"وطلبت مني" - Traduction Arabe en Turc

• ve benden
• rica
• sordu
• söylememi istedi

Lana, Lex'in düğün hediyesini buraya saklamış ve benden gelip, almamı istedi....
لانا اخبئت هديه زواج ليكس هنا بالأسفل وطلبت مني ان أنزل واحضرها

Bana öyle söylemedin. Beni aradın ve benden yardım etmemi istedin.
لكنك لم تخبرني بذلك , لقد اتصلت بي وطلبت مني المساعدة

Buraya geldin ve benden kıçını kurtarmamı istedin.
لقد جئت إلى هنا وطلبت مني أن أقوم بحمايتك

Oturmamı rica etti. Çok duygusal görünüyordu.
وطلبت مني الجلوس ولقد بدت لي عاطفية للغاية

Bu sabah Henry'e bakıp bakamayacağımı sordu.
مرت علي هذا الصباح؟ وطلبت مني مجالسة هنري

Sana veda edemeden ayrılmak zorunda kaldığı için üzgün olduğunu söylememi istedi.
وطلبت مني أن أعبر لك عن مدي أسفها لأنها لم تتمكن توديعك بنفسها

Onu hamile bıraktın ve benden bununla ilgilenmemi istedin. Bende ilgilendim.
وجعلتها حاملا وطلبت مني أن أتكفل بالأمر، وهذا ما فعلت.

Onu benim kucağıma attınız ve benden bir mucize gerçekleştirmemi istediniz ki bu olacak.
لقد ألقيتهُ في حُضني وطلبت مني القيام بمعجزة وسأفعل.

Ve geçmişte, bir kadın benimle özelini paylaşacak kadar kibar olup, ve benden kondom takmamı istediğinde, bunu bir gülümsemeyle yapardım.
وفي أفضل الحالات، إن كانت إمرأة لطيفة للغاية لمشاركة أعضائها معي وطلبت مني أن أرتدي واقي، سأترديه وأنا مبتسم

ve benden, beni sınamak için sana bir yıl... mühlet vermemi istemiştin, belki de... beni bıktırmak için... veya unutabilesin diye beni.
...وطلبت مني أن أمهلك سنة ...حتى تضعيني تحت الاختبار، ربما ...أو لمحاولة إنهاكي

Burada, okulda bir kız var - 18 yaşında, muhteşem bir vücut, harika bir yüz, ve benden...
توجد فتاة في سن الداراسة هنا... عمرها 18 عام، تمتلك جسدا رائعا ووجها جميلا، وطلبت مني...

Kendi kendine bakardı ve benden de aynı şeyi yapmamı isterdi.
إعتنت بنفسها وطلبت مني أن أفعل المثل

ve benden de hoşlandığım şeyleri ona göstermemi istedi.
وطلبت مني أن أريها التي تعجبني

Biliyor musun, Lillian senin dosyanı bana ilk getirdiğinde ve benden Başkan'a sormamı istediğinde ciddi tereddütlerim vardı.
أتعرفين حين أحضرت "ليليان" ملفِك لي وطلبت مني أن آناقش الأمر مع للرئيس، كان لدي شكوك شديدة

Seks yapmaya başladık ve benden onu boğmamı istedi.
بدأنا نقوم بالجنس , وطلبت مني

- ve benden lekeyi çıkarmamı istedi. - Çıkarmışsın.
وطلبت مني مسح البقع - حسناً لقد فعلت -

Çalışacaktı. Aradı ve yerine bakmamı rica etti.
نعم هي كذلك ، لكنها إتصلت بي وطلبت مني أن أخذ مكانها

Evet, bir anda e-mail yolladı ve yarın onunla yemek yer miyim diye sordu.
راسلتني فجأة وطلبت مني تناول العشاء معها غدًا

Çok eğlendiğini söylememi istedi.
وطلبت مني أن أخبركَ أنها قضت وقتاً رائعاً