Beynimiz organize olabilmek, ve buna bir uyum getirmek için elinden geleni yapıyor. Fakat çok başarılı olamıyor. | TED | و يبذل المخ ما في وسعه لتنظيم و ليعطي نوع من الترابط لكل هذا. و لكنه لا ينجح بما يكفي. |
Bu odada elinden geleni yapmamış hiçbir öğretmen yoktur. Ben varım. | Open Subtitles | لا يوجد أستاذ في هذه الغرفة لا يبذل أقصى ما في وسعه |
Karan Rhea ve Mihir'i birbirine yakınlaştırmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | كاران قام في كل ما في وسعه ليقرب بين مهير و ريها |
Harris benim bunu batırmamı istiyor. Eğer yardım çağırırsam benim kötü görünmem için elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | إن طلبت المساعدة، سيقوم بما في وسعه ليجعلني في موقف ضعف. |
Onu bulmak için elinden geleni yapacak. Aklıma başka bir şey gelmedi. | Open Subtitles | وسيفعل كلّ ما في وسعه لإيجادها، إنّها الخطوة الوحيدة التي استطعتُ التفكير فيها |
Çünkü suçlu bulunmak için elinden geleni yapan bir müvekkille iki arada bir derede kaldim. | Open Subtitles | أنا عالق في عذاب مع عميل يفعل كل ما في وسعه ليُصبح مذنباً. |
Fred'in elinden geleni yaptığından eminim. | Open Subtitles | حسنا، أنا واثق من أن فريد تبذل كل ما في وسعه. |
Bulunmamak için elinden geleni yapacak bir tanık. | Open Subtitles | شاهد عيان سيقوم بما في وسعه لئلا يعثر عليه |
Şu günlerde, tütün kullanımı yüzünden kötü durumda olan birçok hastaya yardım etmek için elinden geleni yapan koca bir küresel sağlık sektörü var. | TED | في الوقت الحاضر، لدينا قطاع الصحة العالمي بأكمله يفعل كل ما في وسعه لمساعدة موجة المد من المرضى الذين يعانون نتيجة للتبغ. |
Güneş yapıyordu elinden geleni, Dalgaları düzeltip parlatmak için | Open Subtitles | وقد فعل وسعه ليجعل الموجة ناعمة ومضيئة |
Durumu anlamak için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | إنه يقوم بما في وسعه ليفهم ذلك |
Bay Bohannon'ın kurtarmak için elinden geleni yaptığını duydum. | Open Subtitles | أسمع السيد Bohannon القيام كل ما في وسعه لانقاذه. |
elinden geleni yapıyorsan söylenecek başka ne var ki? | Open Subtitles | إذا قدم الرجل ما في وسعه فماذا يبقى ؟ |
Keşiş elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | الراهب فعل كل ما في وسعه |
Lily'nin üst kattaki akıbetinden habersiz, ...turtacı, Vivian'ı teselli etmek için elinden geleni yapıyordu. | Open Subtitles | " غافلاً مصير (ليلي) في الطابق العلوي " " (قام معد الفطائر بما في وسعه ليريح (فيفيان " |
"Reed Talbot, Senatör Kiley'nin enerji yasa tasarısını iptal ettirmek için elinden geleni yapar." | Open Subtitles | رييد تالبورت)سيقوم بكل ما في وسعه) من اجل افساد (مشروع القانون الدي تقدم به (كيلي |
elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | إنه يبذل كل ما في وسعه |
Owen hayatta kalmak için elinden geleni yapıyor ama hala o krikoya ihtiyacımız var. Daha ne kadar sürer? | Open Subtitles | (هابي)، يبذل (أوين) ما في وسعه للبقاء حيّاً، لكننا نحتاج لتلك الرافعة، كم بقي من وقت؟ |
...cömert ve şiddete son vermek için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | ويفعل ما في وسعه لوقف العنف |
Eminim ki, Bay Hyde elinden geleni yapmıştır. | Open Subtitles | (لقد علمت ان السيد (هايد فعل ما فى وسعه |