Öyle görünüyor ki Öklid bize "Öğeler"de tüm hikâyeyi anlatmamış, sadece evrene bakmanın olası bir yolunu açıklamış. | TED | كامل القصّةِ في كتاب العناصر، بالكاد وصف وسيلةً واحدةً ممكنة للنظر إلى الكون. |
Ama kendimi dipsiz bir kuyuda hissetmemenin bir yolunu buldum. | Open Subtitles | ولكنني وجدتُ وسيلةً لأجعل الأمر يبدو أقلّ عمقاً |
Bu da vücudunu temizlemenin daha iyi bir yolunu bulmamız gerektiği anlamına gelir. | Open Subtitles | قبل أن نضع تشخيصاً مما يعني أنّ علينا أن نجد وسيلةً أفضل لسحب الأدوية |
Çiftliği kurtarmanın bir yolunu bulacağım ama bunu para için evlenerek yapmayacağım. | Open Subtitles | سأجد وسيلةً لانقاذ هذه المزرعة. و لن أفعل ذلك بالزواج من أجل الثروات. |
Bunun başka bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لابد أن تكون هناك وسيلةً أخرى. |
Normalden daha fena davranmanın bir yolunu buldun yani. | Open Subtitles | تقصدين أنكِ قد وجدتي وسيلةً لتكوني أكثر بُغضاً من المعتاد |
Ödülle hâlâ ilgileniyorsan aranızı düzeltmenin bir yolunu bulmanı öneririm. | Open Subtitles | إن كنتَ لا تزال مهتمًّا بالمكافأة، فأقترح أن تجد وسيلةً لإصلاح ذات البين بينكما |
Ve bir yolunu bulamazsak milyon dolarlar kaybedecek. | Open Subtitles | ،ولو لمْ نكتشفُ وسيلةً خروجٍ من هذه ،سوفَ تخسرُ الملايين من الدولارات |
Buradan çıkmanın bir yolunu bulana kadar. | Open Subtitles | حتّى أكتشف وسيلةً لكي أخرجك من هنا |
Aileye haber vermenin bir yolunu bulmam gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن أجد وسيلةً لإبلاغ عائلته |
Ama sizler, yine başarısız olmanın yeni bir yolunu bulmayı başardınız. | Open Subtitles | بينما وجدتم جميعاً وسيلةً جديدة للفشل |
Her zaman hile yapmanın bir yolunu bulduk. | Open Subtitles | لطالما وجدنا وسيلةً للغشّ |
bir yolunu bul. | Open Subtitles | جِد وسيلةً لذلك. |
Joe Evans'ı binaya sokmanın bir yolunu bul. | Open Subtitles | جِد وسيلةً لإدخالِ (جو إيفانز) إلى ذلك المبنى. |
Güvenli bölgeye geçmenin bir yolunu bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | -يجب أن نجد وسيلةً لدخول مكانٍ محروس |
Ve Mark rüzgârın hızını test etmenin yeni bir yolunu buluyor. | Open Subtitles | ويخترع (مارك) وسيلةً مبتكرة لإختبار سرعة الريح |
bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | وسيلةً سنجد وسيلة. |
Ona ulaşmanın bir yolunu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | "يجب أن أجد وسيلةً للتواصل معها" |
Yates, ailesini hayatından çıkarmamanın bir yolunu bulmuş galiba. | Open Subtitles | "يبدو أنّ (ييتس) وجد وسيلةً ليبقي عائلته في حياته" |
Başka bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لا بُد أنّ هُنالك وسيلةً أُخرى |
Bir çıkış yolu olmalı. | Open Subtitles | سنجد وسيلةً للخروج من هنا |