hiç bir şey yapamam. | Open Subtitles | , بما أننى لست وزير البحرية . لايمكننى عمل شئ |
Donanma Bakanı stratejik dosyaların korumasını arttırmak istiyor. | Open Subtitles | وزير البحرية يريد ان يرفع من مستوى الحماية لملفاتنا الاستراتيجية |
Seni de Donanma Bakanı'nın önünde rezil ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | و أعتذر أني جعلتك تبدو كالمغفل أمام وزير البحرية |
Teşkilat müdürleri, Donanma Bakanı'nın evinde kağıt oynuyormuş. | Open Subtitles | لعبة أوراق بين رؤساء الوكالة في منزل وزير البحرية |
Donanma Bakanı'nı genelde bir NCIS ajanı korur. | Open Subtitles | عادة ما يحرس وزير البحرية عميلا من وحدة التحقيقات البحرية |
Donanma Bakanı'nın evine yaklaşırken görüntülenmiş. | Open Subtitles | قامت كاميرا المراقبة بتصويرها عند إقترابها من منزل وزير البحرية |
Donanma Bakanı'nın evinin kamera görüntülerini kullanıp dün gece herkesin neler yaptığını yeniden canlandırdık. | Open Subtitles | لقد قمنا بإعادة تحديد تحركات كل شخص الليلة الماضية في هذا النموذج التمثيلي لمنزل وزير البحرية |
- Donanma Bakanı ve Dışişleri Bakanlığı öyle diyor da ondan. | Open Subtitles | لأن وزير البحرية و وزارة الخارجية الامريكية يريدوا ذلك. |
Deniz Kuvvetleri Bakanı onay vermeden size açıklayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع إدخالك الى البرنامج ما لم يكن لديك تصريح من وزير البحرية شخصياً |
Müdür, Deniz Kuvvetleri Bakanı'na bunu fazla kurcalamadığımızı söyledi. | Open Subtitles | المديرة طمأنت وزير البحرية أننا نتعامل مع هذا الشيئ "بـ"قفازات للأطفال=حذر شديد |
Deniz Kuvvetleri Bakanı henüz durumu açıklamaya hazır değil. Hele teknoloji yanlış ellere geçtiyse. | Open Subtitles | "وزير البحرية ليس جاهزا للإعلان عنها، وخصوصا لو كانت التكنولوجيا معرضة للخطر." |
Şey, Deniz Kuvvetleri Bakanı, bu pisliği temizlememizi istiyor. Siz Arnett'in yetkili subayıydınız. | Open Subtitles | حسنا , وزير البحرية يراقبنا لتنظيف هذه الفوضى كنت شريك (ارنيت) فى العمل |
Yaralandığımdan beri SECNAV'ın gözü üzerimizde. | Open Subtitles | منذ أن أصبت و نحن تحت مراقبة وزير البحرية. |
Bugün SECNAV'ın nerede olacağını bilen, bir sürü mutsuz iş ortağınız vardı. | Open Subtitles | العديد من جماعتك التعساء عرفوا بالتحديد أين سيكون وزير البحرية اليوم. |
Savunma Bakanı'nın ofisindeki güvenlik arttırıldı. | Open Subtitles | مكتب وزير البحرية سيرسل دعم من الأمن على كافة الأصعدة. |