"وعادوا" - Traduction Arabe en Turc

    • döndüler
        
    • ve geri
        
    • gittiler
        
    11 Şubat 2005 gecesi Kristen McKay ve James Hoyt arkadaşlarının nikâh töreninden ayrıldıktan sonra Hoyt'nin ailesine ait yazlık eve geri döndüler. Open Subtitles في ليلة فبراير يوم 11 عام 2005 كرستينا ميكي و جيمس هويت تركوا حفلة زواج صديق لهم وعادوا الى منزل عائلة هويت الصيفي
    Dışarı çıkıp işlerini gördüler. Saat beşte seri bir şekilde geri döndüler. Open Subtitles خرجوا وأدوا عملهم وعادوا فى تمام الخامسة بعد الظهر
    Ve birden durdular, geri döndüler ve evlerine gittiler. Open Subtitles ثم توقفوا بعد ذلك، وإستداروا وعادوا أدراجهم
    Bu yüzden bu bayrak da aya taşındı ve geri getirildi. TED إذاً هذا في الواقع تم حمله الى القمر وعادوا به.
    Korumalarım dışarıya kadar onlara eşlik ettiler ve geri döndüler. Open Subtitles حراسي الأمنيين رافقوهم للخارج وعادوا ثانيةً
    Üniversiteye gittiler, hayata atıldılar, hayat onları sakız gibi tükürdü, şimdi de senin gibi eski odalarına geri döndüler. Open Subtitles درسوا في الجامعة، ثم عاركوا الحياة الحقيقية، فتغلبت عليهم وعادوا إلى غرفهم القديمة الآن، مثلك.
    Gary Kildal adında IBM PC şirketi kendi bilgisayarlarına bir işletim sistemi aramaya geldiklerinde uçmaya gitmeyi tercih eden bir adam vardı. Onu bulamadıkları için Bill Gates’e döndüler. TED كان هناك شخص يُدعى غاري كيلدول الذي ذهب ليحلق بطائرته عندما جاءت آي بي أم لتبحث عن نظام تشغيل للحاسوب الشخصي من نوع آي بي أم، ولم يكن موجودا هناك، لذلك عدلوا عن ذلك وعادوا لرؤية بيل غيتس.
    Can kurtarana haber verdiler, ve otele geri döndüler, ve cankurtaran oradaki 100 den fazla kişiyi uzaklaştırdı, çünkü o gün 2004 Hint okyanusu tsunamisinin olduğu gündü, Noel'den sonraki gün, 2004'te, tsunami Güneydoğu Asya ve Hint Okyanusu kıyısında binlerce insanın hayatına mal oldu. TED أخبروا حارس الإنقاذ، وعادوا إلى الفندق، لحسن الحظ, حارس الإنقاذ أخلاء ما يزيد عن 100 شخص من الشاطئ، ، لأن هذا كان اليوم الذي وقعت فيه كارثة تسونامي اليوم التالي لعيد الميلاد، عام 2004، الذي أودى بحياة آلاف الناس في جنوب شرق آسيا والمحيط الهندي.
    Tüm savaşın dehşetini görüp geçirdiler ve sonradan evlerine dönüp, çantalarını bıraktılar ve sonraki gün sanki hiçbir şey olmamış gibi ailelerine destek olmak için işlerine döndüler. Open Subtitles لقد أختبروا كل أهوال الحرب, وثم عادوا الى وطنهم, نزعوا حقائبهم القماشية الخشنة, وعادوا إلى العمل يدعمون عائلاتهم في اليوم التالي وكأن شيئاً لم يحصل.
    Tüm gün aradılar ama elleri boş geri döndüler. Open Subtitles بحثوا طوال اليوم وعادوا بخُفيّ حنين
    Dokuz yıI sonra döndüler. Open Subtitles وعادوا بعد تسع سنوات
    Ve belirlenen yere döndüler. Open Subtitles وعادوا لأماكنهم المعينة
    Saat 4:00 civarı geri döndüler. Open Subtitles وعادوا عند حوالي الـ 4: 00
    - ... ve savaşa gidip birer kahraman olarak döndüler. Open Subtitles وذهبوا إلى الحرب -... وعادوا كأبطال
    Giderler ve geri dönerler. Open Subtitles لذا ذهبوا وعادوا
    Evet, ölmüş ve geri gelmiş olmalılar, Rachael gibi. Open Subtitles نعم ، لابد أنهم ماتوا وعادوا ، مثل (راتشيل)
    "Ve bir süre sonra insanlar tekrar acıktı... ve tekrar güzel eve gittiler... altın aramaya,ama orda kimse yoktu." Open Subtitles وسرعان ما أصاب الجوع الناس ثانية وعادوا للمنزل الجميل يبحثون عن الذهب، ولكن لم يكن هناك أحدا هناك
    "Ve bir süre sonra insanlar tekrar acıktı... ve tekrar güzel eve gittiler... altın aramaya,ama orda kimse yoktu." Open Subtitles وسرعان ما أصاب الجوع الناس ثانية وعادوا للمنزل الجميل يبحثون عن الذهب، ولكن لم يكن هناك أحدا هناك
    İkinci dünya savaşında İngiliz gemi komutanları eşleri ve çocuklarını Londra'da sığınaklarda bırakıp denizlere açıldılar ve yıllarca naziler ile savaşmaya gittiler. Open Subtitles أثناء الحرب العالمية الثانية،قادة بحريون إنجليز وضعوا زوجاتهم وأطفالهم في المخابئ في لندن وعادوا إلى البحر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus