"وضغطت" - Traduction Arabe en Turc

    • bastım
        
    • ve sıktım
        
    • tetiği
        
    • çektin
        
    Bir asansöre bindim, 26. kata bastım, bir adam asansöre bindi ve 27. kata bastı... Open Subtitles صعدت في المصعد وضغطت 26 ثم دخل رجل وضغط 27
    Kodları yazdım ve "çalıştır" botununa bastım ama hiçbirşey olmadı. Open Subtitles ادخلت الكود وضغطت على زر نفذ و لكن شئ لم يحدث
    Ufak ellerimle onun boğazına sarıldım ve sıktım ta ki o yaratık geberene kadar. Open Subtitles لقد قمت بلف يدي الصغيرة حولها وضغطت بقوة حتي لم يعد لذلك الشيطان قوة بعد ليقاوم
    Yavaşça,ellerimi ellerinin üzerine koydum ve sıktım. Open Subtitles وبرفقٍ، وضعت يدي على يديك وضغطت عليهما
    Sanki silahı kafasına dayayıp tetiği çekmiş gibiyim. Open Subtitles كأنني قد وضعت السلاح مقابل رأسه وضغطت الزناد بنفسي
    Ağzına bir pompalı dayadın ve tüfeği çektin. Open Subtitles ووضعت بندقية صيد في فمه وضغطت على الزناد
    Ben de alarm paneline doğru koştum ve düğmeye bastım. Open Subtitles فهربت، ووصلت إلى لوحة الإنذار وضغطت على زر الذعر
    Göğüslerim açık bir şekilde kameraya baktım ve göndere bastım. Open Subtitles نظرت فقط في الكاميرا مع ثديي الخارج وضغطت إرسال
    Ben devre kutusuna gittim ve birkaç düğmeye bastım. Open Subtitles سأخبركم بذلك، أنّي ذهبت إلى صندوق قاطع الكهرباء وضغطت على مجموعة أزرار.
    Yetenek şovunun günü geldi ve ben sahneye küçük müzik çalarımla çıktım, bir kenara koyup, "çal" butonuna bastım. Favori şarkıcım Shakira'nın şarkısı çalıyordu. TED وحينما جاء يوم عرض المواهب وصعدت على المسرح ومعي صندوق موسيقي صغير وضعته جانباً وضغطت زر "التشغيل" وإذا بأغنية لمطربتي المفضلة "شاكيرا" تصدع عالياً
    Diğer tarafa sağ salim vardıktan sonra, sola döndüm sesli yaya sinyali tuşuna bastım, ve sıramı bekledim. TED وصلت بأمان إلى الطرف الآخر . التفت إلى اليسار وضغطت على زر السيارات لإشارة المرور الصوتية وانتظرت دوري .
    Onunla son karşılaşmanda, kafasına silah dayayıp tetiği çekmiştin. Open Subtitles بآخر مرّة واجهته، صوّبت مسدّساً إلى رأسه وضغطت الزناد
    Onunla son karşılaştığında, kafasına silahı dayadın ve tetiği çektin. Open Subtitles بآخر مرّة واجهته، صوّبت مسدّساً إلى رأسه وضغطت الزناد
    Rüzgar sıkıntı yaratmayıp ben de tetiği nefesimi tutup çekseydim kardeşimi hastahanelik eden adam artık var olmazdı diye düşünmüştüm. Open Subtitles كنت أفكر في أنه طالما استنشقت نسيم نقيا وضغطت على الزناد من خلال زفرتي السابقة فالشخص الذي وضع أختي في المستشفى.
    Kafama bir silah dayayıp sonra da tetiği çektin. Open Subtitles لقد صوبت مسدساً لرأسى... وضغطت على الزناد
    Silahı dayayıp tetiği bu yüzden mi çektin? Open Subtitles لهذا وضعت سلاح على رأسه وضغطت ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus