"وعندما أقول" - Traduction Arabe en Turc

    • derken
        
    • dediysem
        
    • dediğimde
        
    Tüm yaş grupları derken bebeklerden başlayarak büyük-büyükannenize uzanan bir gruptan bahsediyorum. TED وعندما أقول كل الأعمار، فإني أعني حرفياً الأطفال الصغار إلى حفيدات الحفيدات.
    Her şey derken gerçekten her şeyi kastediyorum. TED وعندما أقول كل شيء أنا أقصد كل شيء حقا.
    Bunu daha da zorlu kılan şeyse tüm bu gıdayı daha az şeyle yetiştirmek zorunda olmamız. Az derken kastettiğim şey birçok şey. TED الذي يبعث أكثر على التحدي هو أننا سنحتاج زراعة كافة هذا الغذاء باستخدام موارد قليلة، وعندما أقول موارد قليلة، أعني عددًا من الأشياء.
    Sakar dediysem, abarttığımı sanmayın sakın. Open Subtitles وعندما أقول أنني خرقاء فانا لا أبالغ اتمتع بسمعة جيدة منها
    Başka seçeneğimiz yok, dediysem bir sebebi vardır. Open Subtitles وعندما أقول أن ليس لدي خيار فأعلم أنني أقصد ذلك
    Sağduyulu sabır dediğimde, bekleme yeteneğini kastetmiyorum. TED وعندما أقول الصبر الجميل، لا أعني القدرة على الانتظار.
    Şimdi burada "vatandaş" dediğimde pasaportları veya evrakları kastetmiyorum. TED وعندما أقول هنا مواطن فإنني لا أشير إلى الوثائق أو جوازات السفر.
    Ve düşünce derken, ki bu güç ile ilgilidir, neden bahsediyorum? TED وعندما أقول عقول ، في هذه الحالة المتعلقة بالقوة، ما الذي أتحدث عنه بالضبط ؟
    Tacizci derken sadece kadınları döven erkekleri kastetmiyorum. TED وعندما أقول مسيئون، لا أعني فقط الرجال الذين يضربون النساء.
    Bizlerin en temel hakları ve bizler derken sadece Amerikalıları değil tüm insanları kastediyorum. Bu partizanca bir mesele değil. TED حرياتنا الأساسية وعندما أقول ذلك لست أقصد الأمريكان أعني كل الناس حول العالم هو ليس أمرًا حزبيًا.
    Ve manipulasyon derken, Darwinist açıdan konuşuyorum, değil mi? TED وعندما أقول متلاعب، فأنا أتحدث من منطلق دارويني أليس كذلك؟
    Herkes umursar ve "herkes" derken kendimi kastettim. Open Subtitles الجميع يهتم وعندما أقول الجميع أقصد نفسي
    İlgilenmek derken, Her şey benim onayımdan geçecek tabii. Open Subtitles وعندما أقول يتولّى , أعني يدير كل شيء من خلالي
    Kasabayı geçmek için birlikte çalışmamız gerekiyordu, ve çalışmamız derken, gerçekten çalışmaktan bahsediyorum. Open Subtitles وكان علينا العمل معا لعبور البلدة وعندما أقول العمل يعني العمل
    Bu tarafa koyunlarının ağılını yaparız. Ağıl derken şöyle en hasından bir ağıl yani. Open Subtitles وهناك حضيرة خرافك وعندما أقول حضيرة خراف
    Onu tanırdım derken, belirli, profesyonel bir anlaşmamız vardı, anlarsın ya... Open Subtitles وعندما أقول أني أعرفها أقصد أنه كان بيننا صلة مهنية معينة كما تعرف
    Ben çalkala dediysem çalkalayacaksın, çalkala! Open Subtitles سوف تتمضمضين وعندما أقول مضمضة , تتمضمين
    Fresca dediysem, Fresca istiyorum. Open Subtitles وعندما أقول فريسكا, أعني فريسكا
    Masaüstü dediğimde sadece faresinin aşındırdığı gerçek masa yüzeyini kast etmiyorum. TED وعندما أقول سطح المكتب ، أنا لا أعني فقط المكتب الفعلي حيث فأرته قد بلت بعيدا عن سطح مكتبي.
    Soru sorma. Yemek yiyeceğiz dediğimde, benimle kalacaksın. Open Subtitles ولا تسأل أسئلة، وعندما أقول أننا سنتوقف لنأكل فلتبقى معى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus