| Bu konuyu açmayacağına söz vermiştin. Hem ben oyun sahneliyordum. | Open Subtitles | لقد وعدتَ بعدم ذكر ذلك مجدداً لقد كنتُ أتدرّب على مسرحيّة |
| Garajdaki rafı tamir edeceğine de söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتَ أيضاً بتصليح ذلك الرف الذي في المرآب |
| Beni bulamayacağına dair söz vermiştin; ama buldu. | Open Subtitles | وعدتَ بِأنه لن يعثر عليّ ولكنه فعل |
| Bu sözünü unutma. söz verdin. | Open Subtitles | ـ َتذكّر بأن ما وعدتَ به سُجل على آلةِ التصوير ـ أَدركت ذلك |
| Daha iyi olacağım tabii söz verdiğin şeyi hazırladıysan. | Open Subtitles | سأصبح كذلك. ألديك ما وعدتَ به؟ |
| - Toby... - Ona söz vermiştin. Eve geleceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتها لقد وعدتَ بالعودة للمنزل |
| Ailemi bulmama yardım edeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | أنت وعدتَ بمساعدتي على إيجاد عائلتي |
| Hain. Bana öğreteceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | يا خائن وعدتَ أنك تعلمني |
| Gitmeyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتَ بأنْ لا تتركني |
| Onu bana getireceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتَ أنْ تحضره إليّ |
| - Emredici konuşmayacağına dair söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتَ بأن لا تبدو مُهدّداً |
| Arkadaşıma da söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتَ صديقي. |
| Mike burada kalıp, durumu birlikte çözeceğimize dair söz vermiştin. | Open Subtitles | (مـايك) وعدتَ أن تبقى هنـا و تجـد لهذا الأمـر حلا معنـا |
| Bir anlaşma yaptık. Eric'i bulmama yardım edeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | بيننا اتّفاق وقد وعدتَ أنْ تساعدني في العثور على (إريك)، أرجوك |
| Bana söz vermiştin! söz vermiştin! | Open Subtitles | لقد وعدتني لقد وعدتَ |
| Bize yardım edeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتَ أنْ تساعدنا |
| Ve sen de bana, o şansı sona erdirebilmem için büyü yapmayı öğreteceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}وأنتَ وعدتَ أنْ تعلّمني السحر لكي أنهي حياتها المحظوظة |
| Beni dinleyeceğine söz verdin. Kararları ben vereceğim. | Open Subtitles | لقدّ وعدتَ أنّ الأمر سيسري وفقاً لطريقتي، وأنا من أرسي القواعد |
| Hadi. Oyunu kazandım. Çıkışı göstereceğine söz verdin. | Open Subtitles | هيًا إذًا، لقد فزتُ باللّعبة وقد وعدتَ أن تريني طريق الخروج |
| söz verdiğin şeyi yapmalısın dostum. | Open Subtitles | لقد وعدتَ يا رجل |
| söz verdiğin gibi Sophia ile mahkumları serbest bırak. | Open Subtitles | -أطلق سراح (صوفيا) و بقيّة المحتجزين كما وعدتَ |