| Ennis, lütfen! Bu gece bakacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | أينيس من فضلك لقد وعدتني أنك ستعتني بهم اليوم |
| Ama Brian en azından deneyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | ولكنك يا براين وعدتني أنك ستحاول على الأقل |
| Bana her hafta yazacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | أنت وعدتني أنك يجب أن تكتب لي مرة أسبوعيا |
| Avludan ayrılmayacağına söz vermiştin. Anne hayatım boyunca burada kaldım ya. | Open Subtitles | وعدتني أنك لن تترك الفناء الخلفي- أمي,لقد كنت هنا طوال الوقت- |
| Aylar önce bana annemin ve babamın katillerini bulacağına söz verdin. | Open Subtitles | من شهور مضت، وعدتني أنك ستجد من قتل والدي، |
| - Bana hazır olduğuna dair söz verdin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أنك ستقوم بهذا - أجل و لكن لنكون عادلين - |
| Benim yaptığımı sanmalarına izin verdin. Sana kızgındım! Bana söz vermiştin lanet olası! | Open Subtitles | كنت غاضباً منك فقد وعدتني أنك ستتوقف عن رؤيتها |
| Mikey, bunu tekrar yapmayacağına söz vermiştin, değil mi? | Open Subtitles | "مايكي" لقد وعدتني أنك لن تفعل ذلك مرة أخرى |
| Baba, Bana düğünümde geğirmeyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | أبي لقد وعدتني أنك لن تتجشأ في زواجي |
| Evden çıkmadan, törene geleceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | حسناً أبي لقد وعدتني أنك ستأتي |
| - Danışmanını arayacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أنك ستتصل بمستشاركَ |
| - Söylemeyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتني أنك لن تخبره صلب أصابعه |
| Bana bugün iş aramaya gideceğine dair söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتني أنك ستخرج اليوم بحثاً عن عمل |
| Durumu kontrol altına alacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أنك ستسيطر على الموقف |
| Baba! O resmi satmayacağına söz vermiştin... | Open Subtitles | أبي لقد وعدتني أنك لن تبيع هذه اللوحة |
| Bana bir daha kaybedersem, öğretmeye söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتني أنك ستعلمني إن خسرت ثانيةً |
| Bana başka bir koleksiyon çıkarmayacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أنك لن تصنعي مجموعة أخرى |
| Bu sona ermeli. Son vereceğine dair söz vermiştin! | Open Subtitles | على هذا أن يتوقف لقد وعدتني أنك ستتوقف |
| - söz verdin. Yapmayacaktın. | Open Subtitles | لقد وعدتني أنك لن تعبث مع هذا الشئ |
| Unutma, döneceğine söz verdin. | Open Subtitles | تذكّر لقد وعدتني أنك سوف تعود |